PKK 13 ağustosta ilan ettiği ve 30 eylülde bir ay süreyle uzattığı ateşkes kararı Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallanıp duruyor. Bunda tek sorumlu elbette örgüt değil. Örgütün siyasallaşmasını sağlayacak kanalları bir türlü açamayan Ankara siyasetinin de bunda önemli payı var. Tabii konumuz bu değil.
Son günlerde İmralı’daki devlet-Öcalan görüşmelerinin sonucunda hayatımızdan bir süreliğine de olsa çıkan silahların yeniden konuşma tehlikesi belirdi. Abdullah Öcalan’ın, iki hafta önce devletin çözüm için gereken adımları atmadığını savunup 31 ekimde aradan çekileceğini açıklaması, örgütün ateşkes pozisyonunu etkiledi. KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın, İngiliz Independent gazetesine verdiği demeçte “Türkiye 15 gün içinde adım atmazsa kendimizi savunuruz” demesi, Türkiye tarafını da iyice gerdi. Ancak bu olumsuz havaya rağmen, ateşkes bir ay daha uzayacak.
Kuzey Irak’ta örgütü yakından izleyen kaynaklara göre Kandil bu sıralar hareketli. Türkiye’den “arabulucu” olduğu tahmin edilen bir grubun örgütle temas için bölgeye geldiği belirtiliyor. Bu grubun ‘arabulucu’ mu yoksa ateşkesin uzatılması için devreye giren ‘ricacılar’ mı olduğu henüz net değil. Daha doğrusu bu konuda ben netleşemedim. Ama bu gelişme bana “Devletin İmralı’dan sonra Kandil ile de görüşmeye başladığını” düşündürüyor. Örgütün beklentisi de bu yöndeydi. Yani devletin İmralı‘da olduğu gibi kendileriyle de diyaloga girmesini istiyorlardı. KCK liderlerinden Duran Kalkan, Fırat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada hükümeti verdiği taahhütleri yerine getirmemekle suçladı. Kalkan, bu taahhütlerin başında KCK’yla görüşmelerin yapılmamasını gerekçe gösteriyor ve ateşkesin sonuna gelindiği mesajını veriyordu. Ama sanırım şimdi bekledikleri o “görüşme” ya yapılmak üzere ya da çoktan yapıldı.
Kandil’in 30 eylülde bir ay süreyle uzattığı ateşkesi Kurban Bayramı’ndan sonraya, KCK davasının gidişatından emin olabilecekleri bir tarihe kadar erteleyeceği gelen bilgiler arasında.
Yani kasım ayının sonunda ateşkes yeniden değerlendirilecek ve Haziran 2011 seçimlerinden sonraki bir tarihe kadar uzatılıp uzatılmayacağına da o zaman karar verilecek.
Bu tablo içinde esas belirleyici kişi elbette Abdullah Öcalan. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’un bugün adaya gitmesi bekleniyor. Aysel Tuğluk, bu ziyarette Öcalan’a toplumdaki barış beklentisini aktaracak. Aslında nasıl ifade edeceğini bilmiyorum ama özetle Kürtlerin savaş istemediğini anlatacak. Kandil’in rotası da, bu görüşmeden çıkacak olan mesajla belirlenecek. Umarım Aysel Tuğluk, İmralı’dan barış mesajıyla döner ve Türkiye rahat bir nefes alır.
Baydemir’e ‘düzeltme’ Kandil’den geldi
Osman Baydemir’in HaberTürk’te yayınlanan “Türkiye’nin Nabzı” adlı programda PKK’yla ilgili yaptığı açıklamalar Kandil’de yankı buldu. Baydemir’in, tesbiti şöyleydi: “PKK rolünü oynamıştır. Artık rol ve misyon legal siyasetindir. Ama legal siyasetin önü devlet tarafından açılmalıdır.” KCK’nın Kandil’deki liderlerinden Mustafa Karasu, “Mustafa Sivaslı” ismiyle haftalık bir gazete için kaleme aldığı yazıyla Baydemir’i şöyle ‘düzeltme’ gereği duymuş: “Osman Baydemir’in ‘PKK’nin rolü bitmiştir’ biçimindeki sözü için de birkaç söz söylemek istiyorum. Osman Baydemir KCK davasının siyasi olduğu konusunda önemli argümanlar ortaya koymuştur. KCK davasının meşruiyetini değerlendirmeleriyle önemli düzeyde sarsmıştır. Ancak bunların yanında karşısındakini memnun etmek ve fazla sıkıştırılmasını engellemek için PKK’nin dönemi bitmiştir gibi söylemleri isabetli olmamıştır; maksadını aşmıştır.”
Diyarbakır bugünlerde KCK davasından daha çok bu ‘düzeltme’yi konuşuyor.
Barzani: Erdoğan çözüm mesajı verdi
Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani, Türkiye’ye geldi. Neçirvan Barzani’nin Ankara’ya geliş sebebi Irak’ta hükümet kurma çalışmaları olarak gösteriliyor. Bölgesel Kürt Yönetimi’nin şimdiki Başbakanı Behram Salih dururken eski başbakanın Ankara’ya gelmesi tabii dikkat çekici. Bu, Kandil’in de masada olduğu anlamına geliyor. Çünkü Kuzey Irak’taki PKK varlığıyla ilgili konular, ağırlıklı olarak Barzani ile görüşülüyor.
Türkiye’nin Barzani’den beklentileri malum. Peki ya Barzani’nin Türkiye’den beklentisi? Neçirvan Barzani Ankara’ya gelmeden önce Kuzey Irak’ta yayımlanan Gulan dergisine verdiği röportajda o beklentisini şöyle ifade etmiş: “Umut ediyoruz ki Türkiye’de Başbakan’ın eliyle atılmış olan açılım adımları sınırlı kalmaz. Bizim fikrimiz ve Sayın Başbakan ile yapmış olduğumuz görüşmelerden anladığımız, seçimden sonra çok daha büyük adımlar atılacak ve bu bağlamda rahatız.”
kurtulustayiz@gmail.com
TARAF