Kemal bey rahatsızlanmış.
Kemal beyin istirahat ediyor olmasından fırsatla, onun yerine açıklama yapan Kemal Anadol, şöyle demiş: "Bu bir sivil darbedir!"
Arkasından Akif Hamzaçebi devam etmiş: "Generalleri görevden almak hukuksuzdur!"
Oysa Kemal abimiz öyle miydi?
Sivil yönetim ile askeri unsurların karşılaştığı olaylarda, generallerden mi taraf olurdu?
"Yaşar Büyükanıt'ı azledeceğine, niye ödül verdin" diye hesaba çekmemiş miydi, sayın Başbakan'ı..
Yetmemişti; devam etmişti: "Ne diye komutanın altına zırhlı araç verdiniz?" diye sorgulamasını sürdürmüştü.
Mustafa Muğlalı Kışlası'nın isminin değişmesini de isteyince, "Tamam işte. Demokratlık böyle olur" demiştik..
Ama şimdi Kemal beyin ameliyat olmasını fırsat bilen yardımcıları, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar: "Üç generali, niye açığa aldınız?"
El insaf yani.
Daha bir ay önce, 29 Ekim resepsiyonuna gelmeyen komutanları eleştiren AK Partili Ömer Çelik'e cevaben, "Madem itaatsizlik var, görevden alın o zaman" diyen bunlar değil miydi?
Evet bunlardı.
Ama Kemal bey hastalanınca, işler değişti anlaşılan.
Ama bu işte bir ilginçlik var.. “Görevden alma”ların kamuoyuna açıklanma tarihi yeni ama, “hastalanma tarihi”nden de eski..
Yoksa?
Yoksa, hastalanmanın sebebi, "sivil idarenin gücünü göstermesi karşısındaki şaşkınlık" olmasın sakın!
“Demokratlık modu”ndan, tekrar “asker yağcılığı modu”na geçmiş olabilir, CHP!
Bunun için de, yumuşak bir geçiş düşünülmüştür.
Kemal bey yerine, yardımcıları yapıyor açıklamaları..
Ki, Kemal beyin demokrat görüntüsüne halel gelmesin!
“Cumhuriyet tarihinde ilk” olarak tanımlanan görevden almalar, aslında "ilk" değil.
Yüzlerce örneği var, görevden almaların.
Ama general düzeyinde “açığa alma”ya ilişkin son kararlar "ilk" olma özelliği taşıyor.
Daha önce alınan kararlardan birçoğu, alt rütbeli subaylarla ilgili.. Ve birçoğu yargıya da taşınmış.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), konuyu incelemiş ve çok büyük çoğunluğunda, "açığa alma" kararlarını “hukuka uygun” bulmuş!
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin internet sitesine girip, "açığa alma" tanımlaması ile arama yaptım.
19 içtihat var ve bunlardan sadece birinde, "açığa alma" hukuka aykırı bulunmuş. Diğerlerinin tamamı, "hukuka uygun" tesbiti ile sonuçlanmış.
AYİM'in kararlarındaki yorumlar da oldukça ilginç.
Genelde şu gerekçeyi sunuyor, AYİM: "Milli Savunma Bakanlığı’nca açığa alınması idari bir işlem olup; davacı hakkında takdir hakkının bu yönde kullanılmasında hukuka aykırılık yoktur."
Evet, "takdir hakkı" olarak görüyor AYİM, "açığa alma" kararlarını!
Bazı örnekler vereyim size: “ Askeri Ceza Kanunu’nun 131. maddesinde belirtilen zimmet suçu, yüz kızartıcı suçlar kapsamında olmakla beraber, ağır hapis gerektirmesi karşısında, davacı uzman jandarma çavuşun 926 S.K.un 65/a maddesi uyarınca idarece açığa alınması işleminde hukuka aykırılık yoktur. Dergi No: 10, Karar Dairesi: AYİM.2.D, Karar Tarihi: 12.07.1995, Karar No: E.1995/29, Karar No: K.1995/613”
Bir tane daha: “Amire hakaret suçunu işlediği belirtilerek hakkında kamu davası açılan davacı subayın, davalı idarece 926 Sayılı Kanunun 65. maddesi uyarınca açığa alınmasında herhangi bir takdir zaafı bulunmamaktadır. Dergi No:12, Karar Dairesi: AYİM.2.D, Karar Tarihi: 04.12.1996, Karar No: E.1995/980, Karar No: K.1996/29”
Bir tane daha: “Beş yıla kadar (5 yıl dahil) hapis cezasını gerektiren tahribatı mucip asta müessir fiil suçundan hakkında kamu davası açılan davacı astsubay hakkında davalı idarece tesis edilen açığa alma işleminde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir. Dergi No:17, Karar Dairesi: AYİM.2.D, Karar Tarihi: 16.02.2001, Karar No: E.2000/804, Karar No: K.2001/246”
Demek ki ne imiş?
“Bakanlığın takdir hakkı” imiş!
Sanıklar çavuş değil de, general olunca, AYİM bakalım ne karar verecek?
“Takdir hakkı” mı diyecek, yoksa “General haklıdır” mı diyecek?
YENİ AKİT