İnternet sitesinde yer alan "Neden imza kampanyası yürütüyoruz?" bölümünde, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yaptığı saldırılar sonucunda 21 bini çocuk olmak üzere 38 bini aşkın insanın katledildiği, her geçen gün bu katliamın artarak devam ettiği kaydedildi.
İşgalci İsrail tarafından hastaneler, mülteci kampları, camiler, kiliseler, evler, pazar yerlerinin bombalandığı aktarılan bölümde, "İşgalciler insanları evlerinden zorla çıkardı. Göç yolunda savunmasız insanları yaşlı, bebek, hasta, engelli demeden öldürdü. İşgal ve katliam ordusu soykırım ve insanlığa karşı suçlardan sonra sağ kalanlara da fiziksel ve psikolojik işkenceler uyguluyor. İşgalciler Filistinli kadınlara, çocuklarının yanında tecavüz etti ve öldürdü. İşgalciler, Filistinli erkekleri hayvanlarla ve akrabalarıyla birlikte olmaya zorladı. Kabul etmeyince de vahşice öldürdü." ifadeleri kullanıldı.
Bu bölümde, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından koruma altındaki okullara ve hastanelere saldırıldığına dikkati çekilerek, "Bölgede yardım faaliyetlerinde bulunan BM görevlilerini de öldürdüler. Filistin'de, İngiliz mezarlığı dışındaki tüm kültürel mirası kitle imha silahlarıyla yok ettiler. Filistinlilere yardım için gönderilen temel yaşam malzemelerinin Gazze'ye geçişini engellediler." bilgisi verildi.
İşgalcilerin Gazze halkından sağ kalanları açlığa ve susuzluğa mahkum ettikleri vurgulanan bölümde, şunlar kaydedildi:
"Bu işgale ve soykırıma itiraz eden kendi vatandaşlarına baskı uyguladılar. Soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçlularının Lahey'de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması ve cezalandırılması için imza atıyoruz. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan suçların dünyamızda bir daha işlenmemesi için imza atıyoruz. Tüm insanlığın vicdanını temsilen imza atıyoruz."
İmza kampanyasına destek çağrısı
Filistin'de yaşananlara ilişkin fotoğrafların da yer aldığı "Hakkımızda" bölümünde, internet sitesinin Gazze'de İsrail tarafından yapılan soykırıma karşı hukuki mücadele vermek, soykırım, insanlığa karşı suç işe savaş suçu işleyenlerin uluslararası hukuk kurumlarınca yargılanıp cezalandırılması ve soykırımı durdurmak amacıyla İstanbul 2 No'lu Barosu tarafından oluşturulduğunun altı çizildi.
İnsanlık onuru, masum çocuklar, kadınlar ve siviller için yürütülen hukuki mücadelesiyle imza kampanyasına imza atılması ve kamuoyunun da destek vermesi çağrı yapıldı.
Baro Başkanı avukat Yasin Şamlı'nın kaleme aldığı bildiri metninde, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim 2023'de başlattığı ve halen devam ettirdiği soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesine daha önce başvuruda bulundukları belirtildi.
Filistin halkının çocuk ve kadınlar da dahil olmak üzere toptan yok etmeye yönelik soykırımın her gün biraz daha artarak devam ettiğine şahit oldukları kaydedilen bildiride, şöyle devam edildi:
"Gazze'de çocuklarla birlikte insanlık onuru da katledilmektedir ve vicdanı olan bir insanın Gazze’de yaşananları görmezden gelmesi mümkün değildir. 7 Ekim'den bu yana 21 bini çocuk olmak üzere 38 bini aşkın insan İsrail tarafından katledilmiştir. Gazze’de kadınların, çocukların, sivillerin, masum insanların kitle imha silahlarıyla katledilmesine; pazar yerlerinin, mabetlerin, okulların, hastanelerin, ambulansların, mülteci kamplarının ve hatta evlerinden çıkartılarak göçe zorlanan savunmasız insanların bombalanmasına kayıtsız kalamazdık. Hukuk kurumu olarak yapabileceğimiz şey uluslararası hukuk mekanizmalarını harekete geçirmek olabilirdi ve biz de bunu yaptık. Bir başvuru hazırlayarak ve deliller toplayarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine başvurduk."
Bildiride, soykırım ve insanlığa karşı suçların devam ettiği, suç delillerinin her gün arttığı, başvuru dilekçelerine üç klasörlük delil ekledikleri, şimdi ise beş klasörlük delil listesi götürecekleri, bunun dışında çocuk soykırımı ve kadın soykırımıyla ilgili 2 ayrı dosya hazırladıkları aktarıldı.
"Dünyaya soykırımcıların hakim olmasına müsaade etmeyeceğiz"
Katledilen 21 bin çocuk için ayrı bir dosya hazırlandığının altı çizilen bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
"Bunu hem Uluslararası Ceza Mahkemesine hem de BM UNICEF'e teslim edeceğiz. Kadın soykırımıyla ilgili hazırladığımız dosyayı da Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim edeceğiz. Adaletin sesini yükselteceğiz. Dünyaya soykırımcıların hakim olmasına müsaade etmeyeceğiz. Başvuru dilekçemizi ciddi bir emekle tafsilatlı olarak hazırladık. Roma Statüsü'nde sayılan 4 grup suçun hangi tarihlerde ve ne şekilde işlendiğini izah ettik. Aynı zamanda bu suçların Roma Statüsü'ndeki tanımlarını ve unsurlarını tahlil ettik. Bununla da iktifa etmeyerek daha önceden kurulmuş ve görev yapmış Uluslararası Ceza Mahkemeleri'nin soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçlarına ilişkin içtihatlarına dair yapılan tahlili de dilekçemize dahil ettik. Başvurumuzu hazırladıktan sonra hukukçuların imzasına açtık. Çok kısa sürede ülkemizden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 3061 hukukçu, imzasıyla başvurumuza destek verdi ve bu dosyanın müştekisi oldu. Bu ülkeler arasında İngiltere, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Irak, Lübnan, Bangladeş, Filipinler, Kuzey Makedonya gibi ülkeler de mevcut ve halen imzalar gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda bir çalışmanın Baromuz tarafından gerçekleştirildiğini vurguluyor ve bu adalet mücadelesine katılan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum."
Bildiride, şu an hazırladıkları başvuru dilekçelerin ekinde 8 klasörlük delilleri mevcut olduğu aktarılarak, şunlar kaydedildi:
"Şu anda diyoruz çünkü Roma Statüsü'nün düzenlediği soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları niteliğinde suçlarla Gazze'de günde onlarca hatta bazen yüzlerce insan katledilmeye devam ediyor. Dolayısıyla bu suçların delilleri her gün artıyor ve bu deliller muhtelif zamanlarda başvurumuza eklenmeye devam ediyor. Başvurumuzda Gazze’de saldırıya, bombalamalara maruz kalmış, yaralanmış, cinayetlere de bizzat şahit olmuş mağdurların beyanları var. Bu tanıkların beyanları noter huzurunda tespit edildi ve tasdik ettirildi."
Delillerin dört gruptan oluştuğu belirtilen bildiride bunların video görüntüleri, fotoğraflar, tanık beyanları ve fail beyanları olduğuna işaret edilerek, şunlar belirtildi:
"Dilekçemizin ekini oluşturan delil listesindeki video ve fotoğraf delillerinin toplanmasında Anadolu Ajansı başta olmak üzere bize destek olan bütün ajans ve basın kuruluşlarımıza teşekkür ediyoruz. Gittikçe küçülen ve dijitalleşen dünyamızda, işlenen bir suçun dakikalar içerisinde insanlara hızla ulaştığı tecrübesine sahibiz. 7 Ekim’den bu yana, neredeyse her gün Gazze’de yaşanan insanlık suçuna şahit oluyoruz ve bu sebeple tüm insanlığın bu soykırımı durdurma hususunda sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Üzerimize düşen bu görevi ifa etmek için sizi oluşturduğumuz 'Gazzeiçinimza.org' adresindeki imza kampanyasına katılmaya davet ediyoruz. Gazze için imza atarak soykırımı durdurma yolunda sizler de bir adım atabilir ve insanlığın katledilmesine engel olabilirsiniz."
Hukukçu olarak en başta bu soykırıma karşı çıkmayı, adaletin tesisi için kaçınılmaz olarak gördükleri belirtilen bildiride, katliamın durması ve suçluların cezalandırılması için Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesine gidecekleri, hukukçunun, hak zemininde ilerlediği için güçlü olduğu vurgulandı.
Şu anda 3 bini aşkın hukukçunun güçlerini birleştirdiklerinden bahsedilen bildiri, şöyle devam etti:
"İstanbul 2 Nolu Barosu olarak inanıyoruz ki bütün hukukçular, bütün insanlar, uluslararası kuruluşlar, tarih ve insanlık önünde bir imtihandan geçiyor. Ne yazık ki soykırımlar unutulduğu için tekrarlanıyor. Bu soykırım karşısında susan herkesin insanlık vicdanında ve tarih önünde mahkum olacağını ve gereğini yapmayan uluslararası hukuk kurumlarının meşruiyetlerini kaybedeceğini biliyoruz. Bunun için tarihi sorumluluğumuzu ifa etmek üzere başvurumuzu Uluslararası Ceza Mahkemesine ulaştıracağız. Soykırımcıların, insanlığa karşı suç işleyenlerin yargılanması ve cezalandırılması için tüm sürecin takipçisi olacağız. Adalete inanan ve insanlık için adalet arayan herkesi bu anlamlı süreci takip etmek için 'Gazzeiçinimza.org' adresine davet ediyoruz."
"Kadın ve çocuk soykırımı için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvuru yapacağız."
İstanbul 2 No'lu Barosu Başkanı Şamlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırımla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesine 8 klasörlük bir delille başvurduklarını söyledi.
Soykırımın halen devam ettiğine değinen Şamlı, "Gazze'de 40 bine yakın insan katledildi. Bu kişilerin yüzde 70'i kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Bundan dolayı ayrıca kadın ve çocuk soykırımı için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvuru yapacağız. Bu başvuruları hazırladık." dedi.
Mahkemeye önceki başvurularını hukukçuların imzasına açtıklarını, 3 bin 61 imza toplandığını dile getiren Şamlı, "Bu seferki kadın ve çocuk soykırımı için hazırladığımız başvuruları dünyadaki herkesin imzasına açtık. Şu anda internet sitesinden imza atılabiliyor. Bütün insanlığın, vicdanının ortak sesi olarak bu imzalarla birlikte Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurumuzu yapacağız." ifadelerini kullandı.
Şamlı, kampanyanın yaklaşık 1 ay süreceğini sözlerine ekledi.