Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa soykırımı, üzerinden geçen 22 yıla rağmen hala gündemde kalmayı sürdürüyor.
Son olarak, Hollanda'nın Türk bakanlara yönelik skandal tavrından sonra başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bazı devlet yetkililerinin açıklamalarıyla bir kez daha gündeme gelen Srebrenitsa soykırımı, tarifsiz acıların ve adalet arayışının da sembolü haline geldi.
11 Temmuz 1995 tarihinde, Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerinin, BM bünyesindeki Hollandalı askerlerin koruması altındaki "güvenli bölge" Srebrenitsa'yı teslim almasından sonra en az 8 bin 372 Müslüman Boşnak hunharca katledildi, Müslüman kadın ve çocuklar evlerinden sürüldü.
Hala Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinde (ICTY) yargılanmasına devam edilen Mladic'in, 11 Temmuz'da Srebrenitsa'ya girdiğinde yaptığı açıklama, adeta olacakların da habercisi niteliğindeydi.
Mladic, büyük bir Sırp bayramı arifesinde bu şehri Sırp milletine hediye ettiklerini belirterek, "Nihayet, bu topraklarda Türklerden intikam alma zamanı geldi." ifadelerini kullanmıştı.
Şehrin düşmesinin ardından Srebrenitsalı Müslüman Boşnakların bir kısmı ormanlık yoldan Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmak için yola koyulurken, bir kısmı da eski akümülatör fabrikasında konuşlanan Hollanda askerlerine sığınarak kurtuluşu onlarda aradı.
Yolları ayrı, kaderleri aynı
Orman yolundan gidenlerin de Hollandalı askerlerden medet umanların da kaderi aynı oldu. "Ölüm yolu" olarak da adlandırılan ormanlık yoldan Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmak üzere yola çıkan binlerce Boşnak, Sırp askerlerin kurduğu pusularda hayatını kaybetti.
Öte yandan, Hollanda askerlerine sığınan Müslüman Boşnaklar, her ne kadar ilk zamanlarda kendilerini "kurtulmuş" hissetseler de eski akümülatör fabrikasında geçirdikleri ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anlamıştı.
Dizinden yaralı olduğu için orman yolundan gidemeyen ve Hollanda askerlerine sığınan Srebrenitsalı Kadir Habibovic, "Ölüme Karşı Yaşam" isimli kitabında, daha ilk gece fabrikaya giren Sırp askerlerin kimlik kontrolü yapıp bazı kişileri götürmeye başladıklarını, kadın ve çocukların çığlıklarının duyulduğunu anlatıyor.
Kitabında ayrıca fabrikanın boşaltılmasına ilişkin detaylara da yer veren Habibovic, çıkışta sıralanmış Hollandalı askerlerin hemen birkaç metre uzağında Sırp askerlerin beklediğini ve burada kadın ve çocukları otobüslere bindirip, erkekleri ayırdıklarını belirtiyor.
Hollandalı komutana hediyeler
Hollanda'nın Srebrenitsa soykırımındaki rolü de 22 yıldır sürekli gündeme geldi, gelmeye de devam ediyor.
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dünkü konuşmasında söylediği "Biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız." ifadeleri ile daha önce Makedonya'nın Türk kökenli Devlet Bakanı Beycan İlyas'ın kullandığı "Biz Hollanda'yı Srebrenitsa'da tanıdık, fazla söze gerek var mı?" ifadeleri, Hollanda'nın Srebrenitsa'da yaşanan soykırımdaki payına ilişkin tartışmaların gündemde olmaya devam ettiğini gösteriyor.
Srebrenitsa'nın işgalinin ardından çekilen görüntülerde de BM bünyesindeki Hollandalı askerlerin komutanı Thom Karremans ile 11 Temmuz'da ilk kez görüşen Sırp komutan Mladic'in agresif tavrı açıkça görülürken, Hollandalı komutanın Mladic karşısında el pençe durması da gözden kaçmıyor.
Şehri ele geçiren Sırp askerlerine ateş açılması nedeniyle adeta Karremans'ın ifadesini alan Mladic'in, görüntülerin sonunda ise Karremans'a içki ısmarlaması ve ikilinin birlikte kadeh kaldırması da dikkat çekiyor.
BM bünyesindeki Hollandalı askerlerin Srebrenitsa'dan uğurlanması öncesinde ise Mladic'in Karremans ve ailesine çeşitli hediyeler vermesi ve ikilinin son derece samimi görüntüleri, bir başka detay olarak ön plana çıkıyor.
Tüm bu görüntülere rağmen Karremans, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı ile hiçbir zaman yargılanmazken, Hollanda ise Srebrenitsa'daki soykırımdan "kısmen" suçlu bulundu.
Soykırım kurbanlarının yakınları tarafından 2007 yılında Hollanda'da açılan davada, Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa'nın işgali sırasında BM bünyesinde görev yapan Hollandalı askerlere sığınan 300 Boşnak sivilin Sırp askerlerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda'yı suçlu buldu. Mahkeme 2014 yılında aldığı kararında, "Hollandalı tabur, Sırplara teslim edilen 300 kişinin öldürüleceğini öngörmesi gerekirdi." ifadesine yer verdi.
Öte yandan 2002 yılının nisan ayında, Amsterdam Savaş Dokümantasyon Merkezinin hazırladığı geniş kapsamlı rapor sonrasında, Hollanda'da hükümet de istifa etmişti.
AA