Beyaz TV’nin Canlı Yayını’nda tarafımıza iletilen izleyici mesajlarının önemli bir bölümü “Libya’daki sivil katliamı”na ilişkindi...
Uçuş yasağının “Haçlı saldırısı” için kullanıldığına inananlar çoğunluktaydı...
Ve...
“Irak’a yönelik Haçlı saldırısı karşısında sessiz kalan Anadolu’yu ayağa kalkmaya çağıranların” sayısı hiç de az değildi...
•
O programda, “Irak’ta 1.5 milyon Müslüman katledilirken Türkiye’deki Müslümanlar ne yaptı?” sorusu da gündeme geldi sıkça...
Buradaki “Müslümanlar”dan kastın ne olduğu belli...
Bir kere “Laikler” değil!..
“Irkçılar” da değil...
“Kemalist”ler, “Sosyal Demokratlar” değil...
Onlardan “katliama” işe yarar tepki göstermeleri beklenmez...
Irak’taki “Batı” katliamına, “Hilafetin merkezi” Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı olan “Türkiyeli Müslümanlar” şiddetle tepki göstermeliydi...
Maalesef; “Vakit” gazetemizin Irak’taki soykırımı şiddetle telin eden yüzlerce haberi, camiayı kurtarmıyor...
Irak katledilirken Anadolu sallanmalı ve sallamalıydı!..
Bir bütün olarak sınıfta kaldık!..
•
O dönemki şeref sayımız ise, “1 Mart tezkeresine” hayır diyebilmek oldu!..
Türkiye’nin Irak’ın işgalinde “direkt” rol almasını engelleme çabasına bütün yüreğimizle destek vermemiş olsaydık vicdanımızın sığınağı kalmayacaktı!..
•
Bugün de böyle bir durumla karşı karşıyayız...
Zaman’dan Abdülhamit Bilici dostumun sorusu:
“Batı gerçekten de Kaddafi barbarlığına mı cephe alıyor, yoksa başta petrol olmak üzere başka hesapları mı var?”..
Irak’ı “özgürlük ve demokrasi getirmek” için işgal eden “batı”, aynı tarifeyi bugün de “Libya” halkına uyguluyor!..
Ne yazık ki, bu “kirli” yolu BM kararından önce “uçuş yasağı” talebinde bulunan Arap Ligi açtı.
O kararın istismarı, bugün karşımıza “Libya’daki Müslüman katliamını” ve Fransız şovu eşliğinde bir “işgal” harekâtını çıkarttı...
Batının tavrı ortada, Arap Ligi’nden, İKÖ’den filan da bir şey beklenmez...
İş düşüyor yine Türkiye’ye...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün, “Türkiye’den Libya halkının zararına olacak hiçbir eylem gelmez” teminatını verdi...
Türkiye, ancak “insani yardım” amaçlı organizasyonlara destek verecekmiş...
Kendi halkını bombalayan bir diktatör ile onu on yıllar boyunca “çekişir” görünerek destekleyen “işgalci Batı” arasında sıkışıp kalan Libyalı Müslümanların çok daha fazla kayba uğramaması için neler yapabiliriz?..
Türkiye bir başka yol bulabilir mi?..
•
Sayın Erdoğan’ın Arap dünyasındaki prestiji şimdi iyiden iyiye işe yarayabilir...
Yazıyı hazırlamakta olduğum saatlerde, Sayın Başbakan, “Libya zirvesi”ne hazırlanıyordu...
Bu hareketli anlarda bana akan bilgiler de, hükümetin “Bingazi” ile “Trablus” arasında bir “anlaşma” sağlanması yönündeki çabalarını iyiden iyiye artırdığını gösteriyordu.
Libya “Ömer Muhtar Destanı”nı yazmış bir ülke; “Batı” işgaline karşı çıkacaktır...
Türkiye de “hayat-memat” derdindeki Kaddafi’ye “kucak” açabilir!..
Kediyi sıkıştığı yerden kurtarmak gerek!..
Türkiye Kaddafi işini çözebilirse, Libyalı Müslümanlar “işgal”in üstesinden gelebilir!..
YENİ AKİT