Mahkeme kararı olmadan yalnızca banka yönetimleri tarafından alınan hesap kapatma kararları, Müslümanlara ait organizasyonların dünyanın dört bir yanındaki insani yardım çalışmalarını olumsuz etkiliyor.
Müslüman vakıf ve kuruluş temsilcileri ise bankaların sahip olduğu bu aşırı yetkilerden rahatsız ve kendilerine yargısız infaz yapıldığını düşünüyor.
Kısa adı NCCM (National Council of Canadian Muslims) olan Kanadalı Müslümanlar Ulusal Konseyi tarafından gerçekleştirilen ve ‘’Kanada Müslüman Toplumunun Bankasızlaştırılmasının Anlatılmamış Hikayesi” başlığını taşıyan araştırma, banka hesapları kapatılan birçok kuruluşun zor günler yaşadıklarını ortaya koydu.
NCCM Araştırma Görevlisi Steven Zhou araştırma ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkenin önde gelen beş bankasının birçok organizasyonun hesabını kapattığını söyledi.
Kanada bankalarının şüphelendikleri hesapları kapatabilmelerinin kanunlarla tanınan bir hak olduğunu ifade eden Zhou, son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerin bankalara, mahkeme kararı olmadan ve karşı tarafa savunma yapma hakkı vermeden bazı aşırı yetkiler tanıdığına işaret etti.
Amaç kara para aklama ve terör finansmanının durdurulması
Yaşanan gelişmelerin son yasal düzenlemelerin bir sonucu olduğuna dikkati çeken Zhou, şunları söyledi:
"Kanada suç gelirlerinin aklanmasının durdurulması ve terör finansmanının önlenmesi konusunda daha ciddi hale geldi. Kara para aklama konularını ele almak ve bunlarla mücadele etmek için yeni yasalar çıkarıldı. Kanada'daki bankaların hepsi, müşterilerinin herhangi bir yasa dışı faaliyete katılıp katılmadığı konusunda çok titiz olmak zorundalar. Çoğu zaman bu, Müslüman örgütlerin daha fazla incelemeye tabi tutulduğu anlamına geliyor. Diyelim ki Kanada'daki Müslüman insani yardım örgütü Suriye'de yardım çalışmaları yapıyor. O ülkede çok sayıda terör örgütü var. O zaman bankadan daha farklı ilgi görüyorlar."
"Kanada'daki Müslüman kuruluşlara çok adaletsiz davranıyorlar"
Steven Zhou "Kanada'daki Müslüman kuruluşlara çok fazla odaklanıyorlar ve çok adaletsiz davranıyorlar. 11 Eylül sonrası Müslüman örgütler üzerinde oluşan algı, üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, Müslüman Kanadalıları her yerde takip eden bir durum oldu. Birçok Kanadalı Müslüman, güvenlik teşkilatları tarafından haksız muameleye maruz kaldı. Finansal kuruluşlar eylemlerinin, kararlarının ve gündemlerinin Müslümanlara karşı ön yargılı olmaması gerektiğinin bilincinde olmalıdır.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Araştırmada, ülkedeki Müslüman sivil toplum kuruluşlarınca, dünyada insani krizin yaşandığı ve çoğunluğu İslam coğrafyasında bulunan topluluklara gönderilen yardımların, bu bölgelerde faaliyet gösteren bazı grupların Kanada Terör Örgütleri Listesi’nde olmasından dolayı olumsuz etkilendiği belirtildi.
Buna örnek olarak, adı açıklanmayan bir kuruluşun Pakistan’da görev yapan bir çalışanının terör örgütü üyeliği gerekçesiyle tutuklandığı hatırlatılarak "Bu kişi Pakistan mahkemelerinde beraat etmesine rağmen bu kuruluşun Kanada hesapları kapatıldı, yüz binlerce dolar ceza kesildi ve artık hiçbir banka ile iş yapamıyorlar." denildi.
"Bu olanlar başka herhangi bir kuruluşa veya dine karşı olmuyor"
Kanada Müslüman toplumunun önde gelen kanaat önderlerinden Şeyh Alaa Elsayed ise "Açıkçası, bu yaşananları cesaret kırıcı ve ırksal profilleme olarak görüyorum. Bu olanlar başka herhangi bir kuruluşa veya dine karşı olmuyor." dedi.
Bankaların uygulamalarından mağdur olan kuruluşlardan bazılarında geçmişte görev aldığını anlatan Elsayed, şu görüşleri dile getirdi:
"Kanada hükümetinin bu konuyu incelemesini şiddetle tavsiye ederim çünkü Kanada mozaikleri eritme potası değildir. Bu yaşananlar ikiyüzlülük ve çifte standart. Bu kuruluşların birçoğuyla çalıştım ve toplanan paraların doğru kanallara gittiklerini biliyorum. Bazı hatalar yapılmış olsa bile hiç kimse böyle bir şey için cezalandırılmamalı. Ne yazık ki bizden başka kimseyi kendi dini geçmişine sahip olarak etiketlemiyorlar."
Araştırma, çarpıcı bulgularla dolu
NCCM adına gerçekleştirilen araştırma, çarpıcı bulguları da gözler önüne seriyor.
Bu alanda ilk kez gerçekleştirilen araştırmada, ülkenin önde gelen beş büyük bankası ile çalışan bazı camilerin yakın geçmişte "bir ay içinde tüm paralarını çekmeleri talebi" ile karşı karşıya kaldığı aktarıldı.
Araştırmaya konu olan tüm sivil toplum kuruluşlarının Kanada kanunlarına uygun ve kayıtlı hayır kurumları olduğu hatırlatılarak "Bu kurumların yöneticileri hiçbir zaman herhangi bir suçla itham edilmedi veya suç örgütleriyle bariz bir bağlantıya sahip değiller." denildi.
Araştırmaya göre, bankalar hesap kapatma talimatları için hiçbir gerekçe göstermezken bazıları paraların çekilmesi için sadece ek süre vererek yardımcı olacaklarını bildirdi.
Kuruluşlar isimlerinin yayınlanmasını istemiyor
Araştırma kapsamında Kanada’daki Müslümanlara ait önde gelen kuruluşlardan beşi ile görüşüldüğü ve bu kuruluşların yöneticilerinin kuruluş isimlerinin yayınlanmasını istemediklerine işaret edildi.
Araştırmada, "Kanada'nın en büyük finans kurumlarından bazıları tarafından fiilen yasaklanmanın yol açtığı panik, zorluklar ve hasar, çok fazla korku ve endişe yarattı. Tüm bu kuruluşlar, bu yazıda isimlendirilmemelerini istediler.’’ ifadesine yer verildi.
Öte yandan AA’nın aynı konu hakkında görüşlerini almak istediği Müslümanlara ait bazı organizasyonlar da haberde isimlerinin yayınlanması halinde yeni sorunlarla karşılaşabileceklerini gerekçe göstererek röportaj isteğini geri çevirdi.
Gelişmelerin odağındaki bankalar ise AA’nın açıklama taleplerini cevapsız bıraktı.