Barış Hoyraz, Middle East Eye’den Haksöz Haber için çevirdi:
İnsan hakları avukatları, İsrail ordusu için silah üretiminde kullanılan malzemelerin sevkiyatının durdurulması için Berlin mahkemesine acil talepte bulundu.
Denizcilik verilerine ve hak temelli örgütlere göre, İsrail ordusuna yönelik patlayıcı maddeler taşıyan Alman bandıralı bir gemi, birçok ülke tarafından reddedildikten sonra bu hafta Mısır'ın İskenderiye limanına yanaştı.
Alman insan hakları avukatları salı günü yaptıkları açıklamada “MV Kathrin” adlı geminin İsrail'in en büyük askeri şirketi Elbit Systems'in mühimmat üretim kolu olan İsrail Askeri Endüstrileri için 150.000 kg RDX patlayıcı içeren sekiz nakliye konteyneri taşıdığını söyledi.
Gemi takip sitesi Marine Traffic ve finansal veri firması LSEG Data & Analytics'e göre MV Kathrin pazartesi günü İskenderiye limanına yanaştı. Geminin 5 Kasım'da tekrar yola çıkması planlanıyor.
Middle East Eye, bu konuyla alakalı görüşmek için Mısır hükümetiyle temasa geçti.
Uluslararası Af Örgütü geminin kargosunun İsrail'e ulaşmasının engellenmesi çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü'nden Hussein Baoumi MEE'ye yaptığı açıklamada “MV Kathrin'de olduğuna inanılan ölümcül kargo İsrail'e ulaşmamalıdır. Çünkü bu kargonun Filistinli sivillere karşı savaş suçu işlenmesine katkıda bulunma riski açıktır” dedi.
“Mısır, silah ve patlayıcı taşıyan gemilerin transit geçişi de dahil olmak üzere İsrail'e bilerek silah transfer ederek Cenevre Sözleşmelerinin ihlalini teşvik etmeme, yardım etmeme ve desteklememe yükümlülüğünü ihlal etme riskini taşımaktadır.”
Mısır'ın rolü sorgulanıyor
İsrail işgaline karşı Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketi çarşamba günü yaptığı açıklamada, aralarında Malta'nın da bulunduğu çok sayıda ülkenin baskılar sonucunda geminin limanlarına yanaşmasına izin vermediğini belirtti.
Hareketin savunuculuğunun Portekiz hükümetini de gemiyle ilgili bir soruşturma açmaya ve nihayetinde geminin daha önce taşıdığı bayrağının kaldırılmasını talep etmeye yönelttiğini ekledi.
Gemi hareketlerini ve deniz seyrüseferini izleyen İskenderiye limanının web sitesine göre, Mısır Deniz Danışmanlık Ofisi (EMCO) geminin teslim alınmasından ve “askeri” yükünün “boşaltılmasından” sorumluydu.
BDS'ye göre, EMCO aynı gün Aşdod limanına giden başka bir geminin kalkışına nezaret ederken de gözlemlendi ve bu Mısırlı şirket ile patlayıcı taşıyan geminin operatörleri arasındaki ilişki hakkında soru işaretleri yarattı.
BDS, “MV Kathrin'in İskenderiye limanına yanaşması, Mısır'ın İsrail askeri üretiminde kullanılan kargo taşıyan geminin limanlarına girmesine neden izin verdiği konusunda soru işaretleri yaratıyor” dedi.
“Bu durum, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde 2,3 milyon Filistinliye yönelik soykırıma katkıda bulunan silah akışının önlenmesi için uluslararası baskının arttığı bir dönemde gerçekleşiyor.”
Mısırlı insan hakları avukatı Ahmed Aboulela Mady, avukatların perşembe günü başbakan, İskenderiye Liman İdaresi başkanı ve EMCO icra müdürü hakkında, Kathrin'in şehre yanaştığı ve boşalttığı yönündeki haberlerle ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Avukatlar şikâyetlerinde “Bu patlayıcı maddeler İsrail işgal güçleri tarafından bir yılı aşkın bir süredir Gazze'de ve şu anda Lübnan'da sivilleri öldürmek için kullanılıyor” dedi.
“Bu patlayıcı sevkiyatlarının Mısır'a girişi sadece Mısır ve Arap ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda Mısır'ı uluslararası kararları ihlal eden ve Filistinli kardeşlerimize yönelik soykırımı ve Lübnan'daki kız kardeşlerimize yönelik saldırganlığı destekleyen bir ülke olarak gösteriyor.”
Alman mahkeme dilekçesi
Bir Alman insan hakları örgütü olan Avrupa Hukuki Destek Merkezi (ELSC), RDX patlayıcılarının Elbit Systems tarafından hava bombaları, havan topları ve roketler gibi silahların üretiminde kullanıldığını söyledi.
Grup, bu silahların Gazze Şeridi'nde savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım da dahil olmak üzere uluslararası suçların işlenmesinde kullanıldığını söyledi.
Grup, Berlin İdare Mahkemesi'ne acil bir dilekçe vererek Alman hükümetinden İsrail'e patlayıcı sevkiyatını durdurmasını talep ettiğini de sözlerine ekledi.
Berlin'de yaşayan avukat Ahmed Abed, Gazze'deki üç Filistinli adına yaptığı acil başvuruda, Alman hükümetinden teslimatı durdurarak ve geminin sahibi ve yöneticisine karşı harekete geçerek Filistinlilerin yaşam hakkını korumasını istedi.
Geminin sahibi Lubeca Marine, MV Kathrin'in “İsrail'de herhangi bir liman ziyareti yapmasının planlanmadığını” söyledi. Reuters'in haberine göre, geminin asıl rotasının Karadağ'ın Bar kenti olduğu, ancak kısa bir süre önce yükünü açıklanmayan bir yere boşalttığı belirtildi. Şirket, uluslararası ve AB yasalarına uyduğunu da sözlerine ekledi.
Middle East Eye, Lubeca Marine ile temasa geçti.
Nakliye verileri Portekiz bandıralı geminin 21 Temmuz'da Vietnam'daki Hai Phong limanından yola çıktığını ortaya koydu.
Namibya, İsrail'e giden RDX patlayıcıları taşıdığı bilgisini aldıktan sonra 24 Ağustos'ta geminin ana limana girişini engellemiştir.
ELSC'ye göre geminin Angola, Slovenya, Karadağ ve Malta da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki limanlara girişine izin verilmedi.
ELSC, Portekiz hükümetinin ekim ayı ortasında gemiden Portekiz bayrağının kaldırılmasını talep ettiğini ve o tarihten bu yana geminin Alman bayrağı altında seyrettiğini söyledi.
Grup, MV Kathrin'in Malta karasularından ayrıldıktan sonra 24 Ekim'den bu yana tüm GPS uydu sinyalleri devre dışı bırakılarak gizli modda çalıştığını söyledi.
Grup, geminin perşembe akşamı Arnavutluk'un Porto Romano limanında görüldüğünü belirtti. Açıklamada geminin “muhtemelen İsrail soykırımı için tasarlanan sekiz konteyner RDX de dahil olmak üzere toplam on konteyner dışında diğer konteynerlerin boşaltıldığı” belirtildi. Gemi daha sonra limandan ayrıldı.
Mısırlı bir doğrulama platformu olan Saheeh Masr, İskenderiye limanından bir kaynağa dayanarak geminin 28 Ekim sabahı erken saatlerde geldiğini, 29 Ekim'de askeri iskeleye girdiğini ve Mısır donanması tarafından yönetilen 22 numaralı iskeleye yanaştığını söyledi.
Haberde “29 Ekim gecesinden bu yana kargoyu boşaltmak için ağır ekipmanlar kullanılıyor” denildi.
Haberde bir görgü tanığının şu ifadelerine yer verildi: “29 Ekim akşamından bu yana geminin yükünü boşaltmak için askeri araçlar kullanıldı.”