HAKSÖZ-HABER
Cuma namazını müteakip toplanan Müslümanlar, Sedat Hoca’nın kıldırdığı gıyabi cenaze namazı ile Gazze ve Suriye şehidlerini andı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Özgür-Der İzmir Şubesi’nden Özlem Öz, Gazze halkının İsrail’in on yıllardır uyguladığı kanlı zulüm politikalarına karşı direnişi seçmesinin bugün Ortadoğu’da yaşanan halk ayaklanmalarına da ilham verdiğini ifade etti. Müslümanların umut ve cesaret ile dayatılan yapay sınırlara karşı ortak bir tavır aldığı belirtilen açıklamada Filistin’in zillete karşı onuru seçtiği direnişinin sonuna kadar desteklenmesi ve somut adımlar atılması gerektiğinin altı çizildi.
Yapılan açıklamanın ardından Hamza Akdeniz Şehid Şeyh Ahmed Yasin’in kaleme aldığı ‘Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum’ mektubunu okudu.
Eylem, okunan duanın ardından sona erdi.
Foto: Merve Özarpacı
Basın Açıklaması Tam Metni:
Hanin Taniş 10 aylık güzel gözlü bir bebekti, Velid Abaleh ise 2 yaşında sevimli bir çocuk. Ahmed el caberi ise 3 gün önce hacdan dönen yiğit bir komutan. Dün akşam atılan yüzlerce İsrail bombası sonucu yanarak can verdiler.
Gazze'de yine vahşet var. Mazlum Gazze halkı topluca katlediliyor. 15 ölü 180 yaralı var, içerisinde hiçbir askerî üs bulunmayan; uzunluğu 40, genişliği 10 km olan Filistin'in Gazze şehrine tonlarca bomba yağdırılıyor Siyonist çetenin bir geleneği olan bu zulüm, yüzyılın başından beri devam etmekte ve o tarihlerden bu yana mazlum Filistin halkı, küresel emperyalizmin zulmüne maruz kalmaktadır. Şehirlerinin etrafı duvarlarla çevrilmiş Gazze halkı, yıllardır ambargo altında tutuluyor elektriksiz, susuz... Fırınların çalışmadığı, ilaçların bulunamadığı bir yokluk içinde yaşatılıyor. Çünkü Gazze halkı Siyonist İsrail'in 60 yıldır uyguladığı kanlı politikasına teslim olmamış ve direnişi seçmişti.
Katil çetenin yaptığı katliamlar karşısında ABD, Rusya ve diğer emperyalist devletlerin oyuncağı durumundaki BM ise göstermelik açıklamaların dışında kılını dahi kıpırdatmamaktadır. Oysa konu emperyalizme karşı onurlarıyla ve tertemiz alınlarıyla mücadele veren kardeşlerimiz olunca BM şemsiyesi altındaki emperyalist devletler hemencecik harekete geçmekte, kardeşlerimiz “terörist” ilan edilmekte ve en donanımlı teknolojik silahlarla katledilmektedirler.
Gazze'yi tüm kâfir ve zalim güçlerin düşmanı kılacak kadar önemli kılan sebep ne? Gazze niçin bu kadar önemli? Çünkü Gazze halkı direnişi seçti. Çünkü Gazze tüm İslam dünyasındaki antiemperyalizmin kalbi. Direnişin damarlarına kan Gazze'den pompalanıyor. İsrail'e direnen her kesim cesaret ve umudu Gazze'den alıyor. Ortadoğu coğrafyasının her bir şehri Gazze olma yolunda. Yaklaşık iki yıldır Tunus’ta başlayıp giderek yayılan intifada hareketleri yeryüzünün ilahlık taslıyanlarına Allahu ekber diyerek direniyor ve tüm meydanlar Filistin’in bağımsızlığını ortak bir talep olarak dillendiriyor. Bugün Mısır Başbakanı’nın Gazze’yi ziyaret etme kararı alması ve Ortadoğu İntifadalarının yaşandığı ülkelerden gelen destek açıklamaları ile milyonlarca insanın meydanları doldurması Gazze ile başlayan uyanışın sesleri.Dünyanın tüm mazlum halklarının umudu Gazze direnişi. Yeryüzünün tüm mustazafları küresel tuğyanın ve onun ileri karakolu olan Siyonist İsrail'in Gazze'de çaresiz kalışını büyük bir umutla izleyerek zulme karşı bileniyor.
Görkemli, vakur bir şehir Gazze. Tıpkı Halep, İdlip, Hama gibi. Suriye ve Filistin zulme karşı adaleti, baskıya karşı özgürlüğü, zillete karşı onuru seçmiş bir coğrafyanın adı.
Bizler de, İzmirli Müslümanlar olarak; hak ve adaletin yanında safımızı belirlemek kardeşlerimizle dayanışmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Siyonist İsrail ve işbirlikçileri bu topraklardan silinene kadar Filistin ve Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki Filistin'in ve Filistin halkının kurtuluşu; ABD emperyalizminin sonu ve aynı zamanda tüm dünyada zulmün ortadan kalkması demektir. Bunu da gerçekleştirecek olanlar; direniş onurunu yüklenmiş Müslümanlardır. Özellikle Mescid-i Aksa'nın korunması ve buna bağlı olarak işgalin kırılması için; başta Hamas ve İslami Cihad olmak üzere bu direnişi sürdüren kardeşlerimizi buradan selamlıyor, bütün gücümüzle onların yanında olduğumuzu haykırıyoruz.
Mübarek şehitlerimizin mirasları olan Filistin Direnişine olan desteğimizi Halit Meşal’in Sudan’dan İşgalci Siyonist Çete’nin suratında bir tokat gibi patlayan sözleriyle sürdüreceğimizi ilan ediyoruz;
“Ahmed el Caberi şehit oldu ve ahirete intikal etti. O ölmedi, yok olmadı ancak siz, Siyonistler yok olacaksınız. İsrail işgalci ve tecavüzcü bir devlettir. İşgalciler hür halkları kontrolü altına alamaz, onlara boyun eğdiremez. Hamas ümmetin kurduğu bir teşkilattır. Onu siz Siyonistler yok edemezsiniz. Bu gün Ahmed el Caberi'yi yarın Halid Meşal'i öldürebilirsiniz. Ancak sonunda Kudüs bizim olacaktır
İSTOK