Proje tamamlandığında, Türkiye'nin lojistik ve enerji koridorlarındaki stratejik önemi artacak. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “Projeyle ülkemize yeni bir uluslararası su yolu ulaştırma koridoru kazandırılacak. Proje alanı alternatif güzergahları değerlendirilmiş olup, en ideal güzergah tespit edilmeye çalışılmıştır” dedi.
Türkiye’nin küresel ticaret ve enerji koridorlarında merkez ülke olma amacına hizmet edecek dev adımların belki de en önemlisi olan Kanal İstanbul Projesi’nin güzergahının netleştirilmesi ve kesitlerinin ortaya konulması için etüt proje sözleşmesi imzalandı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011’de kamuoyuna 'Çılgın Proje' olarak açıklanan Kanal İstanbul’un ülkemizdeki su yollarını geliştirerek, lojistik sektörünü güçlendireceğini, İstanbul Yeni Havalimanı gibi büyük projelerle entegre olacağını söyledi.
RİSKLİ GEÇİŞLERE ÖNLEM
Projenin ulaştırma, lojistik ve turizm sektörleri gibi geniş bir yelpazede etkisi büyük bir proje olduğuna dikkati çeken Arslan, Kanal İstanbul Projesi Etüt, Proje ve Danışmanlık Hizmetleri Teknik Şartnamesi’nin hazırlanması için izlenecek yöntem/strateji, görev, yetki ve sorumluluklar, mühendislik çalışmaları, diğer faaliyetler ve bu faaliyetlerin iş planlamasının bu şartnameyle belirlendiğini ifade etti. İstanbul Boğazı’ndan yıllık ortalama 53 bin geminin geçtiğini anlatan Arslan, özellikle tehlikeli madde taşıyan gemilerin boğazda oluşturduğu riskli geçişlerin oldukça fazla olduğunu vurguladı. “Ülkemize ve bölgesine yeni bir uluslararası su koridoru kazandırılacak. Proje alanı alternatif güzergahları değerlendirilmiş olup, ideal güzergah tespit edilmeye çalışılmıştır” diyen Arslan, şöyle devam etti:
KÜRESEL SİSTEME ENTEGRE SU YOLU
“Kanal koridoru yaklaşık 43 kilometre olup, kanal kesiti ve kesin güzergahı etüt proje ve danışmanlık hizmetleri sonunda belirlenecek. Ekolojik, çevresel ve mühendislik ve ÇED etki tahlili, Karadeniz, Marmara ve Ege denizlerindeki su hidrodinamiği ve akış rejimleri incelenecek; saha çalışmalarına ilaveten geoteknik, jeolojik, hidrojeolojik, jeofizik gibi çalışmalar yapılacak; benzer projelerin mühendislik teknolojilerinden faydalanılarak fizibilite raporu hazırlanacak; kamulaştırmayla ilgili hususlar belirlenecek; yapım işleri için ihale dosyaları hazırlanacak; Kanal İstanbul Projesi’nin diğer ulaşım modlarıyla entegre bölgeleri belirlenecek.”
162 zemin sondajı yapıldı
Bakan Arslan, ayrıca proje alanında Bakanlık tarafından 162 zemin sondaj çalışması yapıldığını belirterek, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin imar plan çalışmalarını, TOKİ’nin çevre düzenleme çalışmalarını yaptığını, bazı üniversitelerin de raporlar hazırladığını aktardı. Arslan, kanalın, İstanbul’un Avrupa yakasına yapılması planlanan, dünyadaki benzerlerine göre topografik yapısı, zemin, sismolojik, ekolojik ve güzergah uzunluğu olarak spesifik bir yapısının olduğuna dikkati çekti.