Konferansta Ramazan Kayan Gazzeli Müslümanların bilinç düzeyini şu şekilde ifade etti;
Gazze'yi Gazze yapan dinamikler nelerdir? 7'den 77'ye bir halkın topyekûn sergilediği inanç, bilinç ve direniş gözleri kamaştırıyor, insan havsalasını zorluyor... Kadını, çocuğu, yaşlısı, hastası ile bu boyutlarda bir katliama nasıl katlanıyorlar?
‘’Bu halk bu bilinci nasıl kazandı? Filistin gençliği nasıl bir eğitim aldı? Hamas'ın müfredatı neler içeriyor?’’
Bu süreçte aldığım cevapları, edindiğim intibaları özetlemek istiyorum... Hepsinin ortak ifadesi şu:
Allah'ın bize en büyük lütfu; böyle bir nesli bahşetmesidir. Filistin halkı her şeyini kaybetti ancak insan yetiştirmeyi kaybetmedi. Tüm zamanlarda eğitimi önemsedik ve önceledik. Şu an küresel ölçekte İsviçre'den sonra dünyanın en entelektüel toplumu, Filistin halkı. Halkın yüzde doksanı üniversite mezunu. Şimdilerde doktora sırasında birinci bulunuyorlar. Ancak üniversiteyi sadece idealleri için bir istasyon olarak görüyorlar.
Eğitim yolunda bir zorluğu daha çözebilmişler. Okul-Cami bütünlüğünü yakalayabilmişler. Şu an toplumun yüzde sekseni namaz kılıyor.
Camiye giden gençler ibadet, eğitim, kültür, sanat, sportif ihtiyaçlarını o zemine sürdürüyorlar.
Camiler çok amaçlı kullanım için dizayn edilmiş durumda.
Yasaklar, baskılar başlayınca gezici okullar, camiler, dernekler, fakülteler devreye girmiş.
Ailecek sabah namazı buluşmaları halkın manevi dinamiklerini besleyen muhteşem bir zemin.
Şu an İzzeddin el-Kassam Tugaylarının yarısından fazlası hafız. Sadece hafız değil aynı zamanda İslâm muhafızı.
Her Filistinli ailenin idealinde bir hafız, bir şehid arzusu yatıyor.
Ailelerin yeni hedefi; ‘’Her evde bir Ebu Ubeyde’’. Buna odaklanmış durumdalar.
Hülasa; sosyal hizmet ağları, siyasi yapılanma, askeri örgütlenme yaşamın tüm ünitelerinde yeni bir örnekliğin ve öncülüğün sınavını veriyorlar.
Direniş çok boyutlu;
İnsani cephe, Cihadi cephe, Diplomatik cephe...
Velhasıl, Filistin’de hayatın sırrı ve şifresi şu cümlede saklı: ‘’Hayat iman ve cihad’tır.’’
İmanın izzetini, cihadın bereketini biz orada gördük.
Gazze rüzgârı dünyayı sardı… Gazze ruhu diriltmeye devam ediyor.
“Tam bir yıldır Gazze’de, şimdi de Lübnan’da Siyonist katillerin mazlum Müslümanlara yaptığı işkence, katliam ve sürgünlerin benzerleri tarihte peygamberlere ve beraberindeki müminlere de uygulanmıştı.” diyen Abdullah Yıldız, konuyla ilgili peygamberlerin ve beraberindeki müminlerin yaşadıklarına Kuran’dan örnekler vererek konuşmasını şu şekilde sürdürdü.
İbrahim suresinin 13-14. ayetlerini mealen okuyalım: “İnkârcılar peygamberlerine, “Andolsun ya dinimize dönersiniz ya da sizi kesinlikle yurdumuzdan çıkarırız!” dediler. Bunun üzerine Rableri onlara, “O zalimleri elbette helâk edeceğiz ve onlardan sonra sizi mutlaka o yurda yerleştireceğiz! Bu lütuf, huzuruma çıkmanın kaygısını taşıyan ve tehdidimden çekinenler içindir” diye vahyetti.”
İnkârcılar, peygamberlerin getirdiği mesajı reddetmekle yetinmediler, ileri derecede bir cüretle onları kendi dinlerine dönmek veya sürgün edilmek seçenekleri arasında tercihte bulunmaya zorladılar. Onların bu planları karşısında Allah Teâlâ peygamberlerine gönderdiği vahiyde o zalimleri mutlaka helâk edeceğini, onların yurduna kendisine gönülden bağlı olup saygı gösteren, azabından korkan peygamberleri ve onlara iman edenleri yerleştireceğini müjdeledi. Ayet Mekkeli müşriklerin Resulullah’ı (s.a.) sürgün etmeye çalıştıkları bir dönemde inerek Resulullah’ı (s.a.) ve ona inananları teselli etmiş, müşrikleri de uyarmıştı (Taberî).
14. ayette geçen “Allah’ın makamı”, hesap gününde O’nun huzurunda durulacak yer veya huzurunda durmaktır; Yüce Allah, dünyada yaptıklarının hesabını ahirette Allah huzurunda vereceğine inanan, Allah’ın azabından korkan kimselerin düşmanlarını yok edip onları düşmanlarının yurduna yerleştireceğini vaad etmektedir.
Konferansta söz alan Ahmet Bulut Kudüs’ü yaşayış tarzımızdan dolay kaybetmemizi ve bunun en büyük sebeplerinden birinin haram ve helale riayet etmeyişimiz olduğunu belirtti. Bulut konuyla ilgili hayattan örneklemeler yaparak konuşmasını sürdürdü.
Konferans, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Mehmet Akpınar’ın konuşmacılara hediye takdimi ile sona erdi.