İsrail’e Tazminat Davaları Açılmaya Başlandı

Mavi Marmara aktivistlerinin İsrail’den ilk etaptaki tazminat talepleri 10 milyon TL olarak belirlendi.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 Kasım’da görülecek olan Mavi Marmara ana davası öncesi İsrail’e karşı maddi ve manevi tazminat davaları da açılmaya başlandı. İlk davalar İstanbul ve Kayseri’de açıldı. Mavi Marmara aktivistleri Türkiye’de pek çok ilde tazminat davaları açmaya devam edecek.

Mavi Marmara gemisinde saldırıya uğrayan Gazze Özgürlük Filosu aktivistleri İsrail’e karşı açtıkları hukuk savaşında tazminat davaları açmaya başladı. 

İHH İnsani Yardım Vakfı ve Mavi Marmara aktivistlerinin avukatları Kayseri’den sonra İstanbul’da da tazminat davalarını açmaya başladı. Bugün (5 Ekim 2012) Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda başvurularını yapan avukatlar, adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Avukatlar; İstanbul ve Kayseri’de toplam 40 kişinin şimdilik, ilk grup olarak tazminat davası açtığını; diğer kişilerin de süreç içerisinde davalarını açacaklarını belirttiler. İlk 40 kişinin davalarında toplam istenen tazminat rakamı ise yaklaşık 10 milyon TL olarak belirlendi.

Basın açıklamasında konuşan Mavi Marmara davası ve aktivistlerin avukatlarından Av. Uğur Yıldırım; Mavi Marmara saldırısı sonrası başlayan fiili ve hukuki süreci özetledikten sonra; Özgürlük Filosuna yapılan saldırıda zarar gören tüm gerçek ve tüzel kişiler için İsrail’in tazminat ödeyerek organizatör kurumların ve aktivistlerin tüm zararlarını karşılaması ve her halükarda bu saldırıyı gerçekleştiren suçluların cezalandırılmasını talep ettiklerini kaydetti.

Av. Uğur Yıldırım; ulusal hukuk ve uluslar arası hukuk nezdinde İsrailli sorumluların cezalandırılması için çalışmaların çok yönlü bir şekilde devam ettiğini; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyince saldırıda işlenen suçların rapor edildiğini ve raporun konseyde onaylandığını; saldırı günü Türkiye’de başlatılan ceza soruşturmasının 28.05.2012 tarihi itibariyle tamamlanarak İsrailli sorumluların şimdilik bazıları hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını ve Mavi Marmara davasının ilk duruşmasının 6 Kasım’da, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda başlayacağını anımsatarak tazminat davaları aşaması hakkında bilgiler verdi.

Tazminat davalarında ilk etap ve izlenecek yol

İHH İnsani Yardım Vakfı ve Mavi Marmara davaları avukatlarından Av. Uğur Yıldırım şunları söyledi: 

“Mavi Marmara ve diğer gemilerde olan mağdurlar bir yandan da maddi-manevi zararlarının giderilmesi için hukuk mahkemelerinde tazminat davalarını başlatmıştır. Tazminat davası için bugüne kadar ceza davasının açılmasını bekleyen filo katılımcıları ceza davasını, tazminat davasını ve tüm hukuk mercilerindeki girişimleri bir bütün olarak değerlendirmektedir. Hiçbir zaman sorumluların cezalandırılması talebinden vazgeçmeyen organizatörler, katılımcılar ve şehit yakınları İsrail’in hukuk alanının dışında siyasi görüşmelerinin de kendileri için hiçbir bağlayıcılığı ve anlamı olmadığını belirtmektedir. Sadece özür ve tazminatla bu meseleyi kapatmayı hedefleyen İsrail’in hukuk mercilerinde verilecek kararla zarar gören tüm gerçek ve tüzel kişiler için tazminat ödeyerek zararları karşılamalı ve her halükarda suçlular cezalandırılmalıdır. BM tarafından da tespit edilen suçların karşılığı hukukta hem tazminat hem de suçluların cezalandırılmasıdır. Öte yandan mağdurların tazminat talebi mağdurların alacağı meselesinden ziyade cezalandırmadır. Maddi değerleri her şeyin önüne koyan ve bunun için insanları öldürmekten çekinmeyen paranın acıtacağı bir dili konuşan İsrail’e anladığı dilden bir karşılık da bu tazminat davalarını daha anlamlı kılmaktadır. 5 Ekim 2012 Cuma günü İstanbul ve Kayseri’den toplam 40 kişi şimdilik ve ilk grup olarak dava açmıştır. Diğer kişiler de süreç içerisinde davalarını açacaklardır. İlk 40 kişinin davalarında toplam istenen rakam yaklaşık 10 milyon TL’dir. İlk etapta dava açanlar arasında Şehit Furkan Doğan, Şehit Cevdet Kılıçlar, Şehit Necdet Yıldırım’ın davalarının yanı sıra ağır yaralılar, medyacılar, doktor ve hemşirelerin davaları da yer alıyor. 

Gazze Özgürlük Filosunu organize eden ve katılan herkes; Gazze’de hala devam eden deniz ablukasının tamamen özellikle deniz tarafından kalkmasını, İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden ceza davasında eklenecek diğer sorumlularla beraber tüm sanıkların cezalandırılmasını, tüm taraflar için her türlü maddi ve manevi zararın tazmin edilmesini, tüm yargı mercilerinde hızlı ve adil bir yargılama talep etmektedir.”

Basın açıklama sonrası avukatlar adliyeye girerek Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçelerini sundular. 31 Mayıs 2010 günü Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda İsrail askerlerinin savunmasız yardım gönüllerine kötü muamelede bulunduğu anlatılan dilekçede, BM İnsan Hakları Konseyi Raporuna da değinildi.

Sembolik Olarak 1'er TL'lik Tazminat Talebi

Öte yandan, İstanbul'daki çeşitli Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne açılan davalarda gemide bulunan hemşire Sema İşlek, doktor Mevlüt Yurtseven, Ekrem Çelik, eşi Nilüfer Çelik ve çocukları İsrail devletinden sembolik olarak 1'er TL tazminat talep etti.

İki Aileden 1'er Milyon TL Tazminat Talebi

Gemiye düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Cevdet Kılıçlar ile Necdet Yıldırım'ın ailesi ise 1 milyon lira tazminat talebinde bulundu. Diğer kişiler ise İsrail askerlerince düzenlenen saldırıda maddi ve manevi zarar gördüklerini ifade ederek değişik miktarlarda tazminat talep ettiler.

İnsanlığın Vicdanı Mavi Marmara’ya İsrail Saldırısı

Gazze’de uygulanan insanlık dışı ambargoya karşı yola çıkan Gazze Özgürlük Filosu,  31 Mayıs 2010 günü sabah saat 04.30 sularında İsrail’in saldırısına uğramıştı. Bu saldırıda 9 insani yardım gönüllüsü şehit olmuş, 56 yardım gönüllüsü ağır yaralanmıştı. Ağır yaralananlardan Uğur Süleyman Söylemez ise halen komada yaşam mücadelesi veriyor. İsrail, saldırı gecesi tüm yardım gönüllülerini kelepçeleyerek gözaltına almış  ve yolcuların özel eşyaları dahil olmak üzere tüm eşyalarını gasp etmişti. İsrail’in bu haksız, gaddar saldırısı BM, yüzlerce devlet, çok sayıda sivil toplum kuruluşu, hukukçu ve insan hakları kuruluşlarınca ve aydınlarca cezalandırılması gereken suçlar olarak nitelendirilmişti.

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu