Kardeşinin katilini 9 sene önce yazmış!

Ali İhsan Karahasanoğlu

28 Şubat sürecinde, mütedeyyin insanların baskı altına alınabilmesi için işlenen tartışmalı cinayetlerden birisi de Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi idi!..

Kim yaptı, hedefi neydi?

Net olarak ortaya çıkarılamadı..

Umut Operasyonu ile gündeme gelen bilgilere göre, bombayı yerleştiren halen cezaevinde! (mi acaba?)

Operasyon yapıldığında İçişleri Bakanı olan Sadettin Tantan, aynı iddiayı gönül rahatlığı ile bugün de söyleyebiliyor mu bilmiyorum. Ama o günlerde, Umut Operasyonu ile gözaltına alınanları, Kışlalı cinayetiyle de ilişkilendirmişlerdi..

Cinayetten hemen 2 ay sonra, Ahmet Taner Kışlalı’nın abisi Mehmet Ali Kışlalı’nın, Radikal gazetesinde yayınlanan bir yazısını, “İlginç” notu ile arşivime kaldırmışım.

Bu yazı hakkında size de bir bilgilendirmede bulunayım, bakalım son gelişmeler karşısında, aynı çözüm noktasına mı varıyoruz?

Ağabey Kışlalı’nın 24.12.1999 tarihli yazısının başlığı “M. L. King’i kim öldürdü?”

Başlık, sizce de ilginç değil mi?

Kardeşi iki ay önce öldürülmüş olan bir gazeteci, o günden bu yana defalarca, kardeşinin katilinin kim olduğunu merak etmediğini söylüyor ama, ABD’deki insan hakları savunucusunun katili üzerine köşe yazısı kaleme alıyor!..

İlginç mi ilginç!

Yazının içeriğindeki bilgiler, çok daha ilginç!..

King’in öldürülmesinden sorumlu olarak tutuklanan bir kişi olmasına rağmen, maktülün ailesinin, olayın arka planını ortaya çıkartmak için çaba sarfettiğini anlatıyor Kışlalı..

Kendisi tam aksi bir çizgi izlerken, King ailesinin bu çabasını, Kışlalı, takdirle niçin anlatıyor acaba?
İlginç!.

Kendi kardeşinin öldürülmesinin sebebi olarak da aynı gerekçeyi mi ima ediyor bilemiyorum ama, King’in öldürülmesinin gerekçesi olarak şöyle bir ipucu veriyor Kışlalı: “King ailesinin avukatı Pepper, CIA, yeşil Bereliler (Özel Kuvvetler), İngiliz, Kanada istihbarat servisleriyle savunma konusunda iş yapan müteahhit çevreleri hedef edinmişti.”

Kardeş Kışlalı’nın ölümünde de, benzer bir durum var mıydı acaba?

Yoksa, ağabey Kışlalı, kardeşi için açık açık yazamadığı şeyleri, King üzerinden mi yazıyordu?

Kışlalı, King’in ailesinin ve avukatının cinayet hakkındaki düşüncelerini de şöyle özetliyor: “M. L. King, karşı olduğu Vietnam savası sırasında, bütün bu gruplara karşı mücadele veriyordu. Onun için de bu gruplar, bar sahibi Jowers’i cinayeti örgütlemeye ikna etmişlerdi..”

Burada da ilginç bir ima var.. Yoksa, King cinayetine benzer şekilde, Kışlalı cinayetinde de, birileri, birilerini cinayeti işlemeye ikna mı etmişti?

“Cinayeti işlemeye ikna etmek”!

Hayli ilginç bir cümle!

Ağabey Kışlalı, kardeşi için de, aynı imada mı bulunuyor acaba?

Ağabey Kışlalı’nın şu cümlesi de dikkat çekici: “Medyanın büyük kısmının CIAkontrolü altında olması da, kamuoyunun cinayeti Ray’ın işlediğine inandırılmasını sağlamıştı.”

Hayır, hayır.. Artık ben eminim; ağabey Kışlalı, King cinayetini değil, Türkiye’deki kardeş Kışlalı cinayetini yazıyor. Türkiye’deki medyanın yönlendirme haberleriyle, katilin başka yerde gösterilmesinin, kamuoyunun bu yönde oluşturulmasının sağlandığını anlatıyor.

Ben eminim ama, size, yazıdan biraz daha alıntı yapayım.. Böylece siz de emin olun: “King’in çocuklarından biri, ‘Bu, asrın gerçekleri örtme operasyonunun açığa çıkmasıdır’ diyor.”

Ne dersiniz,tıpkı Ergenekon soruşturması ile Türkiye’de tartışılanlar gibi değil mi?..

Ağabey Kışlalı, 9 sene öncesinden, bugünleri görmüş, veya tahmin etmiş, veya en azından bu yönde bir temennisini dile getirmiş değil mi?

Buyrun, Ağabey Kışlalı’nın aynı yazısındaki şu cümlesini okuyun da, kardeşinin Ergenekon tarafından öldürüldüğünü, daha o günden bilmediğini iddia edin; iddia edebilirseniz eğer! Cümle şu: “ABD’de, CIA ve FBI gibi güvenlik örgütlerinin ‘devlet çıkarları’ adına örtülü operasyonlar düzenledikleri bilinmeyen bir şey değildir.”

“Ama Kışlalı, bunları ABD için yazıyor” demeyin. Hemen devamında da, bakın ne diyor ağabey Kışlalı: “Dünyanın her ülkesinde ‘devletin çıkarlarını koruma’ adına örtülü operasyonlar düzenlendiğini ortaya koyan, bu operasyonların ayrıntılı hikayelerini içeren çok yayın yapılmıştır.”

Yaaa. İşte böyle..

Ve kanaatini de açıklıyor Kışlalı: “Mantığa en uzak gelen komplo teorilerinin bile, ceffelkalem (üzerinde durmaksızın) reddedilmesinin mümkün olamayacağı neticesine varılmıştır.”

Daha ne yazsın ağabey Kışlalı?

Söyleyin, ne yazsın..

“Kardeşimi, .... öldürdü” mü desin! Bunu mu bekliyorsunuz?

VAKİT