HAKSÖZ HABER
Bürokratik engeller, mevzuat barikatı ve daha önemlisi kamuoyunun ilgisizliği nedeniyle cezaevlerinde farklı davalardan yatan çok sayıda hasta tutuklu ve mahkumun yaşadıkları sıkıntı göz ardı edilmekte. Tedavi imkanlarının kısıtlı olması düzenli ve etkili bir tedavi sürecinden uzak olmaları yüzünden bu insanların durumu giderek ağırlaşırken, ailelerinin yaşadıkları sıkıntı da katlanarak artmakta.
FETÖ ile irtibatlı olmak suçlamasıyla 21 aydır tutuklu bulunan yönetmen Fatih Terzioğlu’nun ve ailesinin yaşadığı sıkıntı da bu durumun bir örneği. 2 çocuk annesi Esra Terzioğlu kocasının durumunu yetkililere duyurmak için çırpınıyor ama ilgililere sesini duyurabildiği pek söylenemez.
Esra Terzioğlu kocasının durumunun çok kötü olduğunu, kanser hastalığının hızlı bir şekilde yayıldığını ve Fatih Terzioğlu’nun kısa bir süre içinde aşırı zayıflamasından ötürü tanınamaz hale geldiğini söyleyerek yetkilileri harekete geçmeye çağırıyor.
Fatih Terzioğlu’nun neyle suçlandığını, dosyasında 21 aydır tutuklu bulunmasını gerektirecek herhangi bir somut delil olup olmadığını bilmiyoruz. Ama erk sahipleri, bütün siyasal kesimler ve kamuoyunun bu ülkede yaşanan birtakım hadiselerin hukuk devleti olma ilkesiyle bağdaşmadığını görmeleri gerektiğini biliyoruz.
Şurası açıktır ki, cezaevinde yatan mahkum ve tutuklu hangi siyasal görüş ve gruptan olursa olsun onun sağlığından devlet sorumludur. Bu şartlar altında tedavi sürecinin gerektiği ciddiyet içerisinde ivedilikle tutuklu bulunan mahkumlara ulaştırılması gerekir Ayrıca yine bu konumdaki hasta tutuklu ve mahkumların sağlık durumu ile ilgili olarak yakınlarını bilgilendirmek devletin görevidir.