HAKSÖZ HABER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü grup toplantısında net ifadelerle Hamas’ı sahiplenmesi içeride dışarıda tüm Müslümanları sevindirirken, kimi tescilli İslam düşmanlarını çok ama çok kızdırdı, öfkelendirdi. Fatih Altaylı, Özgür Özel, İsmail Saymaz vs. isimlerin rahatsızlık duymasını garipsemiyoruz, tersi olsaydı şaşırtıcı olurdu.
Bir de doğrudan İsrailcilik yapmadan Hamas rahatsızlığı çekenler var. Örneğin bugünkü Karar Gazetesinde tam 3 köşe yazarı Erdoğan’ın sözlerinden duydukları rahatsızlığı dillendirmişler. Bunu yaparken bir yandan İsrail’i sert sözlerle eleştirmeye devam etmişler ama Hamas yanlısı bir tutumun kabul edilemez olduğunu söylemişler. Neden? Çünkü Hamas aşırıymış, sivilleri hedef alıyormuş vs. Peki Filistin halkının kurtuluşa nasıl erişeceği hususunda tek bir önerileri var mı? Yok! Yani özetle yaptıkları şey mızmızlanmaktan başka bir şey değil.
Bu yazarların cümlelerinden kısa alıntılar yapalım:
Taha Akyol: “Cumhurbaşkanı Erdoğan elbette İsrail’i eleştirecek. İsrail Gazze’ye toplam bir atom bombasının tahrip gücünde bomba yağdıran işgalci ve müstevli bir militarizmdir. Fakat Hamas’ı aklamaya kalkması, “Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur" diye konuşması yanlıştır.
Herkes böyle konuşabilir fakat Türkiye’nin sorumluluğunu omuzlarında taşıyan Cumhurbaşkanı böyle konuşmamalıydı. Arap liderleri bile böyle konuşmuyor.
Hamas’ı savunmanın Türkiye üzerine çekeceği husumetten, Cumhurbaşkanı Türkiye’yi sakınmalıydı….
Türkiye hiçbir davanın fedaisi değildir. Türkiye için en üstün ideal kendi bütünlüğünü, güvenliğini, refah ve itibarını geliştirmek, ‘gelişmiş ülke’ olmaktır, bunun da yolu daima rasyonel politikalardır.”
Akif Beki: “…Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti Grubundaki son konuşmasını alalım.
İsveç'e NATO onayını, Meclis'e gönderdikten sonraydı. Ama AK Parti Grubuna bu konuda bir şey demedi. Onun yerine Hamas'ı savundu, terörist değil kurtuluş savaşı veren bir mücahit grubu olduğunu söyleyerek.
İsveç'e vize karşılığında Hamas'ın garantörlüğünü alıp barış masasında Türkiye'ye yer açmak için mi?
İki tarafın da sivil katliamlarını kınayıp Hamas'a değil Gazze halkına sahip çıkarken Erdoğan, birden o dengeyi bozdu.
Denge politikasından ayrılma zamanlaması tesadüf mü, manidar mı?”
Elif Çakır: “…Cumhurbaşkanı Erdoğan BM genel sekreterinin bu açıklamasının ardından Hamas’ın terör örgütü olmadığını, toprakların koruma mücadelesi veren bir kurtuluş, bir mücahitler grubu olduğunu söyledi!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim’den bu yana yürüttüğü politika, insanî duruş olarak gayet isabetliydi.
Yerindeydi. Gazze halkına sahip çıkan, İsrail’in işlediği insanlık dışı vahşeti kınayan politikadan bir anda Hamas’a sahip çıkan bir politikaya dönmek ülkemiz açısından tuhaf olmadı mı?
Sebebi nedir anlayamadım!“
Evet, Elif Hanım’ın son sözü durumu net biçimde ortaya koyuyor. Hamas’ı sahiplenen tutumun nedenini anlayamamışlar.
Anlamalarını da beklemiyoruz zaten!