Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Avrasya İslam Şurası'nda katıldığı oturumda Rusya, Kafkasya, Balkanlar, Orta Asya ve Avrupa'dan gelen dini liderler ve bilim adamlarına önemli açıklamalarda bulundu.
İstanbul'da Avrasya İslam Şurası Genel Sekreterliği'nin kurulacağını haber veren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Uluslararası İslam Üniversitesi'nin İstanbul'da faaliyete geçeceğini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sekizincisi düzenlenen Avrasya İslam Şurası'na katılmak üzere İstanbul'da bulunan İslam ülkelerinden temsilcilerle bir araya geldi. “Avrasya'da Müslümanların Geleceği” başlıklı oturumu takip eden Başkan Görmez, oturumun kapanış konuşması için kürsüye çıktı. Avrasya'nın geleceği açısından önemli bir adım konusunda ilk müjdeyi veren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuya ilişkin şunları söyledi:
“İstanbul'da Avrasya İslam Şurası'nın bir merkezi olacak. O merkezde bir sekretarya olacak. Avrasya İslam Şurası'nın bir genel sekreteri olacak. Rusya, Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa'daki müftülerin ortaklaşa belirlediği bir ismi üye olarak verecekler. Biz de seçtikleri ismi, burada görevlendireceğiz. Türkiye de dahil toplam 6 kişilik heyet, bizi 24 saat temsil edecek. Sürekli bizimle iletişim halinde olacak. Siz istediğiniz zaman o merkeze ulaşacak, sorularınızı soracak ve bilgiler alabileceksiniz. Dolayısıyla Avrasya İslam Şurası'nın kalıcı bir sekretaryası ve merkezi olacak.”
ULUSLARARASI İSLAM ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL'DA KURULACAK
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Genel Sekretarya dışında Avrasya İslam Şurası'nın pratik alanda iki sonucunun daha olduğunu belirterek, Uluslararası İslam Üniversitesi'nin kurulması hakkında bilgi verdi. Başkan Görmez şunları söyledi:
“Türkçe, İngilizce, Arapça, Rusça, Farsça gibi dünyada konuşulan büyük dillerle İslam'ı öğretebileceğimiz “Uluslararası Avrasya İslam Üniversitesi” İstanbul'da kurulacak. Burada açılış konuşmasında ben bunu ifade ettim. Sayın Başbakanımız konuşmasında teyit ettiler. Dün bir heyetimizle birlikte Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettik. Orada da bunu ifade ettiğimde büyük bir hüsnü kabulle karşılandı. 8. Avrasya İslam Şurası'nın en önemli kararlarından bir tanesi, İstanbul'da Uluslararası Avrasya İslam Üniversitesinin kurulması olacaktır.”
"MÜSLÜMAN AZINLIK ENSTİTÜSÜ" KURULACAK
Avrasya İslam Şurası'nın ikinci müşahhas neticesinin ise bu üniversitenin bünyesinde Müslüman Azınlıklar Enstitüsünün kurulması olduğunu dile getiren Başkan Görmez, “Dünyanın bütün ülkelerinde Müslüman azınlıkların ihtiyaçlarını, sorunlarını, durumlarını takip eden; bunları raporlar haline getirerek bütün Müslümanlarla paylaşan bir enstitüye ihtiyaç var. Üniversite bünyesinde Müslüman Azınlıklar Enstitüsü kurulacak” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuşmasında Müslüman azınlıklar konusunu da Şura'nın gündemine taşıdı. Günümüzde dünyanın hemen her ülkesinde Müslüman toplulukların olduğunu dile getiren Başkan Görmez, Moğolistan'da bulunan Hoton Türklerinin izale edilmiş bir bölgede yaşadıklarını ve Estonya'da 10 bin Müslüman yaşamasına rağmen bir tek mescidin olmamasını örnek göstererek, “Onların aynı zamanda bazı problemleri var, ihtiyaçları var. Onlara kim el uzatacak. Uzaktaki kardeşlerimizi unutacak mıyız? Bu, Müslümanlara yakışır mı? İslam dünyasına yakışır? Resul-i Ekrem'in bir vücudun organları olarak tarif ettiği Müslümanlara yakışır mı?” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Müslümanların azınlık olarak yaşadığı bölgelere de hizmet götürüldüğüne dikkat çeken Başkan Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünyanın her yerinde bir Müslüman topluluk var artık. Ama bu Müslüman toplulukların sorunlarıyla ilgilenen bir mekanizma yok. İslam dünyasının bazı yerlerinde var. Ama dünyadaki bütün Müslüman azınlıkların sorunların takip eden bir merkeze ihtiyaç var. “Müslüman Azınlıklar Enstitüsü” kurmalıyız. Çünkü önce bilgiye ihtiyacımız var. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir ülkede 3 tane Müslüman bile varsa, biz ondan haberdar olmalıyız. Avrasya Şurası bir araya geldiğinde biz hazırladığımız raporları onlarla paylaşmalıyız. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, Müslüman azınlıkların sorunlarını belirleyebilmeliyiz.”
TAKVİM BİRLİĞİ KONUSU
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam dünyasında önemli bir gündem oluşturan “Takvim Birliği” konusunda da görüşlerini belirtti. Hiçbir ülkenin veya hiçbir kişinin hakikatin temsilcisi olamayacağını belirten Başkan Görmez, “Her şeyden önce bu konu, bir ülkeye, coğrafyaya, devlete göre yapılacak bir konu değildir. Biz, işlerimizi hakikate göre yapmak zorundayız” dedi. Başkan Görmez şöyle devam etti:
“Bizim hakikatimizin kaynağı bellidir. Kur'anı Azimüşşan, Sünnet-i Nebeviyye ve onlardan elde edilen sahih içtihatlar. Bizim fıkıh mirasımız var. Ancak fıkıh mirasımızı daima, sabitelere bağlı kalarak doğru anlamamız gerekiyor. Her iki görüş de bizim fıkhımız da var mı? Var. Bir görüş diyor ki, ihtilaf-ı metaliye itibar edilir. Yani farklı coğrafyalarda herkes kendi hilalini gözetler, kendi tespiti, kendi ru'yetine göre takvimini belirler. Bir görüş bu. Ama diğer bir görüş de diyor ki, “Dünyanın herhangi bir yerinde hilal göründüğünde, dünyanın öbür ucundaki Müslümanlar için de bu bağlayıcıdır.” Biz şimdi hep birlikte iki görüşten hangisi bugün Müslümanlara daha uygundur, önce bunu sorgulamalıyız. Dünyanın her ülkesinde artık Müslümanlar yaşıyor. Bütün dünyada yaşayan Müslümanların birliği, beraberliği ve ortak sevinci için hangi görüş daha muteberdir. Acizane kanaatim, birlik bize daha fazla yakışır. İslam dünyasında öyle yerler var ki, Müslümanlar arasında kavgalar çıkmış. Bir taraftan bir grup bayram namazı kılınıyor, bir taraftan diğer grup bayram namazı kılanları protesto ediyor. Düşünebiliyor musunuz? Bütün dünyanın gözü önünde “Siz bugün nasıl namaz kılarsınız” diye bayram namazı protesto ediliyor. Bu, Müslümanlara yakışmıyor.”
Fıkıh kitaplarında namaz vakitlerinin nasıl belirleneceği konusunda gölge boyunun ölçülmesi kıstasının bulunduğunu ancak bugün hiç kimsenin namaz vakitlerini gölge boyuyla ölçmediğini, bunun yerine saati kullandığını ifade eden Başkan Görmez, “Saate bakmakla, hilalde Allah'ın oraya koyduğu hesaba riayet etmek arasında hiçbir fark yok” dedi.
Başkan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının hilali tespit konusunda yaptığı uygulamayı da şöyle anlattı:
"16 âlimden oluşan Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanlığının tarihi boyunca bünyesinde Vakit Hesaplama Müdürlüğümüz ve Kandilli Rasathanesi bir araya gelerek, her yıl hilalin hangi gün, hangi saatte, hangi saniyede, dünyanın hangi noktasında, kaç dakika, kaç saniye, kaç salise görülebileceğini tespit edebiliyorlar."