"Kainatın ve İnsanın Varoluşunun Anlamı"

Özgürder Amasya Temsilciliği'nde "Kainatın ve İnsanın Varoluşunun Anlamı" konusu işlendi

Özgür-Der Amasya Temsilcisi Mustafa Siel tarafından temsilcilik salonunda kainatın ve insanın varlığının anlamının ne olduğu konusu işlendi.

BİZ BURADA NE ARIYORUZ?

Hepimizin çok iyi bildiği bir gerçek olarak, dünyada (ve kainatta) varlığının bilincinde olan ve iradesini kullanarak hayatına yön veren tek varlık – canlı insandır. Ben burada ne arıyorum, bu koca kainat niye var, niye yaşıyor ve ölüyorum, şu hayvanlardan farkım ne gibi can alıcı soruları zaman zaman kendi kendine soran, fıtratındaki varlık bilincine dair bu soruları sık sık hisseden tek varlık insandır.

Şu soru gerçekten çok önemli, hatta en önemli sorudur. Sınırlarını idrakte bile zorlandığımız bu koca kainatın niye var olduğu – yaratıldığı, bu dünyada milyarlarca canlıdan bir canlı olan ve pek çok hayvanla ortak özelliklere sahip olan insana; diğer canlılarda ve en gelişmiş hayvanlarda bile olmayan, varlığının bilincinde olma ve iradesini kullanarak hayatına yön verme imkanının niçin verildiği sorusu, her bir insan için hayatının en önemli temel sorusu olmalıdır.

İnsan ancak bu soruyu doğru cevaplandırırsa kainatın ve kendi varlığının anlamını çözmüş, iradesini bu anlama uygun olarak kullanmak suretiyle hayatına yön verirse, yaratılış amacını gerçekleştirmiş olur.

NEDEN YARATILDIĞIMIZ DEĞİL, NİÇİN YARATILDIĞIMIZ ÖNEMLİ

Kainatın ve insanın hangi şeyden – maddeden yaratıldığı sorusu insanların bilimsel metotlarla tespit edebileceği fizik, kimya ve biyoloji gibi bilimlerin alanına giren hususlar olup; bu soruların cevapları insan varlığının anlamının değil, varlığını nasıl devam ettireceğinin cevabını verir ve çok önemlidir. Ama can alıcı soru ve nokta insanın hangi maddelerden ve nasıl yaratıldığı değil, ne amaçla – niçin yaratılmış olduğudur.

Ne amaçla - niçin yaratıldığına değil de, hangi maddelerden nasıl yaratıldığına odaklananlar tıpkı İblis – Şeytanın durumuna düşmüşlerdir. Adem’in topraktan yaratılmasını küçümseyip kendisinin ateşten yaratılmasını üstünlük sebebi sayan İblis-Şeytan gibi neden – hangi maddeden yaratıldığına odaklananlar, ırkını, memleketini, cinsiyetini, boyunu posunu önemseyenler, zaten baştan yanlışa düşmüş, yolunu şaşırmışlardır.

Nitekim günümüzde evrim teorisine saplanıp, insanı diğer hayvanlarla aynı kategoride sayan batılıların düştükleri çukur, onları dünyada hayvanlardan daha aşağı bir konuma düşürürken, kaçınılmaz olarak İblis-Şeytan gibi daimi cehennem çukuruna düşürecektir. Zaten Batılılar tıpkı İblis-Şeytan’ın Adem (as)’ı küçümsemesi gibi Batılı olmayan tüm insanları küçümsemekle kalmayıp, onların da kendileri gibi cehennem çukuruna düşmesi için evrim teorisi merkezli, Allah’ı ve ahireti inkara dayalı sözde bilimsel vesveseleri ile durmaksızın mücadele etmektedirler.

BU SORULARIN DOĞRU CEVABI BATIDA DEĞİL VAHİYDEDİR

Kainatın ve insanın neden – hangi amaçla yaratıldığı sorusunun cevabı insanı ve fizik, kimya ve biyoloji gibi tüm insani bilimleri aşmakta olup, bu cevabı insan fıtratının derinliklerinde – vicdanında hissederse de, kesin ve net cevabını ancak kainatı ve insanı yaratan Allah verebilir.

Bu cevabı Yüce Allah insanlık tarihi boyunca görevlendirmiş olduğu elçiler aracılığıyla gönderdiği vahyi mesajlar, yani Tevrat, İncil ve son kitap olan Kur’an kitaplarıyla bizlere bildirmiştir.

İNSAN NEDEN YARATILDIĞINI SADECE KUR’AN'DAN ÖĞRENEBİLİR

Tabi ki Tevrat ve İncil dahil tüm vahiy kitapları bozulmuş olduğundan bu kitaplardan insanın neden yaratılmış olduğunu kesin ve net olarak öğrenebilmemiz mümkün değildir. Bu durumda insanın neden yaratıldığının tek doğru cevabının, bizzat Yüce Allah tarafından korunacağı kendi içinde bildirilen Kur’an’dan alınabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır.

Yani bizler bu gün (ve kıyamete kadar) insanın varlığının anlamı, yani neden (hangi amaçla) yaratıldığı sorusunun tek doğru cevabını ancak ve sadece Kur’an’dan öğrenebiliriz.

İNSANIN NEDEN YARATILDIĞININ CEVABI İMANIN 5 ŞARTINDADIR

İnsanın neden – hangi amaçla yaratıldığı sorusunun cevabı aynı zamanda imanın konusunu oluşturmaktadır. Bilindiği gibi imanın 5 şartı Allah’a, meleklere, kitaplarına, elçilerine ve ahiret gününe imandan oluşmaktadır.

İnsanın neden yaratıldığının Allah ve ahirete imanla alakalı olduğu gibi, ancak melekler aracılığıyla peygamberlere gönderilen kitaplarla bilinebilmesi nedeniyle, sadece Kur’an’a değil, insanlık tarihi boyunca inen tüm vahiy kitaplarına iman edilmesi imanın şartlarındandır.

İNSANIN YARATILIŞ AMACINA UYGUN YAŞAMASININ TEK YOLU İSLAMDIR

Kur’an sadece insanın hangi amaçla yaratıldığı sorusunu cevaplamakla, yani İman esaslarını açıklamakla kalmaz; aynı zamanda insanın iradesini hangi yönde nasıl kullanarak bu yaratılış amacını gerçekleştirebileceğinin cevabını da verir ki, buna da İslam’ın esasları diyoruz.

Zaten sadece insanın hangi amaçla yaratıldığını bilmek yetmez, mutlaka insana verilen iradenin nasıl ve hangi yönde kullanılması gerektiğinin bildirilmesi gerekir ki, bu ikisi anlamlı bir bütün oluştururlar. İman ve İslam beraberce bir anlam oluştururlar ki, ne İman olmadan İslam, ne de İslam olmadan İman olur.

Nitekim İslam’ın temel ilkelerinden ilki olan kelimeyi tevhit, bu iki hususu da kuşatır. La ilahe illallah - Allahtan başka ilah olmadığı insanın ne amaçla yaratıldığının geniş bir cevabı iken, Muhammedur Rasulullah - Muhammed Allah’ın peygamberidir kısmı da insanın iradesini nasıl ve hangi yönde kullanması gerektiğinin geniş bir cevabıdır.

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi