Kamala Harris Siyonistleri desteklemekten vazgeçecek mi?

Hukukçu Yunus Emre Erdölen, seçim sürecinde yüksek ivme kazanan Kamala Harris için başkanlığa giden yolda Gazze politikasının önemini kaleme aldı.

Yunus Emre Erdölen / AA Analiz

Kamala Harris solculardan ve Müslümanlardan oy alabilecek mi?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ABD Başkanı Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesinden beri önemli bir ivme yakaladı. Harris, 3 haftada rekor bir seviyeye ulaşarak 300 milyon dolar bağış topladı. Binlerce yeni kampanya gönüllüsünün kaydı yapıldı. Kritik eyaletler başta olmak üzere birçok ankette Harris, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın oy oranını yakaladı, hatta son günlerde 3-4 puan önde gözükmeye başladı. Harris, Biden ile birlikte seçimi kaybedeceklerini düşünürken Kasım 2024 seçimleri için yeni bir çıkış yolu bulan tabanını heyecanlandırmasının ardından hemen işe koyuldu.

Demokratlara “İsrail” uyarısı

Harris öncelikle seçim için 7 kritik eyalete ağırlık verdi, neredeyse günde 2 miting düzenlemeye başladı. Bu 7 eyalet, Kuzey Carolina, Arizona, Georgia, Nevada ve Orta Batı eyaletleri olarak bilinen Pensilvanya, Wisconsin ve Michigan. Bu eyaletlerden en kritiği ise 10 milyon nüfusu ve 16 seçiciler kurulu delegesi ile Michigan. Michigan’da 2016 seçimlerinde Trump 11 bin oy farkıyla, 2020 seçimlerinde ise Biden 200 bin oy farkıyla birinci oldu ve Biden seçimleri kazanmak için gerekli olan 270 seçiciler kurulu delegesine 16 Michigan delegesini başarıyla ekledi. Michigan’ı diğer eyaletlerden ayıran en önemli özellik ABD’nin küreselleşme öncesi sanayi merkezlerinden biri olması ve önemli sayıda mavi yakalı beyaz işçi sınıfına ev sahipliği yapması değildir. Michigan, ABD’nin en aktif ve büyük Müslüman ve Arap nüfuslarından birine sahiptir. Eyalette tahminlere göre 250 bin Müslüman yaşıyor. Bu nüfusun büyük bir çoğunluğu Arap kökenli Amerikalılardır. ABD’nin ilk kadın Müslüman Kongre üyesi Filistin kökenli Rashida Tlaib de Michigan eyaletini Temsilciler Meclisi’nde temsil eden Müslüman Amerikalılardan biridir.

Michigan’daki Müslüman seçmenler, uzun bir süredir İsrail’e desteği eleştiren Amerikalı Yahudi Senatör sosyalist Bernie Sanders’in fiili liderliğini üstlendiği sol kanat ile işbirliği halindedir. Belediyelerden yerel meclislere, kampanya ekiplerinden Kongre adaylığına Demokrat Parti’nin içerisinde adım adım yükseliyorlar ve partiyi Filistin ve birçok diğer konuda sola çekmeye çalışıyorlar. Bu çabanın en sonuncusu, 2024 Demokrat Parti adaylık ön seçiminde gerçekleşti. Biden hükümetinin İsrail’e desteğini protesto etmek amacıyla genç, solcu ve Müslüman seçmenler birleşerek “Kararsızlar” kampanyasını başlattı ve Biden’ın ciddi bir rakibi olmadığı ön seçimde Demokrat seçmenin sandığa giderek “kararsız” oyu vermesini sağladılar.

ABD’nin her eyaleti ön seçimde pusulada “kararsız” seçeneğine yer vermediği için bu Gazze tepkisi sınırlı kaldı. Fakat pusulada “kararsız” seçeneğinin olduğu yerlerde tepki ciddiydi. Gazze için verilen “kararsız” oyları Minnesota’da yüzde 19, Hawaii’de yüzde 29, North Carolina’da yüzde 12, Michigan’da yüzde 13 oldu. Seçimin en kritik eyaletlerinden biri olan Michigan’da kararsız oyların sayısı 100 bindi. 100 bin Demokrat Partili seçmen boş oy atmak için ön seçim günü sandığa giderek tepkisini aktif olarak dile getirdi ve Biden kampanyasını uyardı. Nitekim günün sonunda 19 Ağustos’taki Demokrat Parti adaylık kurultayına giden “kararsız” delegelerin sayısı 30, ülke çapında bu seçeneği işaretleyen seçmen sayısı da 700 bin oldu. Fakat özellikle seçimin başa baş gittiği Michigan’da 100 bin seçmenin Demokratlara “İsrail” uyarısı vermesi endişe yarattı. Bu seçmenler İsrail’e silah desteğinin devam etmesi, ateşkesin sağlanmaması durumunda Kasım 2024’te sandığa gitmeyebilir veya Filistin konusunda çok net mesajlar veren Yeşillerin adayı Jill Stein gibi üçüncü adaylara yönelebilirdi.

Harris, bu tehlikeyi gördüğü için Biden’dan sonra kampanyasına birkaç rötuş yaptı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ayakta alkışlandığı Kongre konuşmasında Senato başkanı olarak hemen arkasında oturacakken konuşmaya katılmadı, Netanyahu ile toplantısının ardından Biden hükümetinden duyulmayan bir sertlikte İsrail’i uyardı. Bu tondan haberi olmayan Netanyahu ve hükümeti Harris’e tepki gösterdi.

8 Ağustos günü Michigan’ın kalabalık Müslüman nüfusuna sahip Detroit kentindeki mitingi öncesinde Harris, ön seçimlerde Gazze için oy kullanan 100 bin seçmeni temsil eden delegelerle görüştü. “Kararsızlar” hareketinin liderleri Layla Elabed ve Abbas Alawieh ile buluşan Harris, aktivistlerin İsrail’e silah ambargosu ve kalıcı ateşkes taleplerini dinledi, diğer aktivistlerle buluşup bu talepleri konuşmayı kabul etti ve aktivistlerin deyimiyle “sempatik” bir tavır sergiledi. Bu buluşmanın basına yansıması üzerine İsrail destekçilerinden gelen tepkiler yayıldı ve Harris’in dış politika danışmanı, Türkiye’nin de yakından tanıdığı Phil Gordon özel bir açıklama yayınlayarak Harris’in bugüne kadar “İsrail’e silah ambargosuna” karşı olduğunu belirtti.

Gençler, solcular ve Müslümanların önceliği çok net

Bu görüşmenin hemen ardından Harris kürsüye çıktı ve konuşması sırasında Michiganlı Müslüman genç bir grup kadın tarafından “Kamala, Kamala saklanamazsın, soykırıma oy yok” söylemiyle protesto edildi. Kamala Harris ise göstericilere “Donald Trump’ın kazanmasını istiyorsanız devam edin, aksi halde şu anda ben konuşuyorum” diyerek sert bir yanıt verdi ve seyircinin alkışını alarak konuşmasına devam etti.

Harris, Gazze konusundaki endişeli seçmene “Trump, daha çok İsrailci” imasında bulunarak yanıt verdi. Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhakını onaylayabilecek, Filistin’e insani yardımların gitmesini veya Filistin’in dünya çapında resmen tanınmasını engelleyebilecek Trump’ı işaret eden Harris, bir nevi “ölümü gösterip sıtmaya ikna etme” taktiğini uyguladı. Fakat Gazze konusunda vicdani duruş sergileyen Amerikalılar için İsrail’e silah sevkiyatı devam ettiği sürece Trump ve Harris arasında pek de somut bir fark olmayabilir. Bu hususta talepler çok net; silah sevkiyatının durması ve ateşkes.

Harris özellikle sosyal medyada genç, solcu ve Müslüman seçmenlerin tepkilerini gördükten sonra tonunu değiştirdi. Ertesi gün Arizona’daki mitinginde Gazze için protesto düzenleyenlere bu sefer kızmak yerine “Size saygı duyuyorum. Artık ateşkes ve rehine anlaşması yapmanın zamanı geldi.” diyerek göstericilerin somut 2 talebinden birini dile getirerek seyirciden yine yoğun bir alkış aldı.

Harris, seçimleri kazanmak için Michigan’ı almak, Michigan’ı almak içinse 100 bin seçmeni küstürmemek ve sandığa taşımak zorunda. Amerikalı gençler, solcular ve Müslümanlar için Gazze önemli bir öncelik. Bu seçmenler Trump’ın İsrail’e daha çok yardım edeceğini bilse de Harris’in seçilmesi durumunda Filistin’de bir şeylerin değişeceğini de bilmek ve bunu bilerek oy kullanmak istiyorlar. Michigan’dan Arizona’ya geçtiği 24 saatte Harris’in az da olsa anladığı üzere bunun için de bu göstericilere kızmak, bağırmak faydasız.

Harris seçimleri kazanmak istiyorsa, Trump’a karşı zaferini garantilemek istiyorsa Gazze konusunda duyarlı olan seçmen tabanına somut bir barış planı sunmalı, Gazze’deki soykırımı sona erdirmek için bir şeyler yapmalı.

[Yunus Emre Erdölen, hukukçudur.]

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?