Şairin coşkuyla haykırdığı mısraları gerçeğe ne kadar tekabül ediyor bilemeyiz ama “yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır” vaadi hiç değilse duygular ve idealler cephesinde güçlü bir motivasyona işaret etmektedir. Ancak bir Kemalist Cumhuriyet geleneği olarak işleyen müessesleri kapatarak büyüme ve meşruiyetini perçinleme siyasetinin hangi sonuçlara sebep olduğunu bizzat yaşayarak teşhis ettik, acılarıyla da yüzleşmeye devam ediyoruz.
Siyasal partileri kapatarak girişilen Tek Adam ve Tek Parti Cumhuriyeti’nin inşa sürecinde medrese ve tekkelerden türbelere, Darul Fünun’dan vakıflara değin geleneğe ve topluma dair her ne varsa devleti modernleştirip güçlendirme adına kapatıldı. Siyasal ve kültürel olarak ikna etmeyi değil kapatarak, inkâr ederek, bastırarak veya susturarak çözüm üretmeyi marifet bilen devlet mantığı hiç hız kesmeden kendisini dayatıyor halen. İşte HDP’nin kapatılma sürecine ilişkin yaşanan tartışmaların nasıl da hedef ve kapsam büyüterek ilerlediğine dikkatle bakarsak neden bir arpa boyu olsun mesafe kat edemediğimiz daha iyi idrak edilir.