İşgal altındaki Filistin topraklarında yaşananları gözlemleyen İsrailli insan hakları örgütlerine yönelik sağcı aktivist ve politikacıların baskıları artıyor.
"Sessizliği Bozma" (Breaking The Silence) ve İşgal Altındaki Topraklardaki İsrail İnsan Hakları Enformasyon Merkezi (B'Tselem) gibi İsrailli insan hakları örgütlerini "vatan hainliği" ile suçlayan radikal Siyonist politikacı ve aktivistler, bu örgütlerin faailetlerinin tamamen yasaklanmasını veya kısıtlanmasını talep ediyor. "Yurt dışından finanse edildikleri ve başka ülkeler adına ajanlık yaptıkları" da İsrailli insan hakları örgütlerine yöneltilen suçlamalar arasında.
"İsrail hükümeti bizi susturmak istiyor"
AA muhabirine konuşan B'Tselem Sözcüsü Sarit Michaeli, İsrail hükümetinin kendilerini susturmak istediğini söyledi.
"İşgale karşı çıkan İsrailli insan hakları örgütlerinin susturulmasına yönelik bir karalama kampanyası başlatıldığını" belirten Michaeli, "Fiziksel bir kısıtlama yok ancak İsrail kamuoyunun zihninde bize karşı bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu kampanya İsrailli politikacılar ve radikal gruplar tarafından yapılıyor. Bu radikal gruplarında İsrail hükümetinin kuklası olduğu herkes tarafından biliniyor" ifadelerini kullandı.
Kendilerine yönelik başlatılan karalama kampanyasının arkasında İsrail hükümetinin bulunduğunu vurgulayan Michaeli, şunları kaydetti:
"Bizler kendi hükümetimizin işgal politikalarını eleştiriyoruz. İsrail hükümeti ise insan hakları örgütlerine karşı karalama politikası başlatmış durumda. İsrail'de siyasi bir şiddet var ve bu çok tehlikeli. Hükümet işgal hakkındaki tüm eleştirileri susturmak istiyor. İşgale karşı seslerini yükselten insan hakları örgütlerinin susturlmak istenmesi de bunun için."
"Her iki toplumun da yararı için çalışıyoruz"
Kendilerine yönelik tehditlerin endişe verici boyutlarda olduğunu belirten Michaeli, "Yaptığımız doğru şey olduğunu biliyoruz ancak bize yönelik yoğun bir kışkırtma var. Bizler kendi toplumumuzun yararına faaliyet gösterdiğimize inanıyoruz. İşgal ise her iki topluma (İsrailli ve Filistinli) birden zarar veriyor. Yaklaşık 50 yılldır işgal sürüyor ve bizler bunun bir 50 yıl daha sürmesini önlemek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Sessizliği Bozma" Hareketi
Geçmişte işgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan İsrailli askerlerin kurduğu "Sessizliği Bozma" örgütü, İsrail ordusunun Filistin topraklarında yaptığı faaliyetlerle ilgili yaşanmış olayları yazılı ve görsel olarak kamuoyuna duyurmayı hedefliyor. Bununla birlikte örgütün tüm yayınları, yayınlanmadan önce İsrail Ordusu Sansür Birimi'nin onayından geçmek zorunda.
"Sessizliği Bozma" Genel Sekreteri Yuli Novak, katıldığı bir televizyon programında, "İşgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan İsrail askerleri ile röportajlar yaparak onların şahitliklerini kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Askeri kanunlarla yönettiğimiz ve milyonlarca insanın yaşadığı topraklarda olup bitenlerin ahlaki bedelinin bilinmesini istiyoruz" dedi.
"İsrail'den farklı sesler de duyulmalı"
"Burada yaşananları neden Avrupa kamuoyuna taşıyarak İsrail'i gayrimeşru ilan etmeye çalışıyorsunuz?" şeklindeki bir soru üzerine Novak, şunları kaydetti:
"Uluslararası kamuoyunda İsrail'den genelde sadece bir görüş temsil ediliyor. Bu görüş İsrail hükümetinin politikalarını gözü kapalı tasdik eden ve duyulması için bizim vergilerimizden milyarlar harcanan bir görüş. Bu insanlar İsrail işgalini, illegal Yahudi yerleşim birimlerinin arttırılmasını ve her iki yılda bir Gazze'ye saldırılmasını destekliyor. İşgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan bizim arkadaşlarımız uluslararası platformlara davet edildiklerinde bundan farklı olarak şu mesajı veriyor: 'Bu ülkeyi seven ve burada askerlik yapan İsrailliler olarak bizlerin yaşananlara yönelik eleştirileri var.' Bizim yaptığımız sadece bu. Yurt dışında İsraillilere ait tek bir görüşün temsil edilmesini doğru bulmuyoruz. Diğer sesler de duyulmalı."
AA