Mehmet Göktaş, Doğruhaber gazetesinde yayınlanan makalesinde kadın cinayetlerinin çoğunluğunun müsebbibi olan alkolizmin medya tarafından nasıl itina ile saklandığını yorumluyor:
Yaşadığımız ülkede sarhoşlar ve Pitbullar canavarlıkta birbirleriyle yarış halindeler, adeta terör estiriyorlar.
Kadın cinayetinin olmadığı bir günümüz yok gibi hatta bazen aynı günde birden fazla cinayet haberi alıyoruz.
Medya ve kamuoyu söz konusu cinayetlere gereken tepkiyi de gösteriyor sayılır.
Fakat bir konuyu iblisçe çabucak geçiştiriveriyorlar; kadın cinayetlerinin en az yüzde altmışı sarhoşlar tarafından işlendiği halde ya hiç söylenmiyor veya bilerek üzerinde hiç durulmuyor.
Cinayetlerdeki bir numara etken böylesine net bir şekilde orta yerde sırıtıp duruyorsa millet buna karşı derhal ayağa kalkmalı değil mi?
Özellikle bu işin bir numaralı kurbanı durumundaki bayanlar meydanlara dökülerek;
“Sarhoş koca istemiyoruz!”
“Sarhoş kocanın kurşunlarıyla ölmek istemiyoruz!”
“Sarhoş kocaların bıçak darbeleriyle ölmek istemiyoruz!”
Ve yavrular da onların ellerinden tutarak
“Sarhoş baba istemiyoruz!”
“Sarhoş bir babanın kurşunlarıyla, bıçak darbeleriyle can vermek istemiyoruz!”
“Okulumuzda, sokağımızda sarhoş bir babanın çocukları olarak anılmak istemiyoruz!” diye haykırmalı değiller mi?
Hele bir çıksınlar meydanlara, göreceksiniz bütün milleti yanlarında bulacaklar.
Kadınlara yol gösteren, kadınların haklarını savunan kadın dernekleri, feministler! Bu konuda ilk ayağa kalkanlar siz olmalı değil misiniz? Niçin susuyorsunuz, niçin kılınız kıpırdamıyor? Yoksa alkol fabrikalarında ortaklığınız mı var? Yoksa alkol sizin de mi kırmızı çizginiz, sizin de mi hayat felsefenizin olmazsa olmazı?
Ve devletin yapması gerekenlere gelince. Gönül isterdi ki bu mahluklar içerek cinayet mahalline gitmeden önce engellenebilseler. Veya hiç olmazsa cinayetlerde sarhoşluk ağırlaştırıcı bir sebep kabul edilse ne olur?
Ya şu trafikteki sarhoş teröristler, her an birilerinin hayatını söndürme durumundaki serseri mayınlar! Bunlar İçkili durumda direksiyona geçtikleri an kesinlikle trafik kanunlarına göre değil cinayete teşebbüs suçundan muamele görmelidirler.
Gelelim şu Pitbull canavarına. Yahu her şeyden önce bu iğrenç mahluklar bizim köpeğimiz değiller. Hatta bunlar hiç köpek değil! Biz köpeğimizi biliriz, onlar da bizi bilirler. Biz bu ülkenin köpeğinin ne yapacağını, ne istediğini bakışlarından biliriz, kulaklarını oynatmasından, kuyruğunu sallama şeklinden biliriz, küçücük çocuklarımız da bilir.
Hilkati bozuk bu Pitbull ve benzer mahlukları hiç mi hiç bilemiyoruz, ha bire kurban veriyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var; bu Pitbulların arkasında da birileri var, onlarla aynı tıynette, fıtratları bozulmuş birileri var, suçun hepsini zavallı mahluka yüklemeyelim.