Ayşe Karabat / Al Jazeera
“Devlet eğitim sisteminde tek cinsiyetli eğitim seçeneğinin önünde hiçbir engel olmamalı. Tek cinsiyetli okulların başarılarını görmek zorundayız. Bu okullar öğrencileri ve velileri heveslendiriyor.”
Bu sözler, karma eğitim mi, tek cinsiyetli eğitim mi tartışmalarının laiklik-muhafazakârlık temelinde yoğun olarak yaşandığı Türkiye’de değil, ABD Kongresi’nde 7 Haziran 2001’de söylendi.
Konuşma o kadar etkili oldu ki, tek cinsiyetli eğitim veren okulların kamu fonlarından faydalanmasını da öngören ve eğitimi her kesim için yaygınlaştırmayı amaçlayan ‘Hiçbir çocuk geride kalmasın” tasarısı Senato’da oy birliğiyle kabul edildi.
Konuşmayı yapan ve tek cinsiyetli eğitimin desteklenmesini öngören tasarıyı hazırlayan, ‘feminist’ olarak tanımlanan eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan başkası değildi.
Clinton’u bu tasarıda destekleyenlerin önemli bir kısmı da hem Demokrat hem Cumhuriyetçi kadın senatörlerdi. Onlardan ikisinin Kay Hutchison ve Barbara Mikulski’nin 16 Ekim 2012’de Wall Street Journal’a yazdıkları ‘tek cinsiyetli eğitimi seçme hakkı” başlıklı görüş yazısına göre, tek cinsiyetli okullar, öğrencilerin kendilerine özgü öğrenme biçimlerini dikkate alıyor, negatif toplumsal cinsiyet rollerinin eğitime yansıyan olumsuz etkilerini de ortadan kaldırıyordu.
Tek cinsiyetli eğitimin koşulları
Clinton’un ve diğer kadın senatörlerin destekliği tasarıya göre, kamuya ait okullarda tek cinsiyetli eğitim verip kamu fonlarından faydalanmak için iki koşul vardı; bu eğitimi veren okullara kayıt gönüllük esasında olmalı; tek cinsiyetli eğitimin verildiği bölgelerde, her cinsiyetten öğrenciler aynı dersleri ve hizmetleri alabilmeli.
Tasarının yasalaşmasından hemen önce 2000’de tek cinsiyetli eğitim veren okul sayısı dörtken ABD Tek Cinsiyetli Eğitim Veren Kamu Okulları Ulusal Derneği’ne göre 2011-2012 eğitim öğretim yılında bu tip okulların sayısı 506’ya çıktı. Bunların 116’sında yalnızca kız ya da erkek öğrenciler bulunurken, 309’unda karma eğitim yapılıyor ama tek cinsiyetli sınıflar da bulunuyor.
Tartışmalar bitmiyor
Ancak ABD’de tek cinsiyetli eğitim-karma eğitim tartışmaları bitmiş değil. Konu zaman zaman hararetli bir biçimde gündeme geliyor. Bu konuda yapılan araştırmalar da birbiriyle çelişen sonuçlara ulaşıyor.
Karma eğitimi savunanlar, ‘tek cinsiyetli eğitimin daha iyi öğrenme koşulları sağlamadığı” üzerine yapılan araştırmaları öne sürüyorlar. Onlara göre tek cinsiyetli eğitim, cinsiyet ayrımına dayalı yapay bir dünya. O dünyada da ileride birlikte üretecek kadınlar ve erkekler erken yaşta işbirliği yapmayı öğrenme fırsatından yoksunlar. Ayrıca tek cinsiyetli eğitim veren bazı okullarda örneğin Katolik okullarında erkekler kayrılıyor ve kızlar için çok az kaynak ayrılıyor ya da hiç ayrılmıyor.
Tek cinsiyetli eğitim o kadar da faydalı değil mi?
Tek cinsiyetli eğitimin karma eğitime göre avantaj sağlamadığını öne süren araştırmalardan biri 3 Şubat 2014’de Amerikan Psikoloji Derneği’nin bülteninde yayınlandı. Konuyla ilgili 1,6 milyon öğrenci üzerinde dünya genelinde yapılmış 184 çalışmayı analiz eden rapora göre, matematik derslerinde kız ve erkek öğrencileri ayırmak, küçük de olsa öğrencilerin başarısında olumlu katkı sağlıyor ama diğer dersler için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
2011’de altı uzmanın yaptığı ve ABD’deki (Science) Bilim dergisinde yayınlanan başka bir araştırmaya göre, aslında kızların ve erkeklerin beyinleri o kadar farklı sayılmaz, aynı yöntemlerle de öğrenmeleri mümkün. Bazı tek cinsiyetli okulların ulusal çapta yapılan sınavlarda daha başarılı olmaları da, bu okullara giden öğrencilerin sosyo-ekonomik durumlarının iyi olması, ailelerinin eğitime verdiği önem gibi diğer faktörlerle açıklanabilir. Üstelik tek cinsiyetli eğitimde kızlar ve erkekler birbirlerinden etkileşimle öğrenebilecekleri sosyal yeteneklerden mahrum kalıyorlar. Ayrıca, tek cinsiyetli okullarda, öğrencilerin birbirlerine uyguladığı kabadayılık da daha fazla.
Karma eğitim o kadar da faydalı değil mi?
ABD’de tek cinsiyetli eğitimin daha iyi olabileceğini iddia edenlerse, Kore’yi örnek gösteriyorlar çünkü Kore’de gelir seviyesi, ailelilerin istekleri göz önüne alınmadan öğrenciler rastgele tek cinsiyetli eğitim yapan okullara kaydediliyorlar. Kore’de karma eğitim yapan okullar da var ancak okulların fiziki koşulları hemen hemen aynı. Kore’de bu konuda yapılan araştırmalarsa, tek cinsiyetli okullara giden öğrencilerin, üniversiteye gitme oranının hem kızlar hem erkekler için daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Tek cinsiyetli eğitimi savunanlar örneğin ABD Tek Cinsiyetli Eğitim Veren Kamu Okulları Ulusal Derneği’nin iddiasına göre, tek cinsiyet eğitimi veren okullarda, kız öğrenciler karma okullarda erkeklere terk edilen ileri fizik ya da bilgisayar teknolojileri gibi dersleri karma eğitim veren okullardaki hemcinslerine göre daha yüksek oranda tercih ediyorlar. Erkekler de, aslında kızların alanı gibi görülen sözel dersleri ya da sanat derslerini. Bununla birlikte dernek kızları bir sınıfa erkeleri bir sınıfa koymanın yetmeyeceğini, onlara eğitim veren öğretmelerin de öğrenimde cinsiyet farklılığı konusuna gerçekten ve tam anlamıyla hâkim olması gerektiğini savunuyor.
AB’de tek cinsiyetli eğitim vermeyen ülke yok
Avrupa Komisyonu’nun 2009’da hazırladığı ‘Eğitim çıktılarında cinsiyet farkları: Avrupa’da Alınan Tedbirler ve Mevcut Durum” araştırmasına göre, bütün AB ülkelerinde tek cinsiyetli eğitim veren okullar var ama büyük bir çoğunluğu özel okullar. Çünkü tek cinsiyetli okullar kurmak daha pahalı.
Avrupa’da tek cinsiyet okullarını başlatan ülkeyse, artık neredeyse kadın ve erkek tuvaletlerini bile ayırmayan Danimarka. Danimarka’da bu eğitimin başlatılmasının nedeni, rapora göre kızlara daha fazla olanak sağlamak ve kendilerine güvenlerini artırmak. Ancak 2000’li yılardan sonra, Danimarka’da tek cinsiyetli eğitim daha çok erkek öğrenciler için tercih edilir bir yöntem, çünkü Danimarka erkek öğrencilerin okul başarılarının kızlara oranla daha düşük olmasından şikâyetçi.
Avrupa Komisyonu raporu, karma ve tek cinsiyetli eğitim veren okullarla ilgili yapılmış birçok çalışmayı da yansıtıyor. Buna göre, tek cinsiyetli eğitim kızlar için daha iyi sonuç veriyor:
“Tek cinsiyet sınıfları, örneğin, kızların soruları cevaplama ve derse katılmalarında daha fazla özgür hissetmelerini, erkeklerin ise öğrenci olarak kendi ‘imajlarıyla ilgili endişelenmeden daha fazla çalışmalarını sağlamaktadır. Bu tür sınıfların motivasyon, davranış ve başarıyı artırdığı iddia edilmektedir.”
Cinsiyet farkını gözeten eğitim stratejisi
Rapora göre, karma cinsiyetten oluşan sınıflarda öğretmenler erkek öğrencilerin öğrenim süreci ve devamlılığı ile daha çok ilgileniyor. Öğretmenler öğrencilerine eşit davrandıklarını düşünseler de erkek öğrencileri daha fazla eleştirip onlara daha fazla ilgi gösteriyorlar. Ancak rapor yine de, “Fakat tek cinsiyet ortamlarında öğrenci başarısına ilişkin çalışma sonuçları net değildir,” sonucunu da vurguluyor.
Aynı rapor, bugün 400’den fazla tek cinsiyetli eğitim veren okulun olduğu İngiltere’de konunun 2006 yılında hararetle tartışıldığını anımsatıyor.
Rapora göre, İngiltere Eğitim Bakanlığı tek cinsiyet okullarının kurulmasının okulda öğrenciler arasındaki şiddeti durdurmak için seçeneklerden biri olarak ortaya çıktığını gizlemiyor.
Raporun altını çizdiği başka bir nokta da, bu konuda ülkelerin tutumu farklılık gösterse de cinsiyet farklılıklarının göz ardı edilmediğine ve Avrupa’da bugün “öğretmenlerin her iki cinsiyete uygun biçimde sınıf stratejileri uygulayabildikleri karma okullarda öğrenim yapıldığına” dikkat çekiyor.
Kısır tartışma
İngiltere’de “tek cinsiyetli okul mu, karma eğitim mi” tartışmasında tek cinsiyetli okullardan yana ağırlık koyan kişi, İşçi Partisi’den David Milliband. Ancak onun Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde 2004’de söylediği şu sözleri durumu özetler nitelikte:
“Bizim tek cinsiyetli eğitim veren okullarımızın parlak bir geleceği olacağına inanıyorum. Ama aynı zamanda tek cinsiyetli eğitimin mi, yoksa karma eğitiminin daha iyi olduğu tartışmalarının da son derece kısır olduğuna da inanıyorum.”
Kaynak: Al Jazeera