İstanbul’u bekleyen en büyük tehlike nedir?

Mehmed Göktaş, İstanbul'daki gençlerin dünyada yaşanan olaylar karşısındaki tepkisizliğinin sebeplerini sorguluyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

İstanbul’u bekleyen en büyük tehlike!

Biliyorum hepinizin aklına deprem geliyor. Tamam, Allah korusun, İstanbul için 7 ve üzerindeki bir deprem büyük felakettir, sorumlular üzerine düşen neyse onu yapmalıdır.

Ama ben hiç öyle düşünmüyorum, İstanbul için depremden daha büyük felaketler olabileceğini düşünüyorum;

Aziz İstanbul’un izzetini kaybetme, aziz olma özelliğini yitirme tehlikesidir.

Önce İstanbul niçin Aziz İstanbul olmuş önce bunu görelim;

“Her kim aziz olmak istiyorsa bilsin ki izzet tamamen Allah’a aittir”(Fatır 10)

“Dilediğini aziz eder, dilediğini de zelil eder”(Al-i İmran 26)

Aziz olan Allah’tır, aziz olan Rasûlüdür, aziz olan müminlerdir.

Unutmayalım ki İstanbul’u aziz eden İslam idi. Aslında her şeyi, herkesi aziz eden Allah’tır ve bunu Aziz olan İslam’la yapıyor.

İstanbul izzetini, aziz olma vasfını İslam’dan almıştır, Hz. Muhammed’den (sallallahü aleyhi vesellem), O’nun müjdesinden, O’nun ashabından almıştır. Şairin dediği gibi

“Şerefyâb etti bu şehri, Ebu Eyyub-ü Ensari”

Artık fetihle birlikte İslam’ın boyasına boyanarak Aziz İstanbul olmuştur.

Daha da önemlisi, düne kadar dünya Müslümanlarının gözünü ve gönlünü çevirdiği yer olmuştur İstanbul.

Peki, İstanbul için böyle bir tehlike söz konusu mudur? Elbette söz konusudur, hem de görülmeye başlamıştır bu tehlike.

Her şeyden önce Allah Azimüşşan hiç kimseye mecbur değildir, hiç kimseye mahkûm değildir. Allah (celle celaluhu) dinini bizimle sürdürmeye mahkûm ve mecbur değildir. Vahyini ve vahyin medeniyetini dilediğine verir, dilediğinden de çekip alabilir.

İzzet de İstanbul’un tapulu malı değildir, istediği zaman (Allah korusun) çekip alır ve başka yerlere verir.

İstanbul için Müslümanlar depremden çok bu korkuyu yaşamalıdırlar. Amerika ve Avrupa’nın önemli merkezlerinin Gazze için ayağa kalktığı bir günde, dünyanın en önemli üniversitelerinin Özgür Filistin için yönetimleri sarstığı bir günde İstanbul böyle mi olmalıydı?

Böyle bir İstanbul, Aziz İstanbul olmaktan çıkan bir İstanbul’dur!

Dünkü etkinlikte isim vererek dile getirmiştim;

İstanbul’un futbol takımlarına ve taraftarlarına sesleniyoruz;

Ey Galatasaraylılar

Ey Fenerbahçeliler

Ey Beşiktaşlılar

Ey milyonlarca taraftara sahip olan takımlar!

Maçlarda ufacık bir yanlıştan, ufacık bir hakem hatasından stadyumları ayağa kaldıranlar!

Unutmayın ki siz “Bir haksızlık gördüğünde mübarek alnında bir damar kabaran, derhal ayağa kalkan, o haksızlığı gidermeden yerine oturmayan bir Peygamber’in ümmetisiniz.”

On binlerce yavrunun, on binlerce kadın ve masumun hunharca katledildiği bir dünyada ayağa kalkmanızı, hakkı haykırmanızı bekliyoruz.

Siz ey İstanbul’daki üniversiteler! Aynı şekilde sizlerin de Amerika ve Avrupa’daki üniversiteler gibi ayağa kalkmanızı dört gözle bekliyoruz.

Hey İstanbul, Aziz İstanbul olduğunu unutma sakın!

Selam ve dua ile!

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?