Kahramanlıktan/Zirveden Sıfıra/Dibe Hizbullah

Hizbullah, itibarını beş paralık etmekle kalmamakta, prensipleri de etraflı şekilde yeniden gözden geçirilmektedir.

Haksöz-Haber için The Daily Star’dan çeviren: Eyüp Togan

Hero’dan Zero’ya Hizbullah

Kısa zaman önceye kadar, Hizbullah Lübnan’da kutsal mekânları ve sınırdaki Lübnanlıları koruduğunu söylemekteydi. Bunun artık doğru olmadığı ve muhaliflerle kıran kırana bir çatışma içinde olduğu açık hale geldi. Ayrıca Hizbullah’ın Lübnan’ı da meçhule götürdüğü tehlikesi ayan beyan ortaya çıktı.

2006’da İsrail’e karşı kazandığı zaferi takiben kahramanlar olarak nitelenen Hizbullah, şimdi sadece kendi geleceğini değil, aynı zamanda, bütün bir ülkeyi beraberinde riske atıyor.

Bir zamanlar Sünni ülkeler tarafından işgale karşı sergilediği direnişle hayranlık ve saygı ile karşılanan ve beğenilen Hizbullah şimdi Kusayr’dan muhalifleri çıkarmak için mensuplarını sınır bölgesinde çatışmalara sevk ediyor. Hizbullah, İran Devrim Muhafızlarından bir gömlek üstü askeri kanat özelliği ve zayıflatılmış Lübnanlılık ile hareket etmekte.

Sivil savaş Lübnan’ı istikrarsızlaştırırken, Tripoli’de yaşanan amansız savaş Hizbullah’ın bu süreci düpedüz hızlandırdığını göstermekte. Lübnan çıkarları, Hizbullah açısından bakıldığında İran’ın çıkarlarıyla kesişmemektedir.

Hizbullah, itibarını beş paralık etmekle kalmamakta, aynı zamanda yoğun biçimde eleştirilmekte ve prensipleri de etraflı şekilde yeniden gözden geçirilmektedir. Bütün olarak Şii toplumun sözcüsü olduğu ve onu temsil ettiğini söyleyen parti, pratikleri ile mezhebi de tehlikeye sokmakta ve belirgin şekilde Sünnilere karşı bir pozisyon almaktadır. Salı günü Avrupa Birliğinin Hizbullah’ın askeri kanadını kara listeye almayı planladığı ve İsrail’in de bunu aylardır bastırdığı da düşünülürse, bunun ülkedeki Şii toplulukları ve son kertede Lübnan’ı olumsuz etkileyeceği görülebilir.

Hizbullah destekçisi olsun olmasın, düne kadar Lübnan’da partinin İsrail işgalindeki alanları kurtarma çabasına destek vermeyen Lübnanlı bulmak kolay değildi. Gülünç iddialarla Suriye ordusunu Golan Tepelerini kurtarma hevesi sarıverdi. (Oysa aynı Suriye ordusu gücünün doruğunda olduğu zamanlarda bile ya bunu yapamıyor ya da alakadar olmuyordu.) Hizbullah ve müttefiklerinin kullandığı retoriği bu açıdan da değerlendirmekte yarar var.

Suriye ordusunun hava gücü ile Hizbullah’ın engin şehir savaş deneyimine karşın, Kusayr’ı geri almak için bayağı bir çarpışmak zorunda kaldılar.  Öyle ki, 40.000 nüfuslu Kusayr’da muhalifler büyük ölçüde makineli tüfeklere mahkûm kalmışlardı. İsrail’den Golan Tepelerini kurtaracak bölgenin en güçlü ordusu bu mu?

Kimse Hizbullah’ın kendini bölgede düşman kılacak hale getirmek istediğine inanmıyor ve de Lübnan’a zarar veren taraf olarak etiketlenmek istemiyor. Olayların gidişatı ise Hizbullah’ın her ikisini de başaracağını gösteriyor.   

22 Mayıs 2013, The Daily Star

 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye