Dink cinayeti sebebiyle 2007 yılında tetikçi Ogün Samast ile birlikte 20 kişi mahkemeye çıktı. Ancak cinayetin arkasındaki güçlere ulaşılamadı. Rafa kaldırılan dosya cinayetten 6 yıl sonra, 2013 yılında raftan indi ve kapsamlı bir çalışmaya tâbi tutuldu.
Soruşturma kapsamında davanın sanıklarından Çoşkun İğci’nin ifadesi 13 Mayıs 2013’te yeniden alındı. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in akrabası olan İğci’nin önemi Jandarma bağlantısından kaynaklanıyor. Cinayetten önce 2006 yaz aylarında Yasin Hayal’den “Hrant Dink’i öldüreceğim.” bilgisini alan Çoşkun İğci, bu bilgiyi Trabzon Jandarma İstihbarat görevlilerine ileten kişi.
Jandarmaya cinayetten once bilgi verdiği yönündeki ifadesini tekrarlayan İğci, yargılandığı dönemde Jandarma İstihbarat görevlisi G. G’nin kendisine baskı yaptığını açıkladı. İğci’nin ifadesinde yer alan Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi G. G. dosyadaki kilit isimlerden biri. G. G’nin telefonu cinayetten dört ay önce İstanbul’da Hrant Dink’in telefonuyla aynı bölgeden sinyal veriyordu. G. G’nin yanında bu sırada Trabzon Jandarma İstihbaratı’ndan başka isimler de vardı.
“Cinayetle İlgili Bildiği Bazı Gizli Hususlar Olduğunu Düşünüyorum”
İğci yeniden alınan ifadesinde G. G’nin kendisine baskı yaptığını şöyle anlatıyor:
“Çünkü hiç ummadığım yerlerde G. G. karşıma çıkıyordu. Bu görüşmelerde bana emniyet ve savcılıkta verdiğim ifadeyi yalanlamamı, vermiş olduğum ifadeyi polisin uydurmuş olduğu senaryoyu bana ezberleterek üzerimde baskı kurmaları sonucu bu ifadeleri verdiğimi söylememi istiyordu. Birkaç kez gelip bu isteğini yineledi ve üzerimde baskı kurmaya çalıştı. Ben kendisine böyle bir şey söylemeyeceğimi yineledim. Ben G. G’nin bu cinayet ile ilgili bildiği, bazı gizli hususlar olduğunu düşünüyorum.”.
Jandarma Müfettişleri De Baskı Yaptı
Çoşkun İğci aynı baskıyı müfettişlere ifade verirken de gördüğünü belirtti.
“Hem Başbakanlıktan hem de Jandarma Genel Komutanlığı’ndan müfettişler ifademi aldılar. Bu ifadem sırasında Jandarma müfettişleri S. D. ve İ. Ö. anlattıklarımın ısrarla polisin uydurması olduğunu, bu anlattıklarımı benim kurgulayamayacağımı, (bunların) ancak polisin kurgulayabileceği bir senaryo olduğunu ve yalan konuştuğumu söylediler. İfade sırasında bir ara Başbakanlık müfettişleri dışarıçıktı. O an Jandarma müfettişi Albay S. D. bana ‘Bu iş senin işin değil, polisin işi, sen bu işi polisin baskısı ile yapıyorsun, doğruyu söyle, korkma sana bir şey olmaz gereken iyiliği sana yapacağız merak etme.’ dedi. Ben de kendisine doğruyu söylediğimi, anlattığım olayın gerçek olduğunu, polisin uydurması olmadığını söyledim…”.
“Komutanımız ile Ogün Konuştu”
Yine soruşturma kapsamında cinayet döneminde Trabzon Jandarma’da görev yapan erlerden yaklaşık on erin ifadesi alındı. Bu erlerden R. Ç. tetikçi Ogün Samast’ı Trabzon Jandarma’daki bazı istihbaratçı astsubayların tanıdığını anlattı. Aralık 2006’da Pelitli'de devriye görevi yaptıklarını belirten R. Ç, “Devriye komutanımız Jandarma Astsubay Çavuş S. Ş, yolda Ogün Samast’ı gördü ve aracımızı şahsın yanında durdurarak ‘Ne yapıyorsun lan Ogün?’ dedi. Ogün Samast ise ‘İyiyim komutanım.’ dedi. Komutanımız da ‘Daha sonra görüşürüz.’ şeklinde bir konuşmaları olmuştu.”dedi.
“Başında ‘Beyaz Bere’ Vardı”
Ogün Samast'ın bu konuşma sırasında başında beyaz bir bere olduğunu ifade eden R. Ç, “Hatta aynı bereyi Hrant Dink cinayetinden sonra başında da görmüş̧tüm.” diye ifade verdi.
“Erhan Tuncel’i cinayetten önce karakolda gördüm”
Er R. Ç, ifadesinde Erhan Tuncel ile ilgili de bilgi verdi. Trabzon Emniyet İstihbarat’a ‘muhbir’ olarak çalışan Erhan Tuncel’in jandarmaya da geldiğini belirtti. R. Ç, “Erhan Tuncel’i, cinayetten önce 2-3 defa karakolda gördüm. Ancak karakola niye geldiğini bilmiyorum.”şeklinde konuştu.
Cinayetten önce Erhan Tuncel’in karakola gidip geldiği ifadesi, eğer doğruysa Tuncel’in, polisin yanısıra jandarmayla temas hâlinde olduğunun ortaya çıkması açısından önemli.
Kaynak: Al Jazeera