Katalonya özerk yönetim hükümet başkanlığının Resmi Gazetesinde yayınlanan Katalan hükümetinin çıkardığı kararnameye göre İngiltere, ABD, İrlanda, Almanya, İsviçre, Fransa ve İtalya'da dış temsilcilikler açılacağı açıklandı.
İngiltere ve İrlanda temsilciliklerinin Londra'da tek bir yerde toplanacağı belirtildi.
İspanya merkezi hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Katalonya özerk hükümetinin dış temsilciliklerinin kapatılması için yaklaşık 1 yıl önce Katalonya Adalet Yüksek Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Katalan mahkemesinin bu talebi reddetmesi üzerine merkezi hükümet ağustosta Katalonya elçilikleriyle ilgili itirazını Anayasa Mahkemesi'ne sunmuştu.
İspanya hükümeti yetkilileri, söz konusu Katalonya elçiliklerinin "faaliyetleriyle İspanya'nın çıkarlarına ciddi zarar verdiğini ve uluslararası ilişkiler ile ilgili anayasa maddesini ihlal ettiğini" açıklamıştı.
İçişleri Bakanlığı, Katalonya'ya takviye polis gönderdi
Öte yandan İspanya İçişleri Bakanlığı, Katalonya'da yasa dışı olmasına rağmen 1 Ekim 2017'de yapılan bağımsızlık referandumunun yıl dönümünde çıkabilecek olası şiddet olaylarına karşı bölgeye takviye polis gönderdi.
İspanyol basınında yer alan haberlerde, toplumsal olaylara müdahale özel ekibine bağlı yaklaşık 750 polisin Katalonya'ya gönderildiği bildirildi.
Gözaltına alınan Katalanların soruşturması sürüyor
Bu arada İspanyol jandarmasının hafta başında düzenlediği operasyonda, Katalonya'da şiddet içerikli eylemler yapma hazırlığı içinde oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 9 kişinin soruşturmaları devam ediyor.
Ayrılıkçı "Cumhuriyeti Savunma Komitesi" adlı örgüte bağlı söz konusu 9 kişiden 2'si şartlı serbest kalırken, diğer 7'si Madrid'deki Ulusal Mahkeme'ye getirildi.
Patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme bulundurdukları tespit edilen bu kişiler için savcılık terörizm suçlamasında bulundu.
İspanyol basınına sızan haberlerde, sorgulamaları süren Katalanların terörizm suçlamalarını kabul etmediği, patlayıcıların bir elektrik şebekesine sabotaj yapılması için kullanılacağını söyledikleri belirtildi.
Gözaltılara tepki gösteren Katalonya özerk hükümet başkanı Quim Torra, İspanyol devletinin Katalonya'daki bağımsızlık girişimlerini terörizmle bağlantılı gibi gösterme çabası içinde olduğunu iddia etti.
İspanyol devletinin "siyasi baskı yaptığını" öne süren Torra, "Demokratik bir hareketin terörizmle ilişkilendirilmesine müsaade etmeyeceğim." dedi. Torra ayrıca "Katalonya ile İspanyol hükümeti arasında diyaloğun başlatılmaması halinde Katalonya'nın bir kez daha kendi geleceğine karar verme hakkını kullanacağını" savundu.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de, Torra'nın sözlerine karşılık "Bağımsızlıkçıların terörizmle ilişkilendirilmesini istemiyorsa ne tür olursa olsun tüm şiddet eylemlerini kınamalı" açıklamasında bulundu.
Katalonya'daki süreç
İspanya'nın Katalonya özerk yönetiminde, Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen 1 Ekim 2017'de bağımsızlık referandumu yapılmış ardından 27 Ekim 2017'de Katalonya parlamentosu tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu kabul etmişti.
Yasa dışı bağımsızlık referandumunu organize etmekten yargılanan 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü liderinin 4 ay süren davası 12 Haziran'da sona ermişti.
Sanıklardan dokuzu tutuklu üçü serbest yargılanırken, haklarında, "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak", "kanunun uygulanmasına engel olmak", "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanmak" suçlarından 7 ila 25 yıl hapis cezaları isteniyor.
Yüksek Mahkeme'nin kararını ekim ayında açıklaması bekleniyor.
Ayrıca Katalonya parlamentosunda kabul edilen tek taraflı bağımsızlık deklarasyonu sonrasında yurt dışına kaçan eski Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Carles Puigdemont ve altı eski Katalan siyasetçi hakkında İspanya'da ulusal sınırlarda arama ve tutuklama emri bulunuyor.
Tutuklu ve kaçak durumda bulunan Katalan siyasetçilerden üçü milletvekili, biri senatör, üçü Avrupa parlamenteri ve biri belediye meclis üyesi seçilmesine rağmen İspanyol yargısı bu kişilerin görevlerine başlamalarını engelledi.
AA