Konya'nın Akşehir ilçesinin Belediye Başkanı Salih Akkaya'nın oğlu Muhammed Cihad Akkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünde okuduğunu ve yaz okuluna kaldığı için darbe kalkışmasının gerçekleştiği gün İstanbul'da bulunduğunu söyledi.
“Biz Yürüdükçe Geri Adım Atıyorlardı”
Akkaya, bir süre kaldığı yurtta televizyondan olayları takip ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TRT'de darbe bildirisi okundu. Ardından Başkomutan’ımızın halkı meydanlara dâveti üzerine hemen dışarı çıkmaya karar verdik. Anons yapıp arkadaşları çağırdık. Yurttan çıkmakla her türlü sorumluluğu üzerimize aldığımıza dâir dilekçeyi imzalayıp, yaklaşık 40 kişi dışarı çıktık. Ara sokaklardan geçerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne geldik. Hemen hemen oraya ilk gidenlerdendik. Gittiğimizde yaklaşık 30 kişi daha vardı. Karşımızda askerleri gördük. 20-25 asker yolu kapatmıştı. ‘Yâ Allah Bismillah Allahuekber!’ nidalarıyla darbecilere karşı yürüdük. Askerler, biz yürüdükçe havaya ateş açarak geri adım atıyorlardı. Yaklaşık 25 metre geriye doğru püskürttük.”.
“İlk Açılan Ateşte Ben ve Birkaç Kişi Yaralandık”
Havaya açılan ateşten etkilenmediklerini gören darbeci askerlerin halkın üzerine ateş etmeye başladığını aktaran Akkaya, “İlk açılan ateşte ben ve birkaç kişi yaralandı. Sol bacağımdan yaralandım. Tanımadığım biri yanıma gelip kan akışını durdurmak için kemerimle bacağımı sıktı. Sonra birkaç kişi arabayla hastaneye götürdü. Yaralıların olduğunu duyan Vatan Caddesi'ndeki halk da belediyenin önüne gelmiş.” diye konuştu.
“Evinden Koşup Gelen Pijamalı Doktorlar Vardı”
Akkaya, hiç tanımadığı insanların kendisini kucaklayıp hastaneye götürmesinden çok etkilendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“İlk yaralananlar arasındaydım. Bizden sonra hastaneye çok ağır yaralılar geldi. Sedye kalmadı. En son yerlere çarşaf açıp hastaları yatırdılar. Hattâ içi kanla dolan ayakkabımı çıkarıp, yastık olarak yerde yatan bir hastanın başına koydular. Evinden koşup gelen pijamalı doktorlar vardı. Tam bir harp hâliydi. Yurttan arkadaşlarımız gelip belki de hayatlarında ilk defa yaralılara kalp masajı yaptı. Kanamam artınca doktor öndeki yarayı uyuşturarak dikti, fakat ilaç kalmadığı için arka tarafa uyuşturmadan dikiş attı. Gerçekten imkânsızlıklar vardı. Darbeyi FETÖ'nün yaptığını ne zaman öğrendiğimi hatırlamıyorum ama gâvur yapsaydı herhâlde daha az üzülürdük.”.
“Israrla Ateş Etmeye Devam Ettiler”
Darbeci askerlerin başındaki bir rütbelinin sürekli halkı “Geri çekilin, yoksa sıkarız!” diye tehdit ettiğini vurgulayan Akkaya, “Bu tehditler çekilen videolara da yansıdı. Televizyonda darbe yaptıklarını o an öğrenip, vurulanlara yardım eden askerler gördüm. Ama bulunduğumuz yerdeki askerlerin bilinçli olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaralıları gördükçe ısrarla ateş etmeye devam ettiler. Böyle hainlik görmedim. Bende sâdece o güne dair çekilen videolar ve kanlı pantolonum kaldı. Videoları da suç duyurusunda bulunurken delil olarak sundum.” ifadelerini kullandı.