HAKSÖZ HABER
ABD'nin iki partisinden oluşan bir grup milletvekili geçtiğimiz günlerde İsrail'e karşı ender görülebilecek bir eleştiri metni yayınladı.
İsrail’deki saldırıların Hıristiyanları da kapsamaya başlaması üzerine açıklamalar yapılması dikkat çektiği gibi ikiyüzlü politikaları da açığa çıkardı. İsrailli faillerin "cezasızlıkla" hareket ederek Kudüs'teki Hıristiyan topluluğa yönelik saldırılarını arttırdığı belirtilen metinde İsrail’in, Yahudileri kayıran hukuk politikaları eleştirildi.
Demokrat Kongre Üyesi Joaquin Castro ve Cumhuriyetçi Gus Bilirakis liderliğindeki milletvekilleri, İsrail'deki Yahudi radikal grupların, Hıristiyanları kutsal şehirden "kovmak" istediğini ve "kültürel ve dini çeşitliliği" tehdit ettiğini ifade etti.
Milletvekilleri yazdıkları metinde, "Bugün, Kudüs'teki Hıristiyan topluluğuna yönelik saldırıların artmasından derin endişe duyan iki partili bir Kongre Üyeleri grubu olarak bunu kaleme alıyoruz.” ifadelerini kullandılar.
Kudüs, Hristiyanlar için olduğu kadar Müslümanlar ve Yahudiler için de kutsal bir şehir sayılıyor. Kentte 95 kilise olduğu belirtilirken, Melkite Rum Katolik, Roma Katolik, Süryani ve Ermeni ile birlikte Rum Ortodoks Patrikhanesine ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Bir asır önce Hıristiyanların Kudüs’teki nüfusunun şehrin nüfusuna oranla yaklaşık yüzde 25 olduğu ancak bugün ise sadece yüzde iki olduğu ifade ediliyor.
Orta Doğu'da yaşayan Hıristiyanların sayısı son yıllarda hızla düşüyor. ABD'li milletvekillerinin Kudüs’teki Hıristiyanların ‘istikrarsız’ durumunu öne çıkaran mektubu, kilise liderlerinin Hıristiyan cemaatinin varlığına ilişkin yaptığı son uyarıların ardından gelmesi dikkat çekti.
Aralık ayında 13 Hıristiyan Patriği ve Kudüs Kiliselerinin başkanları, Hıristiyanları Kudüs'ten ve kutsal topraklardan kovmak için "sistematik bir girişim" olduğu konusunda ortak bir uyarı mesajı yayınlamışlardı.
Yayımlanan mesajda, İsrail hükümetinin ‘Hıristiyanların güvenliğini ve ibadet özgürlüğünü destekleme konusundaki beyan edilen taahhüdü’ hatırlatılırken, radikal grupların eylemlerini engellemeyi reddeden İsrail'deki yerel politikacılar, kolluk kuvvetleri ve yetkililer tarafından bu taahhüdün yerine getirilmediği belirtilerek “ihanet edildiğini” söylediler.
ABD'li milletvekilleri de yayımladıkları açık mektupta, Hristiyanlara ve Hristiyan sitelerine yönelik saldırılar konusunda sert bir uyarı mesajı verdiler.
İsrailli bir adamın Aralık 2020'de Kudüs'teki Zeytin Dağı'nda bulunan ‘Tüm Milletler Kilisesi'ni yakma girişimini ve 2021'de Kudüs'teki Rumen Kilisesi'ne karşı yapılan son bir aydaki dört vandalizm eylemi olduğunu hatırlattılar. Vekiller ayrıca, Mayıs 2021'de üç İsrailli gencin bir Ermeni rahibine saldırması da dahil olmak üzere Hıristiyan din adamlarına yönelik yapılan saldırılara dikkat çektiler.
Mektupta, "Cezasızlıkla hareket edebilen radikal grupların eylemleri, Kudüs'teki Hıristiyan topluluğunun din özgürlüğünü doğrudan tehdit ediyor ve şehir içindeki zengin dinler arası işbirliği tarihini baltalıyor" denildi.
Nihayetinde ABD’li milletvekilleri, ABD Dışişleri Bakanlığı'nı din ve ibadet özgürlüğüne yönelik “belirtilen taahhüdünü sürdürmek için İsrail hükümetiyle birlikte çalışmaya” ve radikal grupları Hıristiyanlara yönelik saldırılardan sorumlu tutmaya çağırdı.