Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını telefon bağlantısıyla katıldığı A Haber televizyonunda değerlendirdi.
ABD'nin "ben karar aldım, yaparım" anlayışıyla hareket ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, ABD'nin tüm yerleşik parametreleri ihlal ederek hukuk dışı şekilde Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdığını vurguladı.
Çavuşoğlu, bu adımla 21 Aralık 2017'de BM Genel Kurulu kararıyla ortaya konulan uluslararası toplumun iradesinin ve uluslararası hukukun en temel ilkelerinin ve tarihi gerçeklerin yok sayıldığını belirterek "ABD, Kudüs konusunda kendi çözümünü dayatmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.
ABD'nin Kudüs konusunda inandırıcılığına ve itibarına da zarar verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, uluslararası camianın bunları dikkate alarak adım atması gerektiğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) de Türkiye ile aynı görüşte olduğunu vurgulayarak "Artık sadece aynı düşünmek veya tepki göstermek yetmez. Bundan sonra somut adımların atılması gerekiyor." diye konuştu.
Filistin devletinin tanınması için somut adımlar atılması ve ABD'nin bu kararına karşı güçlü bir tutum sergilenmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, "ABD, bu kararı aldıktan sonra birçok ülkeye baskı yaptı, birçok ülkeyi tehdit etti. BM Genel Kurulundaki karar öncesi de Washington'da kurdukları bir ofiste tüm ülkeleri arayarak tehdit ettiler. Bazılarına başka konularda vaatte bulundular ama çoğunu uyardılar ve tehdit ettiler." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin yine AB ve diğer ülkelere bu konuda baskı yapabileceğini belirterek "Bu konuda uluslararası camia bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa karşı dik durması gerekiyor. Bugünkü katliama karşı da artık sadece kınamak yetmez. Ortak adımlar atmak gerekiyor." dedi.
"İİT ve Arap Ligi daha güçlü tavır sergilemeli"
Türkiye'nin Filistin davasına sonuna kadar sahip çıkacağını ifade eden Çavuşoğlu, "Bugün yine Filistin devletiyle temastayız, arkadaşlarımız görüşüyor. Ramallah'ta Kudüs konusunda bir toplantı yapmayı arzu ediyorduk. Ramazan içinde, Filistinliler ramazandan sonra yani haziran ortası, belki ramazandan sonraki hafta yani Türkiye'deki seçim öncesi ya da seçimden hemen sonrası planlıyorlarmış, biz hemen evet dedik. Burada İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Arap Ligi çok güçlü durmalıdır." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Filistin konusunda Türkiye'den daha fazla ses çıkaran olmadığını, Malezya, Pakistan ve Endonezya'ya ise duruşu nedeniyle teşekkür ettiğini belirterek "İİT ve Arap Liginin hep birlikte daha güçlü bir tavır sergilemesi gerekiyor. Haklı davamıza sahip çıkmamız gerekiyor." dedi.
Türkiye'nin konuyu uluslararası platformlarda dile getireceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz bu işin takipçisi olacağız, herkesle temasa geçip ortak tavır alınması konusunda ne gerekiyorsa yapacağız. Türkiye olarak üzerimize ne düşüyorsa, bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra daha fazlasını da yapacağız. Çünkü Filistin davası, Kudüs davası bizim davamızdır." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin adımlarının İsrail tarafından desteklendiğine dikkati çekerek "ABD'deki şu anki yönetim tamamen İsrail yanlısı bir yönetim. Yani ABD'den daha çok İsrail haklarını savunan bir yönetim. Bunu açıkça görüyoruz. Kendileri de bunu saklamıyor." diye konuştu.
ABD'nin İsrail-Filistin meselesinde arabuluculuk görevini bir kenara bıraktığını belirten Çavuşoğlu, ABD'nin tamamen İsrail tarafına geçtiğini ve inanılırlığını kaybettiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, birçok AB ülkesinin ABD'nin bu adımını desteklemediğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Benim endişem, ABD baskısından korktuğu için bu konuda herkesten daha fazla ses çıkarması gereken ülkelerin sesini çıkaramaması. Bunun belirtilerini maalesef son zamanlarda gördük. Bu Filistin davasına inanmadıklarından değil, ABD'den korktuklarından sessiz kalıyorlar. Ama destekleme olacağını sanmıyorum. Çünkü bunu ümmet de affetmez, tarih de affetmez, biz de affetmeyiz."