HAKSÖZ HABER
Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun olan Suriye uyruklu 'Türkiye vatandaşı' Aya Alsakka Amini, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne atanmıştı.
Twitter hesabı üzerinden hedef gösterilen Amini, ırkçı İlay Aksoy’un tahrikleri ile harekete geçenlerin hedefi haline gelerek hakaret ve tacizlere maruz kalmıştı. Gelen tepkiler üzerine hesabını kilitleyen Amini de şikayetçi olmuştu.
Amini'nin avukatlarının yaptığı şikayetin ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma ise sona erdi.
Cihat Arpacık’ın aktardığına göre savcılık, Amini’nin de yer aldığı atama listesini Twitter üzerinden takipçileriyle paylaşan İYİ Partili Aksoy hakkında, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçlamasıyla dava açtı.
Amini'nin savcılığa yaptığı müracaatta, rızası olmadan kişisel bilgilerinin ve fotoğrafının ırkçı İlay Aksoy tarafından sosyal medyada paylaşıldığı belirtilmişti.
İfadesi alınan Aksoy ise suçlamaları kabul etmeyerek Sağlık Bakanlığı'nın 2020 yılında yaptığı atamaları incelerken yabancı uyrukluların atama listelerinde olup olmadığına da baktığını ve listede 8-10 yabancı uyruklu kişi gördüğünü söyledi.
Bu kişilerin kim olduklarını öğrenmek için sosyal medyada araştırma yapmaya başladığını iddia eden Aksoy, Amini ile ilgili bilgilere bu şekilde ulaştığını savundu.
Soruşturmayı yürüten bilişim suçları bürosu savcısı, Aksoy aleyhine düzenlediği iddianamede, üzerine atılı suçu işlediği ve kamuca yargılamayı gerektirecek yeterli şüphe ve delilin bulunduğunu kaydetti.
Aksoy, önümüzdeki günlerde "Kişisel verileri başkasına verme, yayma veya ele geçirme" suçu işlediği iddiasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
İddianamede Aksoy'un kamu haklarından mahrum bırakılması da isteniyor. Aksoy ceza alırsa, milletvekili ya da belediye başkan adayı olamayacak.
İlay Aksoy 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti'nin Fatih Belediye Başkan adayı olmuş ve Suriyelilere dönük nefret dili nedeniyle toplumun büyük bir kesimi tarafından telin edilmişti.
Bir ırkçının siyasi arenada uzun süredir pervasız bir şekilde ırkçı söylem ve nefret diline başvurmasına ise yargı sessiz kalarak yanıt vermişti.