Millet olmanın kötü hali de bu olsa gerek... Kendi ordusuna esir bir millet olmak!
Bu söz bana ait değil ama şu son günlerde iyice benimsediğim, içselleştirdiğim, manasını daha iyi kavradığım, 'ne de isabetli söylenmiş bir söz' dediğim bir değerlendirme oldu.
Bizim halimize ne kadar da çok uyuyor.
Bütün bu belgelerin, bilgilerin, ses kayıtlarının, panik halde yapılan açıklamaların hepsinin karşısına koyabildiğim tek cümle bu işte...
Paşamız İstanbul'a bir karabasan gibi çökecekmiş!
Dost musun düşman mısın paşa?
Ne adına çökeceksin İstanbul’a?
Çökeceksin de ne olacak, ne yapacaksın?
Sen yoksa terminatör müsün?
Biz senin İstanbul'a bir karabasan gibi çökmeni beklerken, Allah'ın rahmeti çöktü...
Her yer bembeyaz oldu.
“Her yerde kar var!
Kalbim senin bu gece...”
Coştum bir kere, müsaade edin bir de şiir okuyayım kar üstüne:
Kar türküsünü söylüyor üşüyen ruhumuza Beyaz kelebekler gibi konuyor.
Gerçekle gerçek üstünün sınırına.
İşkencelere çekilmiş aklımız zorlanıyor yanlış itiraflara.
Karabasanların gecesinde koşuyoruz karın tokluğuna.
Sahtekarlık duvarına tapınmamız isteniyor.
İsteniyor ki kör gözle koşulalım döngülerin kısırına.
Satalım insanlığımızı, boyunduruklar vuralım boynumuza.
Kar yağıyor.
Umudun tohumunun saklı olduğu tarlaya
Kar duracak,
Dünya yeni umutlarla girecek bahara..." (Ayşen Gacan Gülbağ)
İşte böyle...
Artık dünya değişti Karabasan paşa.
Belirleyici güç bir şehre, bir ülkeye, bir millete karabasan gibi çökmek değil.
Bunu sana nasıl anlatsam bilmiyorum.
Artık sandık aracılığı ile toplumsal rızayı alarak demokratik yollardan iktidara gelen, halka karşı sorumlu yönetimler ve bunlara yönelik azami saygı medeni dünyanın en önemli vasfı.
Bak Karabasan paşa:
Ülkelerin sosyal ve siyasal gelişmişliği de demokratik rekabetin neticesine gösterilen saygıyla ölçülür hale geldi.
Siyaseten gelişememiş toplumlar ise günümüzde, silahlı gücü elinde bulunduranların kendilerini her türlü hakka haiz gördüğü toplumlar olarak algılanmaktadırlar.
Demokrasinin neticelerini kabullenerek hazmetmek, hak ve hukukun üstünlüğünü kabul etmek yerine elindeki silah gücünün verdiği güvenle hukuk dışı yollardan herkese, her yere karabasan gibi çökme cüretini gösterenlerin egemen olduğu toplumların, çağdaş toplumlar arasında bir yerinin olabileceğini savunmak mümkün değil.
Karabasan gibi çökme fantezileri ile kahraman ordumuzun saygınlığını yok ediyorsunuz.
Ama bunun sizin için önemli olduğunu sanmıyorum.
Basit amaçlar uğruna, basit fanteziler uğruna orduyu ne hale düşürdüğünün farkında olmalısınız ki böylesine cüretkarsınız.
BUGÜN