HAKSÖZ-HABER
Siyasette ittifak arayışları ve karşı ittifakları çözme çabaları bir müddettir Türkiye siyasi zemininin başat gündemini teşkil ediyor. Bu çerçevede iktidar çevreleri de rakip ittifakın zayıf halkası olarak gördükleri İYİ Parti’ye yüklenmeye önem veriyorlar. Meral Akşener başkanlığındaki İYİ Parti’de yaşanan iç çekişmeler ve ideolojik gelgitler de bu durumu kolaylaştırıyor.
Elbette rakip cephenin zaafa uğraması, çözülmesi her siyasi oluşumun sevineceği bir durum ama bunu sağlamak uğruna her türlü kirlilikle malul isimleri parlatma çabası kabul edilebilir bir şey olmasa gerek.
Son zamanlarda değişik vesilelerle öne çıkartıldığı gözlenen Ümit Özdağ hadisesi de tam bu duruma denk düşüyor. İYİ Parti içinde yönetime tavır almış bir isim olan Özdağ’ın sözlerinin, eleştirilerinin İYİ Parti’yi yıpratması umuluyor. Bu bağlamda son olarak İYİ Parti İstanbul İl Başkanı’nın FETÖcü olduğuna dair ifşaatı çokça yankı bulmuş görünüyor.
Doğrusu Avrupa’daki Neo-Nazileri andıran siyasi-ideolojik programıyla adı İYİ olan ama özü alabildiğine kötü bu partinin çelişkilerinin açığa çıkması, kirli çamaşırlarının ortalığa dökülmesi olumludur. Bu kötücül akımın zaaafa uğraması bizi sevindirir. Ne var ki, buna katkı sağlayacak diye, tam bir ırkçı-faşist teorisyen konumuna oturmuş Ümit Özdağ gibi bir ismin pazarlanması ise ciddi bir yanlış demektir.
Ümit Özdağ geçmişte izlediği geleneksel faşizan çizgisine ilaveten son dönemde doğrudan muhacirleri hedef alan, düşmanlaştıran söylemiyle siyaset zemininde kendisine mikrofon tutulması gereken saygın bir isim değil, bilakis tecrit edilmesi, dışlanması gereken tehlikeli bir demagogdur. Çeşitli vesilelerle ırkçı güruhları sistematik bir tarzda tahrik kampanyası yürütüp, sokaklara salma çabasının mimarı konumundaki bir ismin her ne sebeple olursa olsun öne çıkartılması, akil adam muamelesine tabi tutulması yanlıştır.
İktidar çevrelerinin işlerine yarayan sözler sarfediyor, muhalefet cephesini bölüyor diye son derece pragmatist bir tutumla benimsedikleri bu tavrın somut bir yansımasını Doğu Perinçek’in öne çıkartılması çirkinliğinde fazlasıyla gördük. Şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ üzerinden bir kez daha müşahede ediyoruz.
“CHP’ye çakacak” diye Perinçek’i her gece ekranlara çıkarmak; hükümetin Azerbaycan politikasına destek verecek diye bir başka ırkçı-faşist figür olan Sinan Oğan’ı ağırlamak; İYİ Parti’yi zayıflatacak diye Ümit Özdağ gibi bir isme akil adam muamelesi yapmak pragmatizme boğulmak anlamına gelir. Pragmatizm kısa vadede kar getirse de uzun vadede sizde size ait hiçbir şey bırakmaz.