Karunların dayanışması!

MUSTAFA ÖZCAN

1990’lı yıllara damgasını, intihar ettiği ileri sürülen İngiliz işadamı ve basın imparatoru Maxwell vurmuştu. Denizin ortasında yatında ölü olarak bulunmuştu. Çokları onu çok konuştuğu ve ağzında bakla ıslatmadığı için ve ayrıca bu yönüyle İsrail’in çıkarlarına zarar verdiği için Mossad ajanları tarafından ortadan kaldırıldığına inanıyor. Robert Maxwell ile Robert Murdoch arasında bir basit karşılaştırma ile birisinin İngiliz basın imparatoru ikincisinin ise küresel imparator olduğu hemen anlaşılır. Maxwell şüphesiz dişli biriydi bununla birlikte Murdoch ile kıyas kabul etmez. Murdoch adeta güneş batmaz İngiliz İmparatorluğu gibi. Bir ayağı ABD’de diğer ayağı ise Avustralya’da. Ortada ise İngiltere var. En güçlü zemini ise İngiltere’de bulunuyor. Thatcher ekolünün iki parlak çocuğu kabul edilen Tony Blair ve Gordon Brown (partileri ayrı olsa bile) Murdoch’un çizgisinden çıkmayan ikili veya çömezler kabul ediliyor. Özellikle Murdoch’un sağcı gazeteleri Irak savaşını desteklemişlerdi. Daha doğrusu Tony Blair aynen Mesut Yılmaz’ın Aydın Doğan’ın ayağına gitmesi ve adeta tekmil vermesi gibi Murdoch’dan telefonla istirham ederek ondan destek ve yardım istemişti. Murdoch ise bir dediğini iki etmedi; gazete ve kanallarını savaşın emrine amade kıldı. Murdoch’un gazeteleri kayıtsız ve şartsız bir biçimde kirli savaşa destek çıktılar. Murdoch İngiliz politikaları üzerinde veto yetkisini haiz en yüksek kişi olarak biliniyor. Hatta anlatılanlara göre, etkisi, Kraliçe’nin etkisinden bile daha büyük (Big as Murdoch is in the U.S., with his 24-7 rightwing propaganda network called Fox News, in Great Britain he’s bigger than the royal family. “He’s often referred to as the country’s permanent Cabinet member). İngiltere’nin fiili yöneticisi sayılabilir. Bugüne kadar İngiltere’nin normal bir AB ülkesi olmasının önüne geçen isim olarak biliniyor. Sterlin’in Euro bölgesi içinde kaybolmasını engelleyen isim yine o. İç politikada o kadar güçlü bir etkiye sahip ki, İşçi Partisi’ni Muhafazakarların kopyası haline getirmiştir.

¥

Tony Blair’in Thatcher’in gölgesi ve kopyası olması ve Bush’un kayıtsız şartsız peşine takılması başka türlü nasıl izah edilebilir ki? Gordon Brown ve Tony Blair Murdoch’dan icazetli siyasetçilerdir. Başbakan David Cameron ise her yönüyle Murdoch ile irtibatlı bir isim. Birincisi onun gazetelerinde çalışan ve ismi skandala karışan isimleri istihdam etmiştir. Andy Coulson, daha önce News of the World’ün editörlüğünü yapmıştır. Dolayısıyla telekulak ve dinleme skandalı bir yönüyle David Cameron’a uzanmaktadır. İkincisi David Cameron da aynen Murdoch gibi Yahudi kanı taşımaktadır. Soyağacında bulunan dedelerinden Emile Levita Alman Yahudilerinden birisidir. Bundan dolayı dünya basını Murdoch’a İngiliz başbakanlarını tayin eden isim olarak bakıyor. Bu anlamda klasik tabiriyle king’s maker/kral atayan ve nasbeden biri olarak tabir ediliyor. Pervasız bir biçimde İngiltere’de kraliyet saraylarını ve ailesini bile dinlemişler. 1500 ile 3000 kişi arasında bir insan kitlesini dinledikleri varsayılıyor. Sky, Fox New televizyon kanalları ve The Sun, Sunday Times, News of The World gibi gazeteler sahibi olduğu çok uluslu yayın organlarından bazıları. İngiltere’de The Guardian ve The Independent gibi gazetelerden başka kimse Murdoch’u karşısına almaya cesaret edememiştir. Hatta sahibi olduğu News Corporation şirketinin yetkilileri The Guardian gazetesini batırmaktan bile söz etmektedirler.

¥

Murdoch Siyonizm dostu ve Arap-Müslüman düşmanıdır. Bununla birlikte Suudi Arabistanlı işadamı ve yaşayan Karunlardan Velit Bin Tallal, Murdoch’un ortağıdır ve bulaştığı skandallara rağmen ortaklığını bırakmayı da düşünmüyor. İşte buna Karunların dayanışması veya ortaklığı denebilir. Bu anlamda Velid, judaizer (Yahudi meşrep) bir Arap’tır. Bu krizi de aşacağını düşünüyor. Besbelli skandalı alelade bir kriz olarak görüyor. Maalesef Murdoch’un böyle Müslüman görünen sıkı ortakları da var. Velid Bin Tallal, 11 Eylül sonrasında hadisenin mahiyeti aydınlanmamışken Cüneyt Ülsever gibi yalpalayan tavırlar sergilemiş ve özür dilemeci bir tutum içine girmişti ve Müslümanları suçlama cihetine gitmiştir. Arap baharıyla birlikte Arap dünyasında jakoben ulus devletler tepe takla olurken dünyada da özel veya genel jakoben imparatorluklar çöküyor. Robert Murdoch ve veliaht oğlu James kanun hakimiyeti ve yolsuzluğa karşı mücadeleyi slogan yaparak öne çıkmalarına rağmen dünyayı fesada verenlerin kendileri olduğu ortaya çıkmıştır.

YENİ AKİT