İstanbul Üniversitesi'nde Cuntanın İdam Kararlarına Protesto

İstanbul Üniversitesi önünde öğrenciler Sisi cuntasının İhvan mensupları için verdiği idam kararları protesto edildi.

İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsü kapısı önünde bir araya gelen öğrenciler Sisi cuntasının başta Muhammed Mursi, Muhammed Bedii ve Yusuf Karadavi olmak üzere İhvan mensupları için verilen idam kararlarını protesto etti.

 

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Mısır'da "Seçim yapın" denildi, seçim yaptılar, insanlar özgür iradeleriyle Cumhurbaşkanlarını seçtiler. Öyle ki bu seçim "Dünya'nın en şeffaf seçimi " olarak nitelendirildi.Fakat buna rağmen, malûm güçler seçilmişe darbe yapmaktan yüksünmedi. Ve böylece 25 Ocak 2011’de diktatör Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan devrim, 03 Temmuz 2013 günü Mısır ordusunun yaptığı darbe ile kesintiye uğradı. Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür oyları ile seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılıp, Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen birçok üyesi gözaltına alındı ve hukuksuz bir şekilde yargılanarak idam cezasına çaptırıldı.Geçen sene yüzlerce kardeşimize idam cezası veren ve bu idamların önemli bir kısmını onaylayan cunta yargısı altı gün önce bir hukuk katliamına imza atarak Muhammed Mursi, Yusuf el-Karadavi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad  el-Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el-Aryan'ın da aralarında bulunduğu 106 kardeşimizin idamına hükmetti.Bu ceza bizim nezdimizde yok hükmündedir. Sadece bu ceza değil, bu cezayı veren düzmece mahkemeler ve kukla Yargıçlar da yok hükmündedir.Bu karar zalimcedir,alçakçadır,hukuksuzdur. Bu karar, uluslararası kamuoyunun ve insanlık vicdanının reddettiği bir zulümden ibarettir. Uluslararası Af Örgütünün nitelemesiyle bu karar, tek kelimeyle maskaralıktır.Biz müslüman gençler olarak darbeci ve düzmece mahkemenin hukuksuzca, haince ve zalimce verdiği bu kararını asla tanımıyor, kararı ve bu kararı verenleri şiddetle ve nefretle proteste ediyor, lanetliyoruz.İdam kararlarının yürürlüğe girmesi noktasında, son sözü söyleyecek olan Mısır Müftüsü’ne buradan çağrı yapıyoruz: Bu zalimce, alçakça, haince kararı tanıma! Bu kararı onaylama! İdamların yürürlüğe girmesine izin verme. Aksi takdirde, İnsanlık vicdanı ve tarih, seni Batı emperyalizminin uşağı olan Sisi ve işbirlikçilerinin kuklası olarak kaydedecek ve mahkum edecektir.

Öyle ki biz; Hafız-ul Kur'an olan,hatimle namaz kıldıran ve 7 dil bilen, kâfirlere boyun eğmeyen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam kararının; Batı emperyalizmi ve Siyonizm tarafından verildiğini, zalim Sisi'nin Batı emperyalizmine tetikçilik ve uşaklık yaptığını çok iyi biliyoruz.Bu sebeple, bu hukuksuz idamların durdurulması için Avrupa Birliği'nden, Amerika'dan ve Birleşmiş Milletler'den yardım talep etmeyi bir zûl kabul ediyoruz.Bütün dünyanın gözü önünde yapılan bu haksız yargılamaların hiçbir meşru tarafı yoktur.İslami hareketlere karşı düşmanlık yürüten güçlerin ne kadar hukuksuz, ne kadar vicdansız ve vahşi olabildikleri Mısır darbe hukukunun kararlarıyla bir kere daha ispatlanmıştır.Biz bu zalimleri yeni tanımıyoruz. Kimse şaşırmasın, kimse bu kadarı da olmaz demesin? Darbenin hukuku budur!Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında onlarca insanı boğan,kardeşlerimizi vahşi işkencelerle şehit eden zalimlerin hukuku budur! Sorunun Mursi ya da İhvan değil; insanlığımız, adalet duygumuz, vicdanımız ve İslami kimliğimiz olduğunu kavramamız gerek! Bu sebeple bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud ya da İran gibi işbirlikçileri ve tüm bu katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD’sini, BM’sini, Rusya’sını lanetlemeyi sürdüreceğiz. Modern dünya sistemi ve onun kuklası olan darbeci Sisi ile ona destek verenler bilmelidir ki, Müslümanları ölümle korkutabileceğini sananlar büyük bir gaflet ve yanılgı içindedir. Tarih, İbrahimlerin Nemrutlara, Musaların Firavunlara galip gelişlerinin sayısız örnekleriyle doludur. İman edenlerin dostunun sadece Allah olduğunu bilerek siyasi duruşumuzu Rabbimizin istediği şekilde sürdürmeye devam edeceğimizi bütün dünyaya haykırarak, bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu Rabbimizin bize yüklediği şahitlik vazifesidir.Müslüman hiçbir zaman zulme sessiz kalmaz,kalamaz. Unutmayalım ki bizim susuşlarımız onlara cesaret aşılamıştır. Bu vesileyle İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Mısır halkını ve Müslüman Kardeşler teşkilatını haklı davalarında sonuna kadar destekliyoruz.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi