MHP yönetimini büyük ölçüde tasfiye eden kasetlerin seçim sonrasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum ben de.
AK Parti'nin MHP'nin baraj altında kalmasından çok fazla istifade edebileceği kanısında değilim.
Kasetler MHP'ye yapılmış bir operasyon olarak değerlendiriliyor ve kimi çevreler bunun AK Parti'ye yarayacağını dillendiriyorlar.
Oysa böyle bir durumda MHP'den kaçan oyların AK Parti'ye değil başka partilere gitmesi daha akla uygun.
Birileri bilinçli bir şekilde belli bir adrese doğru zihinlerimizi yönlendirmeye çalışıyorlar.
Büyük bir bilgi kirliliği oluşturuluyor ve maalesef yorumlar da bu kirlilikten fena halde etkileniyorlar.
Sakin kafayla düşünmeliyiz ve zihinlerimizin tek bir yöne doğru biçimlendirilmesine izin vermemeliyiz.
Dünyada istediği yere kamera yerleştirebilecek, insanların en mahrem sırlarına vakıf olabilecek nitelikte pek çok kurum ve kuruluş var.
***
AK Parti'nin seçimlerden birinci parti çıkacağına neredeyse herkes kesin gözüyle bakıyor.
Dolayısıyla kasetler üzerinden siyaset yapması için bir neden yok AK Parti açısından.
Bu yüzden MHP'nin baraj altında kalması daha çok seçim sonrası senaryolarıyla ilgili olsa gerek.
AK Parti iktidarını engelleyebilecek bir durum henüz sözkonusu değil.
O halde seçim sonrasında AK Parti'yi zorlayacak nitelikte gelişmelere bel bağlanmış olmasını yadırgamamak gerek.
Şimdiye kadar Ülkücü gençleri sokaktan uzak tutmayı başardı Devlet Bahçeli yönetimi.
MHP baraj altında kalırsa ve Devlet Bahçeli çekilirse yerine kim gelecek?
Kısmet olursa seçim sonrasında yeni bir anayasa yapılacak.
Toplumsal karşılıkları olan siyasi eğilimlerin bir biçimde işin içine katılması gerekiyor.
MHP gibi Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilini üzerine alan bir partinin böyle önemli bir süreçte devre dışı bırakılması yeni sorunlara neden olmaz mı?
MHP'nin siyasi sahneden tasfiye edilmek istendiğine inanan gençler sokaklardan uzak tutulabilecek mi?
***
Aktif siyasetin dışında kalmayı tercih eden Kürt kökenli değerli bir dostumla konuştum önceki gün.
Çok tedirgindi..
Tedirginliğinin sebepleri MHP'nin baraj altında kalması ve BDP'nin seçimlerden çekilme ihtimaliydi.
BDP'nin seçimlerden çekilme ihtimalinin yüzde 50 olduğunu söylüyor.
Bu iki ihtimal belli ki çok korkutmuş kendisini..
"Umarım bu tedirginliğim karamsarlığımdandır" diyor.
Benim de gerçekleşmesinden korktuğum ihtimaller bunlar.
Seçim sonrasında AK Parti'yi de, ülkemizi de zor durumlara sokabilecek türden gelişmeler kimin işine yarar?
MHP ve BDP üzerinden bu kaos hesaplarını kimler yapar?
AK Parti " tek başına iktidar olamama" endişesi taşıyan bir parti değil.
Durum böyleyken kasetlerin adresi konusunda daha sakin kafayla düşünmemiz gerekmez mi?
Elbette kararı milletimiz verecek ama MHP'nin Meclis dışında kalmasından endişe taşıması gereken tek partinin AK Parti olduğu görüşündeyim.
AK Parti'nin iktidar olmasını engelleyemeyecek ama seçim sonrasında ayağını tökezletecek bir senaryo mu var acaba?
Kim ya da kimler yakın bölgesinde zayıf bir Türkiye ister?
Kasetlerin adresi bu sorunun doğru biçimde yanıtlanmasıyla tespit edilebilir.
Hayaller gerçek oldu!
Kim derdi ki koskocaman IMF Başkanı tacizden suçlanarak ellerine kelepçe takılacak.. Hayaldi, gerçek oldu.
Kim derdi ki Amerika kendisine sadık diktatörlerden elini çekecek.. Hayaldi, gerçek oldu..
Kim derdi ki Hüsnü Mübarek tutuklanacak, oğlu Cemal ise babasının içeriye attığı rejim muhalifleriyle aynı hapishaneye tıkılacak.. Hayaldi, gerçek oldu.
Kim derdi ki Tunus halkı ayaklanarak Bin Ali'yi kaçmaya mecbur edecek.. Hayaldi, gerçek oldu.
Kim derdi ki Süleyman Demirel bir zamanlar kanlı bıçaklı olduğu CHP'yi destekleyecek.. Hayaldi, gerçek oldu.
Kim derdi ki genlerinde darbecilik olan bir entelektüel kuşağın temsilcileri "evet, genlerimizde darbecilik vardı, ayıp ettik" diyerek itiraflarda bulunacak.. Hayaldi, gerçek oldu.
Kim derdi ki Ahmet Hakan, Aydın Doğan ile Bodrum'da alemlere akacak.. Hayaldi, gerçek oldu.
Türklere Şamanistlik, Kürtlere Zerdüştilik!
Malum sitelerde "AKP'nin yayınlat(a)madığı anket" başlıklı haberi okuduğumda zaten bir palavra olduğunu anlamıştım. Güya "Rus RiaNovosti" haber ajansının desteğiyle yaptırıldığı belirtiliyordu anketin. AK Parti yaptırttırmış da sonuçlarından memnun kalmadığı için anketi yayınlatmadığı algısı yaratılıyor haberde. 50 bin kişinin katıldığı belirtilen ankette CHP'nin oy oranı yüzde 34,78, AK Parti'nin yüzde 32,14, MHP'nin ise yüzde 18,79. Yani, CHP birinci parti çıkıyor ankette. Gelsin, CHP-MHP koalisyonu!
İlk defa bir Alman sitesinde (Politicy.de) yayınlanmış anket, oradan malum sitelere duhul etmiş hızla. Ria Novosti Haber Ajansı ise hiçbir şirkete böyle bir anket yaptırmadıklarını ve bu yalan haberle ilgili olarak yargıya başvuracaklarını açıkladı. Baştan aşağı saçmalıklarla dolu bir anket ama yine de birşeyler anlatıyor. Anket sonuçlarının değerlendirildiği bölümde bakın ne demişler:
"Ayrıca CHP'nin 'Marjinal Solcular'ın oyları konusunda derhal bir şeyler yapması gerektiği, MHP'nin de Türk Milliyetçiliği ve Türklüğün İslam ile üzeri örtülerek yok olmaya yüz tuttuğunu özellikle BBP sempatizanı gençlere iyi anlatması gerekiyor."
Yani, MHP'ye İslam ile Türklüğü birbirinden ayırması tavsiyesinde bulunuyorlar akıllarınca. MHP böyle yaparsa daha fazla oy alırmış. Bu yorumlar sahte anketin orijinalinde de var mı, yoksa bizim malum siteler mi eklemişler bilemiyorum.
Anketin sahte olduğu aşikar ama arkadaki niyet çok açık. Bir benzerliğe dikkatinizi çekeceğim sevgili okurlar. PKK'nın şeflerinden biri yazdığı bir kitapta İslam'ın "Kürt milliyetçiliği"nin önünde engel teşkil ettiğini belirtiyor, Kürtlere din olarak "Zerdüştiliği" öneriyordu. Sahte anketin düzenleyicileri ise Türklere "Şamanistliği" önermemişler ama ne istedikleri çok belli. "Türklüğü korumak istiyorsanız İslam'dan kurtulun " diyorlar işte.
Türkler ve Kürtler İslam'dan kurtulsalar birbirlerini ne güzel boğazlarlar değil mi?
YENİ ŞAFAK