HAKSÖZ HABER
DEVA Partisi muhafazakar liberal çizgisiyle AK Parti’nin ilk yıllarını hatırlatan bir parti. DEVA da AK Parti’nin ilk zamanları gibi muhafazakarlığından ziyade liberal çıkışlarıyla kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.
Bu yaklaşımın tutarlılığı vs. başka bir tartışma konusu. AK Parti ve Erdoğan üzerinden İslam düşmanlığını parola edinmiş çevreler açısından AK Parti’den ayrılan siyasi oluşumlar müspet karşılanıyor. Bu partilerin gündeme dair yaptıkları açıklamaları muhalif yayın organlarında bulmak mümkün…
Ancak DEVA veya Gelecek Partisi muhalefetin hoşuna gitmeyen ufacık bir şey söylerse hemen linç kampanyasına dahil ediliyorlar. Bu durum sol-Kemalistlerin tıynetini göstermesi açısından ibretlik!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Enes Kara’nın intiharı hakkında yaptığı mutedil açıklama sol-Kemalistleri çıldırtmaya yetmiş! Ali Babacan, üniversite öğrencisi Enes Kara'nın intiharı sonrası cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılması için kamuoyu oluşturmaya çalışanlara prim vermemiş!
"Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman maddi durumu iyi olan ailelerle zayıf olan ailelerin çocukları arasında böylesine bir eşitsizlik oluşmamıştı. Ortada çok büyük bir haksızlık ve adaletsizlik var. Bunun bedelini gençlerimiz ödüyor. Gençler arasındaki en yaygın hissiyat yaşayacak başka bir ülke aramak. Ülkeden kaçamayan içinde olduğu cendereyle baş etmeye çalışıyor. Ağır bir depresyon yaşanıyor. Devlet kendi evlatlarına ağır bir depresyon sunuyor. Türkiye gitmek isteyip gidemeyenlerin ülkesi oldu."
Babacan ardından "Gencecik Enes'in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Bu ülkede kapatmak dışında başka bir çözüm önerisi yok mu?" ifadelerini kullandı.
Birgün vb. yayın organları ise “Ali Babacan, tarikat ve cemaat yurtlarının kapatılmasına karşı çıktı” başlığıyla Babacan’ın ifadelerini gündeme taşıdılar. Ali Babacan’ın Enes Kara hadisesine yaklaşımında ülkedeki ekonomik darboğaz sonrasında oluştuğunu ifade ettiği “ağır depresyona” odaklanması oldukça önemli. Zira sol-Kemalist yayın organları bu mesele üzerinden dini gruplara yönelik linç kampanyası başlattı.
Ali Babacan ise ufacık bir itiraz dile getirdiği için aynı yayın organları tarafından hedef tahtasına oturtuluyor. İslam düşmanlarının düşmanlıklarından vaz geçmeyeceklerinin çok kısa bir özeti olarak görülebilir bu tavır!