İzmirli Müslümanlar Mısır’daki katliamı telin etmek amacıyla Özgür-Der İzmir şubesinin daveti üzerine teravih namazı sonrası Konak meydanında bir araya geldi.
Özgür-Der İzmir Şubesi başkanı Nurcan Büyük; topluluğa hitaben yaptığı konuşmada Mısır’da yaşanan katliamdan duyduğu üzüntüyü dile getirerek; “200 kardeşimizi şehit versek de biliyoruz ki şehitler bizim dirilişimize vesile olacaklar. 85 yıldır İhvan hareketinin kan, ter ve gözyaşı ile bereketlenmiş mücadele tarihi hepimize örneklik oluşturmaktadır. Ortaya koydukları tablo, insanlığa onur ve direnişi gösterirken müminlere de bir okul olmaktadır.” dedi.
Hüseyin Güneş’in okuduğu Kuran-ı Kerim tilaveti ve mealinin ardından İzmirli gençlerin söylediği ezgiler topluluğa heyecan verdi.
İrfan derneği ve Hayrat vakfı üyeleri de Mısır halkını dualarımızdan unutmamamız gerektiğini belirterek programa destek oldular.
Özgür-Der üyesi Özlem Öz ise; duygularını şu sözlerle dile getirdi: ‘Rabiatül Adeviyye meydanında bekleyen bu güzel insanları kutluyoruz. Yüreklerimizi kabartıyor, umutlarımızı arttırıyor, dünyayı yaşanabilir kılıyorlar. İzmir’den Mısır’a Kahire’ye binlerce selam gönderiyoruz. Hasan el Benna’yı rahmetle anıyoruz. Beş kişi ile başladığı yolculuğa torunları tarihe imza atarak devam ediyor. Mesele Mursi meselesi değil, mesele bir toplumun iradesini boğmak, onurlarını ayaklar altına almak, köleleştirmek ve Allah’ın arzını gasp edip, ilahlık taslamak isteyen güruha karşı durmak. Mısır ve Suriye'de sadece Esed ve Sisi ile değil, neredeyse tüm dünyanın egemen güçleri ile mücadele ediliyor. O yüzden konak meydanından Rabia meydanına hep bir yürekten sesleniyoruz. “Diren Mursi, Diren Mısır!” diren ki örneklerimiz olsun şahitlerimiz çoğalsın.”
Özgün-Der üyesi Kemal Songür ise; tüm ihtilafları geride bırakarak küresel bir kuşatma altında olan İhvan-ı Müslimin’in, Mısır halkının desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Tevhid şirk mücadelesinin uzun ve meşakkatli bir yolculuk olarak ilk insandan bu yana devam ettiğini, müminlerin onuruna karşın, şirk taraftarlarının dayattıkları seküler hayat tarzı ile nasıl vahşi, acımasız cinayetler işleyebildiğini bir kez daha gözler önüne sergilediğini belirtti.
Songür, sözlerinin ardından ettiği dua ile Rabbimizin yardımını, kafirleri kahr-u perişan ederek müminlerin gücünü arttırmasını niyaz etti.
Program, ertesi akşam teravih namazı sonrası tekrar Konak meydanında buluşmak üzere ahitleşerek son buldu.