İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yargıya gözdağı mı veriyor?

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ davalarında karar zaptını mahkemelerden istemesi ne anlama geliyor?

HAKSÖZ HABER

15 Temmuz Darbe Girişimine karşı halkın ortaya koyduğu direniş Türkiye siyasi tarihinin en önemli kazanımlarından birisiydi şüphesiz. Askeri cuntaya karşı sokaklara dökülen milyonlarca insan bütün dünyaya oldukça değerli bir örneklik sundular.

Darbenin ardından başlayan süreç ise üzülerek belirtiyoruz Türkiye hukuk tarihi açısından oldukça netameli ve sorunlu bir dönemi başlattı. Gülenci yapılanmanın askeri uzantılarıyla sıradan ortalama halk tabanı arasında hiçbir ayrım gözetmeyen hukuk kararları vicdanları yaraladı. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası gerçekleştirilen hukuksuzluklar, yetersiz delile rağmen çıkan mahkûmiyet ve tutuklama kararları, uzun ve gerekçesiz tutukluluk süreçleri, beraat kararına rağmen memuriyete dönemeyenler,  parçalanmış ailelerin durumu çok büyük bir sorun olarak hala önümüzde duruyor!

Bu konuda elini taşın altına koyması gereken yargı mensupları ise baskı altına alınmaya çalışılıyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı FETÖ davalarında karar zaptını mahkemelerden isteyerek beraat kararı veren hakimlere aba altından sopa mı göstermeye çalışıyor? Öncelikle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ davalarında karar zaptını mahkemelerden istemesi yargı işleyişine aykırı. Başsavcılığın bu davaları takip eden kendi savcıları söz konusu. Pekala gelişmeleri onlardan öğrenmesi mümkün!

Mahkemelere Başsavcılık tarafından gönderilen yazını içeriği de oldukça ilginç. Mahkemelerde verilen beraat kararlarına dikkat çekilen yazıda, “Bu tür kararlara karşı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının uygulaması olarak istinaf yoluna başvurulmasına devam edilmesi, bu itibarla tüm terör nitelikli kovuşturmalarda duruşma savcılarınca beraat mütalaası verilmesi akabinde beraat kararı verilmesi halinde ilgili kararlara ilişkin son celse duruşma zabıtlarının üst yazıya rapten kararın verildiği günü takip eden ilk Cuma günü (bu günün resmi tatil gününe denk gelmesi halinde takip eden ilk iş günü) mesai bitimine kadar gerektiğinde istinaf kanun yoluna gidilebilmesi için gereğinin takdir ve ifası amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi hususlarında bilgi ve gereğini rica ederim.” ifadeleri kullanıldı.  

FETÖ davalarında beraat kararı verilmesi başlı başına bir sorunmuş gibi incelenen yazının bu bağlamda işleyiş çiğnenerek doğrudan mahkemelere iletilmesi İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yargı mensuplarına “mesaj vermeye çalıştığı” şeklinde yorumlandı.

Başsavcılığın mahkemelere yolladığı yazının bir diğer tutarsızlığı ise zaten Başsavcılığın mahkemeler tarafından verilen kararları istinaf ederek üst mahkemeye taşıma hakkı bulunuyor. Böyle bir hak da söz konusu iken mahkemelere “beraat kararları” hakkında yazı yollamak olağandışı bir duruma dikkat çekiyor.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının attığı bu adım hukukun kendi eliyle yargı bağımsızlığına leke sürerek adaleti sağlaması gereken hakim ve savcılara gözdağı vermesidir! Başsavcılık mahkemelere yolladığı yazı sebebiyle oluşan soru işaretlerini ortadan kaldırmak için nasıl bir yol izleyecek ilerleyen günlerde göreceğiz...

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!