İşte Küresel Haramilerin Kriz Çözme Tarzı: “Suriye’yi Üçe Bölelim de Kurtulalım!”

Eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Oramiral James Stavridis “Suriye’yi 3’e bölmenin vakti gelmiştir” demiş.

HAKSÖZ-HABER

Bir yandan başlamasıyla tıkanması bir olan Cenevre-3 görüşmelerinin oluşturduğu diplomatik belirsizlik, bir yandan da kendisine sorun çözücü payesi biçilmiş aktörlerin boş bakışları arasında Rusya’nın Suriye’deki katliamları devam ediyor.

Emperyalist Rusya’nın Suriye’deki sistematik cinayetleri karşısında pasif tutumunu sürdüren “uluslararası toplum”, son günlerde TSK’nın YPG’ye ait mevzileri vurması üzerine ne olduysa bir anda şaha kalktı! Esed, İran ve Rusya’nın sistematik işgal operasyonlarının hız kesmeden sürdüğü bir vasatta diplomasi zemininde barışçılık oyunu oynayanlar, çıkmaza saplanan Cenevre-3 görüşmeleri sonrasında ciddi bir acizlik durumu yansıtıyorlar. Rusya’nın derin bir gözüdönmüşlük içerisinde ülkeyi muhalifler ve sivil halkın başına yıkmaya adeta ant içtiği bir vasatta “küresel sorun çözücüler” ne yapıp etsek de Türkiye’nin Suriye’deki gidişata aktif müdahil olmasını önlesek derdindeler. Sanki gerilimin temel kaynağı YPG’nin atraksiyonları ve TSK’nın önlem çabalarıymış gibi davranıp kendince gerilim düşürme diplomasisine sarılanlar, İran’ın Esed’in Rusya’nın son olarak Halep’te giriştiği hukuksuzluk karşısında kıllarını kıpırdatmıyorlar!

Bir yandan Cenevre-3 fiyaskosunu Münih’le atlatmaya çalışıyor, diğer yandan da vicdanlarını tatmin etmek ve bir şey yapıyor görünmek için diplomaside yeni bir sayfa açmanın arayışları içerisindeler.

Eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Oramiral James Stavridis’in “Suriye’yi 3’e bölmenin vakti gelmiştir” çıkışı da bu bağlamda manidar bir çözüm olarak öne çıkıyor!

Fransız LeCraw gazetesine konuşan eski NATO komutanlarından James Stavridis, biri Esed’in liderliğinde Nusayri, biri PYD öncülüğünde Kürt ve bir diğeri de Sünni muhalifler denetiminde Halep’te inşa edilecek liberal bir Suriye olmak üzere 3’e bölünmüş bir Suriye’nin mevcut krize ancak çözüm olabileceğini ve bunun vaktinin geldiğini söylemiş.

Bu “çözüm önerisi” karşılık bulur mu bilinmez ama birilerinin kafasında öteden beri bu yönde planların bulunduğu bilinmiyor değil. Ne var ki masadaki diğer birçok ajanda gibi bu planın da kendisine Suriye’de en azından muhalefetten alıcı bulmadığı çok açık. Üstelik son kale Halep’i de muhaliflerin başına yıkmaya çalışan Esed-İran-Rusya koalisyonunun, elinin güçlü olduğu bu saatten sonra ülkenin bir kısmını muhaliflere kaptırmayı getirecek bir planı tasvip etmeyeceği de gayet aşikâr. 

“Küresel sorun çözücüler” diplomaside yeni sayfalar açmaya ve masabaşı çözüm planlarıyla meşgul olmaya devam etsinler; Suriye’de hukuk çiğneniyor, vicdan köreliyor, adalet ayaklar altına alınıyor, insanlık her gün ama her gün ölmeye devam ediyor! 

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?