İTÜ’de Cami Eylemine Sol Saldırı!

İTÜ Tevhid ve Adalet Topluluğu’nun çağrısıyla bir araya gelen İTÜ’lü öğrenciler İstanbul Teknik Üniversitesi’nde merkezi bir cami talebiyle ilgili basın açıklaması yapmak ve Merkezi Dersliğin önünde namaz kılmak üzere toplandılar.

İlan edilmiş eylem saatinin öncesinde Müslümanların toplanacağı alanı işgal etmeye kalkan sol-sosyalist gruplar, burada namaz kılınamaz şeklinde ifadeler eşliğinde Müslüman öğrencilere saldırdı. Sözkonusu saldırılara Müslüman öğrencilerin karşılık vermesiyle beraber; sol-sosyalist gruplar alandan uzaklaşarak sloganlarla yapılan eylemi sabote etme girişimlerine devam etti.

İslam’a düşmanlıklarıyla maruf; Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), Öğrenci Kolektifleri, TKP gibi sol-sosyalist güruhlar; basın açıklamasının yapıldığı esnada; çay bardakları ve taşlarla Müslüman öğrencilere yönelik saldırılarına devam ettiler.

“İTÜ’ye Cami İstiyoruz, Kıyıda Köşede Değil!” pankartını taşıyan Müslüman öğrenciler; tekbirler ve“Üniversitede Şebbiha İstemiyoruz!”, “İslami Hareket Engellenemez!” "Katil Rusya İşbirlikçi FKF!”, “Katil Beşar İşbirlikçi Kolektif”, “Katil Esed Üniversiteden Defol!”, “Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!”, “Allah Nurunu Tamamlayacak!” gibi sloganlar eşliğinde eylemi sürdürdüler.

Sol-Sosyalist gruplar cami yapılmasını talep eden Müslümanların IŞİD'ci olduğu propagandasına sığınarak İslam ve cami düşmanlıklarını maskelemeye çalıştılar. İslami değerlere ve Müslümanlara açıkça hakaret eden mezkur çetelere karşı İTÜ’lü Müslüman öğrenciler şunları söyledi: “Burada gördüğünüz sosyal faşist güruh; Suriye’de ekmek fırınlarını bombalayanların, kadın-çocuk ayırt etmeden sivil bir halka karşı katliamlarda bulunan zalimlerin işbirlikçileridir. Bizler buradan haykırıyoruz: Üniversite’de Şebbiha İstemiyoruz!”.

Basın açıklamasının ardından öğle namazını kılmak üzere saflara duran Müslümanlar; Sol-Sosyalist grupların ahlaki seviyelerinin düşüklüğünü hatırlatıp, namaz kılındığı esnada dahi çirkefçe tavırlara muhatap olunabileceğini ifade etti.

Sol-Sosyalist gruplar, Müslümanlar namaz kıldığı esnada sloganları ve hakaret içerikli sözlerle namazı sabote etmeye kalktılar. İslam düşmanlıkları sebebiyle gözleri başka hiçbir şey görmeyen grup namaz kılınırken dahi hiçbir ahlaki normu gözetmemiştir. Selam verilmesiyle beraber tamamlanan namaz sonrası tekbirlerle eyleme devam eden Müslümanlar; yapılan eylemin İTÜ’de Müslümanların uyanışını gösterdiğinin altını çizerek eyleme son verdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

                Merkezi Olmayan Cami İhtiyaçlarımızı Karşılamayacaktır, Kabul Etmiyoruz!

25 bine yakın kayıtlı öğrencisi bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Müslümanlar; ibadetlerini yerine getirme noktasında yıllardır ciddi zorluklar yaşamaktadır. Üniversite içerisinde düzenli olarak namaz kılan binlerce hanım ve erkeğin varlığı mağduriyetin boyutlarını derinleştirmektedir. Müslümanların söz konusu ihtiyaçlarının giderilmesine dönük talepleri ise bugüne kadar; daha iyisini yapabilmek için beklenildiği söylemi perde yapılarak geçiştirilmektedir. Konuyla alakalı olumlu adımlar atılmakla birlikte özellikle son süreçte yetkililer; kendilerine olan güvenimizi sarsmış durumdadır.

Yaklaşık 4 bin kişinin eğitim gördüğü Yabacı Diller Yüksek Okulu binasında senelerdir, binlerce öğrencinin mescit açılması için dilekçe vermesine rağmen konuyla alakalı geçtiğimiz yıla kadar hiçbir adım atılmamıştır. Hergün binlerce kişinin kullandığı Mustafa İnan Kütüphanesi için gereken mescit ihtiyacı ancak sesli çalışma alanlarının yenilenmesiyle beraber gündeme girebilmiştir ki abdest alma ihtiyacı göz önünde bulundurulmamıştır. Hergün yüzlerce kişinin namaz kıldığı hesaba katıldığında Merkezi Derslik mescidi ise tek kelimeyle utanç vericidir. İnşaat fakültesi mescitlerinin genişletilmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanmış olsa da sıkıntılar burada sayamayacağımız kadar fazladır. Bizim bugün burada toplanmamızın asıl amacı ise İTÜ'ye yapılacak olan cami ile ilgilidir.

Cami için senelerdir, binlerce dilekçe yazmış olan Müslümanlar; geçtiğimiz senelerde taleplerinin yerine getirileceğine dair olumlu karşılıklar almıştır. Rektörlük gerek röportajlarda gerekse de kendisiyle yapılan özel görüşmelerde caminin merkezi bir yerde, İTÜ'ye yakışır bir nitelikte olacağını ifade etmiştir. Bir süredir cami projesinin ve yerinin belli olduğu yetkililerce iddia edilmekle birlikte caminin hangi aşamada olduğu, nerede yapılacağıyla ilgili net hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Yapılan açıklamalar muğlak ve çelişkili bir içeriğe sahiptir. Bu durum klasik geçiştirme ve oyalama hamleleriyle muhatap olduğumuzu düşündürmektedir.

Rektörlüğe ve diğer yetkililere soruyoruz: Bu kadar geniş çaplı bir talep varken cami ile ilgili bilgi paylaşımından çekinmenizin sebebi nedir? Merkezi olacağını ifade ettiğiniz caminin aslında kampüsün hayli uzak bir noktasında olacak olması mı? Yoksa İslam düşmanlığından hareketle İTÜ'ye cami yapılmasına karşı çıkan grupların çirkeflikleriyle muhatap olmama isteği mi? Camiyi birilerinden saklı yapıyormuşçasına sergilenen bu tutumların; yaşanılan konjonktürün hâlâ idrak edilememesinden kaynaklandığı aşikârdır.

Bu bağlamda son günlerde caminin İTÜ nükleer kapısı civarında yapılacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Camiye ulaşımın ring otobüslerle sağlanacağı da rivayetler arasında yer alıyor. Caminin bahsi edilen yerde yapılmasının hiçbir makuliyet arz etmediğini tartışmaya gerek dahi yoktur. Cami talebimizin yalnızca Cuma namazlarını bodrum katlarında tozlu ve kirli zeminlerde, dar alanlarda ve hasırlar üzerinde kılıyor olmamızdan kaynaklandığı zannedilmemelidir. Bu minvalde bizler nezih, kullanışlı ve “İTÜ’ye yakışır” bir caminin; tüm namazlarımızı birlikte kılabileceğimiz bir elverişliliğe sahip olması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

Dolayısıyla İTÜ’lü Müslümanlar olarak üniversitenin atıl kalmış bir köşesinde, merkezden uzak bir yerde yapılacak bir camiyi kesinlikle kabul etmediğimizi beyan ediyoruz. İTÜ var olduğu sürece devam edecek olan cami ihtiyacının, uzun vadeli bir çözüme kavuşturulmak üzere merkezi bir yerde yapılmasının elzem olduğunun altını çiziyoruz. Aksi bir durumun hiçbir beklenti, talep ve ihtiyacı karşılamayacağı gayet açıktır. Bizler caminin hâlihazırda otopark olarak kullanılan, kütüphanenin yanındaki arazide yapılmasını önermekteyiz. Zaten yetkililerce yapılan açıklamalara göre caminin bahsini ettiğimiz yerde, alt katı otopark yapılmak suretiyle inşa edileceği ifade edilmiştir. Söz konusu mekânla alakalı muhtemel projelerden haberdar olan bizler; talebimizin makuliyetinin sonuna kadar farkındayız.

Yeri gelmişken cami yapılmasına karşı çıkan kesimlerin sergiledikleri tutumlara da değinmek gerekmektedir. Bilindiği üzere geçtiğimiz dönem gerçekleştirilen cami için imza kampanyasını tahfif etmek maksadıyla, ahlak ve ciddiyet seviyesi düşük bir kesim tarafından Budist Tapınağı imza kampanyası başlatılmıştı. Yüzde doksanına yakınının kendisini Müslüman olarak ifade ettiği bir coğrafyada cami talep edilmesi gibi normal bir duruma karşı sergilenen bu faşist tutum; kendisinden başka hiçbir görüşe, düşünceye ve inanca saygı duymayan, maddeperest  sol fraksiyonların karakteristik bir özelliğidir. Cami ödeneğinin üniversiteden ayrı olduğunu dahi bilmeyen bu güruhların; spekülatif ve temelsiz tezlerinin realiteye dokunur hiçbir tarafı olmadığı ise şaşırtıcı değildir. Bizler şu gerçeğe dikkat çekiyoruz: Cami yapılmasını istemiyoruz şeklinde söylemler hiçbir anlam ifade etmemektedir. Cami ile ilgili fikir beyan etmek yalnızca camiyi kullanacak olanların hakkıdır.

Son olarak yetkililere sesleniyoruz: İhtiyaç ve taleplerimizi dilekçe ve müracaat yoluyla çözmeyi önceleyen bizlerin, beklentilerimiz karışlanana kadar usulünce diğer yolları da deneyeceğimiz bilinmelidir. Hakkımızı sonuna kadar aramaktan asla vazgeçmeyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

  İTÜ Tevhid ve Adalet Topluluğu

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi