“İsrail’i desteklemek suç kapsamına alınsın!”

Taha Emre Özdemir, Siyonist çeteye karşı oluşturulan farkındalık bilincini diri tutmak için her imkanı kullanmamız gerektiğini ifade ediyor.

Taha Emre Özdemir / Yeni Akit

Mücahid Ebu Ubeyde’nin bu sözleri can yaktı!

Katil İsrail, Refah kentinde çadırkenti vurarak, yüzü aşkın Filistinli kardeşimizi şehit etti.

Siyonistlerin saldırısının ardından bölgeden gelen görüntüler, zerre miktarınca insanlık duygusu olanların içini acıttı.

Türkiye’de binlerce kişi yeniden reaksiyon göstererek meydanlara çıktı, “soykırımı” lanetledi.

Öte yandan Batı ülkeleri de son katliamdan sonra daha sert mesajlar verdi.

Avrupa’daki vatandaşlar ise Müslümanları utandıran İsrail karşıtı eylemlerini sürdürüyorlar.

Gelin görün ki hala içimizde, siyonisti perdeli cümlelerle destekleyip, Hamas’ı “terörist” olmakla itham edenler var.

Sosyal medyada İsrail’in terörünü normalleştiren içimizdeki o kimseler için dikkat çeken bir kampanya başlatıldı: “İsrail’i desteklemek suç kapsamına alınsın.”

Böyle bir yasa hazırlanmak üzere harekete geçilse kimlerin nasıl ayağa kalkacağını az çok kestirebiliyoruz. Hayal gibi görünse de kim bilir belki bir gün, “siyonisti desteklemek ülkemizde suç sayılır”..

Bu arada çadırkentteki saldırı katil İsrail’e karşı sabırları taşırırken, ne UAD kararını ne BM’yi dikkate almayan katiller, Refah’ta şehir merkezine kadar ulaştı.

Yine bir çadırkente saldırdılar. İlk belirlemeye göre 21 Filistinli şehit edildi.

Çadırkentlerde Gazze’deki saldırılarda yerinden edilen yani bombardımanda evleri-mahalleleri yıkılan siviller yaşıyor.

Üstelik o sivillerin tamamı “burası güvenli bölge” diye kandırıldı.

İsrail, korkunç katliamını dünyayı umursamadan sürdürürken, muhalefetin “terörist” diye suçladığı Ebu Ubeyde’den, izleyenlerin canını en az çadırkent katliamı kadar yakan bir açıklama geldi.

Mücahid Ubeyde, İslam ülkelerine, bize, Müslümanlara seslendi.

“Savaş kısmı bizde, şehit olmak bizim için şereftir çünkü dinimizin onurunu savunuyoruz” diyor Ubeyde.

Sözlerinin devamında İslam ülkelerine, “ordularınızı harekete geçirmenizi beklemiyoruz” deyip, hepimize şunu soruyor:

“Sınır kapısında bekletilen yardımları hareket ettiremeyecek kadar mı acizsiniz?”

Bu kadar mı aciziz? Gerçekten can acıtan bir soru değil mi?

Biz nasıl, neden bu kadar aciz kaldık?

Vicdanımı kemiren bu soruları düşünürken, en azından canımızın yanıyor olmasıyla teselli buluyor ve bir de İslam’ın onuru için şehadeti şeref sayan bu mücahidlere terörist diyenleri aklıma getiriyorum.

Allah hepimizi Filistinli mücahid kullarına sevgisinin hatırına ıslah eylesin..

Yorum Analiz Haberleri

İran kendi ipini çekiyor…
Ekran karşısında beyni çürüyen bir nesil...
Mimaride insani saiklerin yerini; kârlılık ve verimlilik aldı...
Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...
“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”