İzmirde Suriye Halkı İçin Tabutlu Yürüyüş

Suriye'nin Baasçı diktatörü Beşşar Esed'in katliamları, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK) tarafından düzenlenen tabutlu yürüyüşle bir kez daha lanetlendi.

Basmane Garı önünde toplanan yaklaşık bin kişilik grup, omuzladıkları tabutlarla Konak Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. 'Suriye İçin Tabutlarda Ölümü Değil Özgürlüğü Taşıyoruz', 'Suriye'de Vahşet Sürüyor, Sessiz Kalmak Suç Ortaklığıdır', 'Katil Baas Ordusu'na Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu', 'Zulme Rıza Zulümdür', 'Suriye'de Şu An Katliam Devam Ediyor', 'Suriye'ye Özgürlük Direnişle Gelecek' pankartları açarak yürüyen kortej, sık sık tekbir ve teşrik tekbiri getirdi; 'Özgür Suriye Ordusu, Esed'in Korkusu', 'Katil Esed, Suriye'den Defol', 'Katil ABD, Ortadoğu'dan Defol', 'Katil Rusya, Suriye'den Defol', 'Katil İsrail, Ortadoğu'dan Defol', 'Uyan, Diren, Özgürleş', 'Katil Esed, Sonun Mübarek Olsun', 'Suriye'ye Özgürlük Direnişle Gelecek', 'Katliam, Zulüm, Fesad: Kahrolsun Esad', 'Yaşasın Küresel İntifada', 'Yaşasın Suriye Direnişimiz' şeklinde sloganlar attı. Yürüyüş boyunca Fevzipaşa Bulvarı Konak yönüne trafiğe kapandı.

Öğle namazı vaktinde Konak Meydanı'na varan eylemciler, namazı müteakip Suriyeli şehidlerimiz için gıyabî cenaze namazı kıldı. Hüseyin Güneş tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ve mealinin ardından, etkinliğe telefon bağlantısıyla katılan Suriye Ulusal Konseyi Türkiye Temsilcisi Dr. Halid Hoca, direnen Suriye halkının yanında olarak duyarlılık gösterenlere teşekkür etti. Hoca, Suriye'deki son gelişmelerle ilgili de kısa bilgiler verdi.

Platform adına Av. Halit Çelik tarafından okunan basın açıklamasının ardından, Mehmet Demir Hoca'nın yaptırdığı dua ile etkinlik sona erdi.

Fazlı İnderin / Haksöz-Haber

Basın Açıklamasının Tam Metni

Suriye’de yaşanan insanlık dramını tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor. Beşşar Esed kendi halkına karşı acımasız bir soykırım siyaseti icra ediyor. Şehirler tanklarla, füzelerle, ağır silahlarla bombalanırken, savunmasız siviller vahşice katlediliyor. Genç erkeklerin boğazları kesiliyor, kadınlara tecavüz ediliyor, bebekler öldürülüyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 10.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 100.000’den fazla insan, işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda.

Suriye rejimi tüm bu insanlık dışı uygulamalarını güvenlik gerekçesiyle temellendirme çabasında. Ülke çapında yaşanan huzursuzluğun ardında Siyonist işgal devleti ile Batılı emperyalistlerin kışkırtmalarının bulunduğunu iddia ediyor. Şüphesiz Filistin ve Lübnan politikalarından ötürü Suriye'nin uzun bir zamandır Siyonistleri ve emperyalistleri rahatsız ettiği; Lübnanlı ve Filistinli direniş örgütlerine verdiği desteği kesmesi için Esad rejiminin baskılarla karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Ne var ki, dış politika alanında karşılaştığı bu durumu Esad rejiminin bir iç politika malzemesine dönüştürdüğü ve ülkede süregelen diktatörlük rejiminin adeta kılıfı haline getirdiği de iyi bilinmektedir.

Ard arda gerçekleştirilen darbelerle iktidarın gasp edilmesi; neredeyse yarım asırdır devam ede gelen olağanüstü hal; hiçbir muhalif örgütlenmeye izin verilmeyişi; camilerin, eğitim kurumlarının sıkı denetimi; basın özgürlüğünün yok sayılışı, başta İhvan Hareketi olmak üzere her türlü muhalefetin şiddetle bastırılması, işkenceler, katliamlar, milyonlarla ifade edilen sürgünler hep "ülkenin tehdit altında" olduğu iddiasıyla meşrulaştırılmak istenmektedir.

Ne var ki, artık demagojik söylemlerle, mazeret üretimiyle halkı kandırmaya çalışma, susturma siyasetinde sona gelinmiştir. Tunus'la başlayan isyan dalgaları Suriye kıyılarına da vurmuş ve adalet ve özgürlük talepleriyle meydanlara çıkan halk kitleleri karşısında diktatör rejimlerinin düştüğü çaresizlik, Ortadoğu halklarının pek çoğunu olduğu gibi Suriye halkını da cesaretlendirmiş, harekete geçirmiştir. Rejimin tüm baskılarına, tehditkar söylemlerine, işkence ve hapisle korkutmalarına, hunharca cinayetlerine rağmen Suriyeli kardeşlerimiz de "zulme ve diktatörlüğe hayır" şiarıyla ayağa kalkmışlardır.

Bizler İzmirli sivil toplum kuruluşları olarak Suriyeli kardeşlerimizin maruz kaldığı bu sistematik vahşetten ötürü büyük bir acı ve öfke; yükselen direnişle ise onur duymaktayız. Suriye yönetimi oyalama taktiklerini terk etmelidir. Özelde İslami muhalefetin, genelde ise Arabıyla Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle tüm Suriye halkının kendilerini özgürce ifade edebilmeleri, işkence, tutuklanma, kaybedilme korkusu olmaksızın yönetimi eleştirebilme ve serbest seçimlerle değiştirebilme haklarının önündeki tüm engeller derhal kaldırılmalıdır. Baskı ve zulüm politikalarına artık son verilmeli, halkın özgürlük ve adalet taleplerinin gereği olan düzenlemeler vakit geçirilmeksizin yerine getirilmelidir.

 Ortadoğu'da yaşanan sorunlara emperyalistlerin müdahil olma talepleri kabul edilemez Bu yönüyle uluslar arası medyada zaman zaman dillendirilen Suriye'ye dış müdahale senaryolarını şiddetle reddediyoruz. Ve aynı hassasiyetle Suriye rejimini de halkına silah doğrultmuş rejim görüntüsünden bir an önce sıyrılmaya; akılsız, basiretsiz politikalarla ülkeyi emperyalist güçlerin manipülasyonlarına açık hale getirmekten kaçınmaya çağırıyoruz.

Bölge ülkeleri arasında çok yönlü diyalog ve ilişkiler halklarımızın yararınadır. Ancak bölgesel ilişkiler, uzun vadeli çıkarlar, oluşabilecek riskler merkeze alınarak baskı ve zulüm politikaları görmezden gelinemez. Ülke çıkarları, dış politika hesapları, ekonomik ve askeri beklentiler öncelenerek süregelen katliamların üzeri örtülemez. Bu noktada Esed ve Baas diktasının halka tankıyla topuyla savaş açan,her türlü işkenceyi ve katliamı meşru gören politikalarını hiçbir İslam ülkesi meşru göremez.

Bugüne kadar çok etkisiz kalan İslam Konferansı Örgütünün kanın durdurulmasında daha aktif ve etkin rol alması beklentimizi kuvvetli bir şekilde vurguluyoruz.

Yaşanan katliamların, ulusal ve uluslararası kamuoyunda, göstermelik kınama ve anlamsız ambargo sözleriyle geçiştirilmesi kabul edilemez.  Emperyalist ülkelerin iştahının kabarması, hesaplar içine girmeleri ve bazı müslümanların da mezhep taassubu ve devlet çıkarları ile Baskıcı-Laik Baas rejimini desteklemesi orada yaşanan acılara sessiz kalmamızı gerektirmez. Her türlü insanlık dışı muamelelere ve katliamlara maruz kalan Suriyeli kardeşlerimizin yanında yer almak, onların özgürlük ve adalet haykırışlarına ses olmak, maruz kaldıkları bu vahşete tepki vermek müslüman olmamızın ve  insan olmamızın bir gereğidir.

Esed rejiminin bugünlerde Annan planını kabul ettiğini söylemesi ve bunun bazı çevrelerce yüksek sesle dilen getirilmesi oyalamadan başka bir şey değildir. Önemli olan söz değil gerçeğin kendisidir. O da Esed’in katliamlara devam ettiğidir. Suriye halkının talepleri doğrultusunda adil bir çözüm uygulanıncaya kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz.

Gelişmeleri aktarmak üzere Suriye’ye giden, sağ oldukları haberlerini aldığımız gazeteci kardeşimiz Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun'un da bir an önce ailelerine kavuşmalarını diliyor, ilgili tüm kurum ve yetkilileri de harekete geçmeye çağırıyoruz.

İSTOK

İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu

 

AGD İzmir Şubeleri, Çağrı-Der, Diyanet-Sen, Ensar Vakfı, Hayat-Der, İMHAD, İnsan-Der, İz-Der, İzmir Uluslar Arası Öğrenci Derneği, İZYAD, KİMHAD, Kuba-Der, Mazlum-Der İzmir Şubesi, MMG, Özgün-Der, Özgür-Der İzmir Şubesi, Ümitvar-Der

 

Dua metni

YA ALLAHUL VAHİDİL KAHHAR                    

Allah’ım Ya zel Celali vel kahhar Allah’ım

Beşşar ve benzerlerinin

Sık canlarını

Döktür kanlarını

Karart günlerini

Kurut ellerini, dillerini

Büktür bellerini

Gönder meleklerini

Bilinmez ordularını

Yıksın evlerini

Döksün gözlerini

Bağlasın dillerini

Kırsın omurgalarını

Musa’yı boğmayan suya

Esedgilleri boğdur Allah’ım

İbrahim’i yakmayan ateşe

Yaktır Allah’ım

Nuh’un gemisini yutmayan tufana

Yuttur Allah’ım

İsmail’in kanını akıtmayan bıçağa

Kanlarını aktırt alah’ım

Hep soluyan köpekler eyle Allah’ım

Allah’umme ned uke bi dua i nebiyyuke

Ennena mağlubune fentasir

Ve huz beşşare ve ehlihi ve emsalihi

Ehze melikin   ezizun muktedir

 

Ve huz külle kafirin ve zalimin

Vec alhum e cazu nehlin munka ir

Vec alhum fe yekunu ke heşimil muhtezir

Ve  ezzibhum  ezaben mustemir

Vaslih el ümmetel müslimine bil hayri vennuzur

 

YA ALLAH’UL  VAHİDİL KAHHAR

 

Allah’ım ümmetin ve dünyanın suskunluğunu, duyarsızlığını,dünyevileşmesini, vicdansızlığını yüce makamına şikayet ediyoruz.

Müslüman ve mustazaflara Rauf ve Rahim olan Rabbimiz.

Zalim ve tağutlara Aziz ve Kahhar olan Rabbimiz.

Esed tağutunu iki büklüm eyle. Zelil, alil ve hakir eyle.

Eyyub kuluna sağlığını iade eden Rabbimiz

Suriye’de beşşar ve zorbalarının sıhhatini harab, mallarını telef eyle, güçlerini mahveyle, birliğini dağıt

Müsüman ve mustazaflara sabır, kan içici zorbalara afet yağdır Allah’ım.

Şehidlere rahmet   tağutlara paramparça eden zahmet yağdır Allah’ım.

Zalim ve Kafirlerin ardını, arkasını kes,

Ciğerlerinde koma nefes.

Allah’ım geçmiş her facir, her mücrim gibi

Çok kan döktü esed  üstelik hem facir hem mücrim.

En kısa ve en yakın sürede  ki o çok gaddar ve zalim,

Helak et Allah’ım ve eyle hem sakim hem akim.

Dağıt diktatörce kurduğu ittifakı.

Onun şarondan, haccacdan, slobodandan, addan, semuddan, ehl-i resten,

Kalmadı hiçbir farkı.

Şu Siyonistlerin kardeşi gaddar nusyri, ÇOK OLDU allah’ım.

Rabbimiz helak eyle şu seyri..

Çevir Allah’ım çevir, Müslümanların kalblerini birliğe, tevhide çevir.

Siyonist maşası gaddar nusayriyi Kahhar isminle devir.

Hamanı, firavunu, karunu batırdığın gibi

Batır esedi ve cümle zalimlere göster, ateşle dolu, karanlık kuyu dibi.

Kurut güçlerini,  dayanaklarını.

Ebu cehlin ardını,  ebu lehebi kuruttuğun gibi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Kahramanmaraş'ta Şehitler Gecesi düzenlendi
Muş’ta “Neyi, niçin, nasıl okumalı” semineri yapıldı
Siyonist işbirlikçisi Coca-Cola fabrikası Bursa'da protesto edildi
Gazze nöbeti Saraçhane’de: Direniş sürüyor, dayanışma da sürecek!
Open Refah grubu İstanbul'da Gazze eylemi yaptı