Karaköy'de başörtülülere yönelik saldırının mağdurları sanığı 'ıslah olsun!' diyerek affetti

Karaköy'de başörtülü üniversite öğrencisine saldırdığı gerekçesiyle yeniden yargılanan Semahat Yolcu hakkında "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi" ve "tehdit" suçlarından görülen davada ikinci kez karar alındı.

İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Semahat Yolcu, müdahiller Feyza Yerlikaya ve Gamze İnce ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada söz alan müdahiller Yerlikaya ve İnce, sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini söyledi.

"Pişmanlığı ifade eden sanığı affetmek daha makbuldür"

Müdahillerin avukatı her şeyden önce kişiye yapılan kötülüğe karşılık bir ceza uygulanması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Pişmanlığı ifade eden sanığı affetmek daha makbuldür. Mağdurların da dediği gibi, saldırı ağır bir eylem olsa da sanığın pişmanlığını belirtmesi üzerine müşfik bir tavırla onları affetmek hem kamu vicdanı hem de inancımız gereğidir. Umarım sanık yargılama süresince gereken dersi almıştır."

"Özür dilerim"

Sanık Semahat Yolcu, "Teşekkür ederim. Şahsıma yakışmayan, şuursuzca yaptığım bir davranıştı. Kesinlikle inançlarına yönelik bir düşüncem yoktu. Tekrar özür dilerim." dedi.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, müdahillerin şikayetlerinden vazgeçtiklerini hatırlatarak, dosyanın şikayete bağlı olan, "yaralama" ve "hakaret" suçları yönünden düşmesine karar verdi.

Sanık Yolcu'yu, şikayete bağlı olmayan, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi" ve "tehdit" suçlarından ise 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, 5 yıllık denetim süresiyle bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar aldı.

Kararın açıklanması ve duruşmanın bitmesinin ardından müdahillerin yanına giden sanık Semahat Yolcu, "Bunları size yaptığım için özür dilerim." dedi.

İddianame ve davanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 15 Kasım 2019'da, müştekiler Feyza Yerlikaya ile Gamze İnce'nin, Kemeraltı Caddesi'nde Selanik Pasajı civarında yürüdükleri sırada sanık Semahat Yolcu'nun, Feyza Yerlikaya'nın başörtüsünü eliyle açmaya çalıştığı, sol omuz kısmına vurduğu belirtilmişti.

Sanığın, müştekilere yönelik hakaret ve küfür ettiği, tehdit içeren beyanlarda bulunduğu ifade edilen iddianamede, müştekilerin müracaatı üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedilmişti.

İddianamede, sanık Yolcu'nun ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'', ''hakaret'', ''tehdit'' ve ''kasten yaralama'' suçlarından 4 yıl 8 aydan 12 yıl 8 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Yargılamayı yapan İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi 21 Şubat'ta görülen karar duruşmasında, sanık Semahat Yolcu'nun, iki müdahile karşı "yaralama" suçundan 3 ay 10 gün, zincirleme şekilde "tehdit" suçundan 6 ay 7 gün, "hakaret" suçundan 1 yıl 2 ay 7 gün ve "inanç, düşünce kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan da 10 ay olmak üzere toplam 2 yıl 9 ay 24 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.

Mahkeme, sanığa verilen hapis cezası hükmünün açıklanmasını, 5 yıllık denetim şartıyla geri bırakmıştı.

Ağır Ceza Mahkemesi "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararını kaldırmıştı
Müdahil avukatlarının karara itiraz etmesi üzerine, dosya İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

İtirazı değerlendiren Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin kararında, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin koşullar oluştuğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verdiği ancak sanığın 2018 yılında da benzer bir eylemde bulunduğu ve bu konuyla ile ilgili yargılamanın devam ettiği anlatılarak, şu ifadeler kullanılmıştı:

"Gerek sanığın pişmanlık ifadesi içermeyen savunması ve gerekse hakkında benzer bir olay sebebiyle yürütülen kovuşturmaya rağmen yeniden suç işlemesi gözetildiğinde, mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaate sanığın hangi tutum ve davranışları sebebiyle ulaştığının ve olayda kamu zararının ne şekilde giderildiğinin kararda tartışılmamış olması sebebiyle usul ve yasaya uygun bulunmayan 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması' kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."

Kararın ardından dava dosyasının iade edildiği İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar nedeniyle dosyanın yeniden ele alınmasına hükmetmişti.

Müdahiler ve avukatlarından yapılan açıklamanın Haksöz Haber'e yollanan tam metni: 

Karaköy’de başörtülü olmaları sebebiyle saldırıya uğrayan Feyza Yerlikaya ve Gamze İnce’nin şikayetçi ve müdahil olduğu ve sanık Semahat Yolcu’nun yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapılmıştır.  İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi yargılamayı yaparak dosyayı karara bağlamıştır. Karar gereğince sanık Semahat Yolcu hakkında hakaret ve yaralama suçlarından mağdurların sanığı affetmeleri sebebiyle düşme kararı verilirken; inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu bakımından 10 ay hapis cezası ve tehdit suçu bakımından 6 ay hapis cezası verilmiştir.

Yargılamanın ilk duruşmalarında sanık Semahat Yolcu tüm suçlamaları reddederek saldırıyı yapan kişinin kendisi olmadığını iddia etmiştir.  Fakat süreç içerisinde tavrını değiştirerek pişmanlığını dile getirmiş, mağdurlardan özür dilemiştir. Bu bağlamda mağdurlar Feyza Yerlikaya ve Gamze İnce sanığın pişmanlığını göz önünde bulundurmak suretiyle şikâyetlerinden vazgeçerek sanığı affettiklerini dile getirmişlerdir.

Sanığın eylemi ne mağdurlar ne de kamu nezdinde mazur görülebilecek bir eylem değildir. Ceza Hukukunun temel mantığı ıslah edicilik olmalıdır. Suçluya verilen ceza suçlunun davranışlarında müspet anlamda değişiklik yaratmıyorsa, ceza sistemi gereğince verilen hiçbir ceza ıslah edici değildir. Her şeyden önce bizim inancımıza göre kişinin yaptığı kötülüğe karşı denk bir ceza uygulanması gerekirken pişmanlık dile getiren suçluyu affetmek ise daha hayırlıdır. Bu anlamda kişinin nedamet getirerek duruşmada pişmanlığını dile getirmesi ve kararın açıklanmasından sonra mağdurların yanına gelerek tekrar özür dilemesini, cezaevinde geçireceği aylardan daha anlamlı buluyoruz. 

Mağdurların da belirttiği üzere kendilerine yöneltilen eylem, inançlarına saldırı niteliğinde ağır bir eylem olsa da sanığın pişmanlığını dile getirmesi üzerine müşfik bir tavırla onları affetmek hem maşeri vicdan hem de inancımız nezdinde bir gerekliliktir. Nitekim Rabbimiz Şura Suresi 40. Ayetinde şöyle söylemektedir: “Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir cezadır. Ama kim affeder ve arayı düzeltirse onun mükafatı Allah’a aittir. Şüphesiz o zalimleri sevmez.” Rabbimizin emri doğrultusunda af yolunu tercih etmenin hem bizler hem de sanık açısından daha hayırlı olacağı kanaatini taşıyoruz. Şüphesiz İslam dini en temelde adalet ve merhamet dinidir. Bu anlamda Sevgili Peygamberimiz’in hayatı boyunca benzer olaylarda affedici bir tavır göstermesi bizim için en büyük örnekliktir.

Merhametten yoksun adalet anlayışının maşeri vicdanı tatmin etme konusunda yetersiz kaldığına muhtelif pek çok dava ve uyuşmazlıklarda şahit olmaktayız. Kimsenin kimseyi affetmediği, bağışlama ve merhametin zayıflık olarak değerlendirildiği, daha çok davanın ve cezanın talep edildiği bir ortamda mağdur kardeşlerimiz Feyza Yerlikaya ve Gamze İnce’nin bu erdemli tutumlarının kayda değer olduğu kanaatindeyiz.

Bizler mağdur avukatları olarak sanığın yargılama ve tutukluluk sürecinde gerekli dersi aldığını temenni ederek müvekkillerimizin affetme iradelerine iştirak ediyoruz. Yargılama sürecinin sanık açısından daha müspet ve hayırlı bir hayata vesile olmasını umuyoruz.

Mağdur Feyza Yerlikaya – Gamze İnce

Vekilleri

Av. Ömer Faruk Karagüzel – Av. Muhammed Kerim Karadağ – Av. Ümit Kudbay – Av. Melike Nur Bak – Av. Ayşe Ergül

Kaynak: Haksöz Haber / TRT Haber

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu