İstanbul’da hakimler var!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Sözün doğrusu, yerel mahkemelerde verilen kararların, itiraz üzerine gittiği yüksek mahkemelerde düzeltilmesi anlamında..

 “İstanbul’da, Erzurum’da, şu ilde, bu ilde yanlış kararlar verildiğinde, itiraz üzerine dosyanın gittiği Ankara’daki Yargıtay’da hakimler, yanlışı düzeltir” anlamında bir söz bu!
Şimdi işler tersine dönüyor gibi.
Ankara’daki hakimler, hukuku tersine işlemeye çalışıyorlar!
HSYK’daki yüksek hakimler, Erzurum savcılarının yürüttükleri soruşturmayı beğenmeyip, el çektirme kararı aldılar..
Ama Ankara’daki hakimlerin tersine, Erzurum’daki savcılar pes etmediler.. delillerini toplayıp, dosyalarına koydular..
Öyle ki; HSYK’nın yeni atadığı savcılar bile, o dosyada suçun net delilleri olduğunu kabul edip, iddianameyi düzenlemek zorunda kaldılar..
Ankara’daki hakimlerin, Erzincan Başsavcısı’nın suçunun görmezden gelinmesini isteyen baskısına, Erzurum’daki savcılar direndiler..
Sadece savcılar mı?..
Erzurum’daki hakimler de direndiler..
“Biz Ankara’dan talimatla karar vermeyiz. Biz önümüzdeki dosyaya bakar karar veririz” dediler..
Bin bir baskıya rağmen, dosya dışı ilişkiler sayesinde tahliye edilmek istenen sanığı bırakmadılar..
“Erzurum’da hakimler var” dedirttiler..
Ankara’daki yüksek hakimler, ortada dosya bile yokken sanal ortamda birleştirme kararı verip, Erzincan Başsavcısı’nı tahliye ettiler..
İstanbul’daki hakimler de, bu hukuksuz girişime “Hukukun iflas etmediği” hatırlatması ile dün cevap verdiler!
Terör örgütü üyeliğinden yargılanan Başsavcı İlhan Cihaner’in dosyasını, benzer suçtan yargılanan Dursun Çiçek’in dosyası ile birleştirdiler..
Şimdi dosya, üst kurula gidecek..
O üst kurul, Ceza Genel Kurulu da yine Ankara’da ama..
Erzurum’un direnişi..
İstanbul’un direnişi..
Sonunda Ankara’ya da tesir edecektir.
Yanlış karar bir defa verilir. İki defa verilir. Ama yanlışta ısrar edilmesi mümkün değil..
Yargıtay 11. Ceza Dairesi “Ben yaptım oldu” türünden bir karar vermişti.
Hiç demagoji yapmadan, lafı eğip bükmeden karşı görüştekilere sorayım, “Cumhuriyet tarihinde, dosya aslı olmadan birleştirme kararı verilen bir başka ikinci örneğiniz var mı?” diye..
11. Ceza Dairesi Başkanı, bizimle muhatap olmak istemeyebilir.. O zaman sanık İlhan Cihaner söylesin: “Var mı, senin tahliyene benzeyen ikinci bir örnek dosya?”
Son bir yılda falan demiyorum... 87 yıllık Cumhuriyet tarihinde “Tek bir örnek daha var mı?” diyorum..
Yılda 1 milyona yakın dosya geliyor Yargıtay’a..
Varın siz; Cumhuriyet tarihindeki toplam dosya sayısını bulun.
Ve cevap verin, “Bir tanecik daha benzer örneğiniz niye yok?”
İlhan Cihaner’in cezaevinde kalması, kalmaması tartışması değil bu!
Egemenlerin/arkası olanların suç işlediklerinde, allem edip, kallem edip salıverilmesi... Ama garibanlar küçücük bir yanlış yapsa, çok ağır cezalara çarptırılması çelişkisi bu...
O çelişkiye, Türkiye’de bazı cesur hakimler direnmeye başladılar!
“Güçlüden yana olan hukuk sistemi, ilanihaye sürüp gitmez” dediler.. “Hukuku işletmeliyiz” dediler.. “Kanun ne ise; güçlüye de o, garibana da o” dediler..
“Her gün garibanlar için verdiğimiz kanuna uygun kararları, şimdi önümüze başsavcı geldiğinde, başka türlü uygularsak, kendimize saygımızı yitiririz. Hukuka duyulan güveni sarsarız” dediler..
Ve başsavcılık koltuğunda da otursa, “kimsenin suç işleme lüksü olamaz” deyip, gerektiğinde tutuklama talebinde bulundular..
HSYK işten el mi çektirdi?
Hiç aldırmadılar, “Pes” etmediler..
Sadece savcılar değil, Erzurum’daki hakimler de, tüm baskılara, tehditlere rağmen “Tutuklanmayı gerektiren eylemin ciddiyeti açısından, tahliye kararı verilemez” dediler..
Ülkenin tepesindeki egemenlere direndiler..
Egemenler kumpasları devam ettirdiler..
Dinleme kayıtları ile ortaya çıktı: “Hukuk ne imiş, fotokopi üzerinden bile olsa, ver birleştirme kararını, bas tahliyeyi” diyordu bir Yargıtay üyesi..
Ama İstanbul’daki hakimler, Yargıtay Dairesi’ndeki yüksek hakimlere direndiler.. Cihaner dosyası ile, Çiçek dosyasını birleştirdiler..
Şimdi Ceza Genel Kurulu verecek kararı..
“Erzurum’da hakimler var” sözü, “İstanbul’da hakimler var” sözü..
“Ankara’da hakimler var” sözü ile bütünleşecek!

VAKİT