Nuriye Çakmak Çelik / Yeni Şafak
Şair, mutasavvıf, âlim bir İstanbul Müftüsü: Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı
Abdurrahman Şeref, 6 Mayıs 1904 günü Osmanlı Devleti’nin Selanik vilayetinin Serez sancağına bağlı Petriç kasabasında dünyaya geldi. Babası Petriç Fazlı Ağa Camii imamı ve müderrisi İbrahim Ethem Efendi’yi 4 yaşında, annesi Latife Hanım’ı 9 yaşında kaybetti. Küçük yaşta hem öksüz hem yetim kaldığı sırada patlak veren Balkan Savaşları nedeniyle 1912 yılında abisi Abdullah Hulusi ile Tekirdağ’ın Saray kasabasına göç etti. Petriç’te başladığı ilköğrenimini Saray Ayaşpaşa’da bitirdi.
Eğitimine devam etmek üzere yine abisiyle birlikte İstanbul’a gitti. 1924 yılında Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’nden mezun oldu. Hedefi Tıbbiye’de okumaktı ancak maddi imkansızlıklardan dolayı burada eğitimine devam edemedi. Dârülfünun İlahiyat Fakültesi’ne geçiş yaparak 1927 yılında mezun oldu. Aynı yıllarda Felsefe Fakültesi’ne de kaydoldu ve Doğu dilleri yabancı dil sayılmadığından Fransızca öğrendi. Fakat bu okuldan mezuniyet belgesi almadı.
Öğrencilik günlerinde Süleymaniye Kütüphanesi’nde açılan kütüphanecilik kursuna katıldı. Kursu başarıyla tamamladıktan sonra Fatih Millet Kütüphanesi Pertev Paşa kısmına tayin edilerek kütüphaneci olarak memuriyete başladı.
Soyadı Kanunu çıktıktan sonra Hattat dedesinin hatırasını yaşatmak için Güzelyazıcı soyadını seçen Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, kütüphanecilik görevinin yanında uzun yıllar öğretmenlik de yaptı. İstiklal Lisesi, Hayriye Lisesi, Vefa Lisesi gibi okullarda edebiyat ve din bilgisi öğretmeni olarak görev yaptı. 1948 yılında gündeme gelen İmam Hatip Okullarının yeniden açılması çalışmalarında Celaleddin Ökten Hoca ile mücadele etti ve bu mücadeleler sonucunda açılan İstanbul İmam Hatip Okulu’nda tefsir, usûl-i fıkıh, hadis ve usûl-i hadîs dersleri verdi. Okullarda verdiği dersleri kaynak ders kitabı sıkıntısı yaşanan günlerde “Din Dersleri” ismi altında toplayarak neşretti.
1950 yılında İstanbul İl Müftülüğü murakıplığına tayin edilen Güzelyazıcı; Şehzade Camii, Valide Camii, Beyazıt Camii gibi birçok camide vaizlik yaptı, 1963-1968 yılları arasında Fatih Camii’nde fahri hatiplik görevini yerine getirdi. Fatih Camii minberinden okuduğu hutbeleri “İrşadül Müminin ila Fezailid-Din” ismiyle yayınladı.
30 Kasım 1972 tarihinde İstanbul Müftüsü olarak atanan Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, İstanbul’un 6. Müftüsü oldu. Ömrünün sonuna kadar sürdürdüğü müftülük görevinin yanı sıra aynı yıl başladığı İbnülemin Mahmut Kemal İnal Vakfı başkanlığını da yürüttü.
Şair, mutasavvıf, kütüphaneci, muallim ve son devrin önemli din alimlerinden biri olan İstanbul Müftüsü Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, Elmalılı Hamdi Efendi’nin talebesiydi ve Arapça, Farsça, Fransızca biliyordu. Öğrencilerinden merhum Emin Saraç’ın aktardığına göre “her hutbe için hutbenin konusuna uygun bir ‘hamdele’ ve ‘salvele’ okuyarak başlayan” Güzelyazıcı, pazar günleri ikindi namazından sonra Beyazıt Camii’nde verdiği vaazlarda özellikle gençler için yol gösterici ve edebi yönü yüksek, ilmi açıdan yıllarca unutulmayacak konuşmalara imza attı.
15 Mayıs 1978 günü İstanbul’da vefat eden Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı’nda defnedildi. Basılmış iki şiir kitabı bulunan Güzelyazıcının vefatının ardından cebinde bulunan ‘NEREYE?’ başlıklı şiir, uzun yıllar İslami dergilerde kendine yer buldu ve bestelendi.
“Nereden kaynıyor hayat ırmağı?
Bu durmaz karanlık akış nereye?
Annem mi, açılan mezar kucağı?
Ebedî geceden bakış nereye?”