Hamza Akdeniz’in açılış ve selamlama konuşması ile başlayan programda Akdeniz : Allah’a yakınlaştırmayan ilmin veyahut malın bir anlamı olmadığı ve yapılan her işin Allah’a yakınlaşmak için bir vesile olması gerektiğinin altını çizip, bu bağlamda bu seminerlerin önemini arz ettikten sonra sözü Abdülhakim Beyazyüz’e bıraktı.
Abdülhakim Beyazyüz’ün konuşmasından genel başlıklar kısaca şöyle:
İslami hareket nedir?
Temelde iki kaideye dayanır bunlar:
Hareketin tüzel kişiliğinin İslami değerleri referans alması ve ona uygun bir mücadele yürütmesi ve bu hareketin örgütlü olması.
İslami hareketin başarısı için gereken bazı özellikler:
-Kur’an merkezli olması
‘İslami bir haraketin en temelde Kuran merkezli olması gerekmektedir. Kuran’i olmasından kasıt Sünnetin dışlanması değildir ki Sünnet Kuran’ın kısaca pratiği olarak da tanımlanabilir. Günümüz İslami oluşumların temel problemi Kuran’ı merkeze almamalarıdır. Maalesef Kuranı öncelediklerini söyleyen cemaatler dahi bazı kişileri veyahut düşünceleri yıkmakta ve şablonlarından kurtulmakta başarılı olamamaktadırlar. Öncelikli olarak Kuran’a temiz bir akıl ile yaklaşmak zorundayız...’
-Akletme ve içtihad usulünü benimsemesi
Kuran da bir çok yerde zikredilen akletme bir Müslüman ve Müslüman topluluğu için çok önemli bir eylemdir. Rabbimiz Kuranı Kerim’de bir detaya ait hüküm verdiğinde buna şükür ederiz. Fakat Rabbimiz Kuran’da her detaya ait bir hüküm belirtmemiştir, burada Kuran bütünlüğünde, sabit sünnet ışığında konular değerlendirilmelidir.
- İstişareyi iyi bir şekilde işletmesi ve şurayı önemsemesi
‘Eğer istişare bir topluğun sadece bir kesiminde yapılıyorsa, tabana yayılmamışsa o hareketten bir başarı bekleyemezsiniz çünkü o hareket içinde bulunan bir çok ferdin fikirlerinden ve tecrübelerinden mahrum kalır. Ki Rabbimiz istişare edilerek hareket edilmesini öğütler. Bununla beraber bir toplulukta ehil kimselerden oluşan bir Şûra heyeti olmak zorundadır bu heyet başkan/imam dahil tüm ferdleri denetleyebilen gerektiğinde lideri görevinden alabilen bir heyettir.’
-Geçmişin fıkhında boğulan değil, yaşadığı anın fıkhını üretebilen bir hareket olması.
Bugün topluluklarının sorunları bundan 1000 sene önce yaşamış topluluklarla bir çok konuda çok farklıdır. İşte bu yüzdendir ki 1000 sene öncesinin fıkhı ile günümüz topluluklarını ıslah edemeyiz Günümüzde de fıkıh bu işe gerekli emeği sarf etmiş ehil kimseler tarafından sürekli güncellenerek üretilmelidir...
-Köksüz ve türedi bir hareket değil; köklü ıslah ve ihya çizgisinin bir devamı olduğunu bilip, hissetmesi ve bunun verdiği özgüven ve dengeli bir tutuma sahip olması.
-Hayatın her alanında İslam’ın ruhunu yansıtan bir örneklik ve örgütlenme modelini oluşturabilmesi ve bunları kurumsallaştırması
-Planlı ve disiplinli bir çabaya sahip olması.
-Ekonomik bağımsızlığa önem verme ve bunu gerçekleştirme.
-Fertlerden öte kadroya dayanmayı hedeflemesi ve başarması
-Tedricilik ve hikmet yolunu tutabilmesi (İslam’ın tüm hükümlerinin muhatabı olduğumuzu, ama tüm hükümlerle değil, safhamıza uygun hükümlerle mükellef olduğumuzu biliriz. Örneğin: Cihad kıyamete kadar muhatap olacağımız, ama an itibariyle Türkiye coğrafyasında mükellef olmadığımız bir sorumluluğumuzdur.)
-Sürekli olarak kişi ve kurumlardan öte, vahyi değerlere göre tutum belirlenmenin başarılması: Kimden gelirse gelsin, zulmün ve fesadın karşısında ve yine kimden gelirse gelsin adalet ve ıslahın yanında olma.
Şahsiyetin inşasında öncelenecek temel değerler ise temelde şu kavramlarda mevcuttur:
İlim, vela ve berra, ahlak, ibadet, infak ve nimette emanet bilinci, siyasi perspektif, iyiliği emir, disiplin ve sabır, planlılık, adanmışlık, vasıflılık, sabır…
-Konuşmasını yukardaki kavramların açıklamasıyla sürdüren Beyazyüz; teşekkürlerini sunarak konuşmasını bitirdi. Ardından katkı-soru bölümünde sorular ve katkılar dinlendikten sonra dinleyicilerin Beyazyüz’e teşekkürlerini sunması ile program son buldu.