Fatih Demir / HAKSÖZ HABER
Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan'a bugüne kadar verdiği desteğin bedelini isterken, İsrail ile de normalleşen siyaseti onu Akdeniz’de önemli bir aktör kılabilir. BAE'nin petrol şirketleri de bu durumlardan faydalanmak istiyor. İki düşmanın arasında arabuluculuk yaparak tartışmalı sularda gaz çıkarmak isteyen BAE, Lübnan’ı bir yandan normalleşme sürecine dahil etmek isterken öte yandan Akdeniz’e dahil olmak istiyor.
Bütün bu istekler bir yana BAE çıkar odaklı kurduğu bağlardan sadece birisini dahi kullanarak Akdeniz’de gaz rezervlerinin çıkarılmasına dahil olabilir. Lübnan veya İsrail’den hangisi ile anlaşırsa bölgede faal olma imkanını gören BAE yönetimi, Lübnan ile İsrail arasında “barış görüşmeleri” için mekik dokuyor.
Ekim ayında İsrail ile Lübnan arasında BM’nin barış gücü Unifil'in üssünde düzenlenen ve ABD'nin arabuluculuğunda gerçekleştirilen dolaylı görüşmelerde iki komşu ülkenin deniz sınırıyla ilgili anlaşmazlık çözülmeye çalışılmış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Akdeniz’deki söz konusu anlaşmazlığın olduğu bölgenin Birleşmiş Milletler tarafından kayıt altına alınan haritasına göre 860 kilometrekarelik bir deniz alanını kapsadığı biliniyor.
Lübnan ve İsrail her konuda olduğu gibi sınır hattında da oldukça kavgalı.1948'den beri düşman olan iki devletin olası bir enerji rezervi ile şahlanacak ekonomisi bölgeyi oldukça hareketli kılıyor. Doğalgaz rezervlerinin denizin altında bulunması ihtimali, ekonomik kriz altında acı çeken Lübnan için hem tehdidi arttırıyor hem de cazip bir alan kılıyor. İsrail’in tek taraflı olarak gazı çıkarması durumunda Lübnan’ı daha da kötü günler bekliyor olacak. BAE açgözlü bir şekilde davranıp Lübnan’ın “barış masasından” kalkmasını İsrail ile tek taraflı bir anlaşma ile bypass etme ihtimali de Lübnan’ı tedirgin ediyor.
Lübnan-İsrail dolaylı görüşmeleri hakkında içeriden bilgisi olan Lübnanlı Mohamad Ubeyd, Middle East Eye'a ABD’nin doğalgaz rezervi için barışmalısınız önerisi için "türünün ilk örneği olmadığını" söyledi. Obeid, ABD'nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield'ın 2019'da da böyle bir öneride bulunduğunu belirtti.
Ubeyd, "[Satterfield'in] önerilerinden biri, İsrail ile Lübnan arasında BM gözetiminde karşılıklı bir güven fonu kurmaktı. Gaz sahalarının dağıtım ve kâr yüzdesi üzerinde sözde bir anlaşma olması durumunda, bu kârların ülkelere tahsis edileceğini" ifade etmişti.” dedi.
Dolaylı yoldan başlatılan Lübnan-İsrail arasındaki barış görüşmeleri başladıktan hemen sonra çıkmaza girdi.
Ancak İsrail-BAE normalleşme anlaşması ile beraber Orta Doğu'daki siyasi ittifaklar değişti. 15 Eylül'de Washington'da İsrail ile imzalanan normalleşme anlaşmaları tüm süreçleri ters yüz etti. Anlaşmalardan sonra da BAE; Kıbrıs, Mısır, Türkiye ve Yunanistan gibi ülkelerin olası gaz rezervleri üzerindeki jeopolitik rekabetinin sıcak noktası olan Doğu Akdeniz'deki varlığını artırmak için birkaç adım attı.
OPEC'in üçüncü büyük petrol üreticisi BAE, İsrail ile ticaret ve nakliye anlaşmaları imzaladı. Dubai'nin DP şirketi, Çinli bir şirket tarafından geliştirilmekte olan Hayfa Limanı'nı satın almak için teklif verdi. İsrailli boru hattı şirketi EAPC, ekim ayında BAE ham petrolünü Kızıldeniz şehri olan Eilat ile Akdeniz limanı Aşkelon'u birbirine bağlayarak Avrupa'ya gaz taşımak için bir anlaşmaya vardı.
Aralık ayında da BAE, Akdeniz Gaz Forumu'na (EMGF) gözlemci olarak katıldı. BAE ile İsrailli enerji şirketlerinin üst düzey yetkilileri ADNOC Grubu temsilcileriyle beraber; petrol ve doğal gazda ikili işbirliğini tartışmak için bir araya geldi.
Lübnan, açık denizlerdeki keşifler için ilk iki sözleşmeyi Fransız enerji devi Total'e verdi. Blok 4 adlı kuyuda yapılan sondaj neticesinde kuyu kuru çıktı. Haziran ayında Total'in, bir kısmı tartışmalı bölgede bulunan Blok 9'da da sondaj yapmaya hazırlandığı bildirilmişti.
Sondaj çalışmaları, deniz sınırı görüşmeleri nedeniyle birkaç kez ertelendi. Haziran ayında Lübnan Petrol İdaresi'nin yönetim kurulu üyesi Wissam Chbat, Total'in Mayıs 2021'e kadar sondajı tamamlayacağını ancak şirketin henüz sondaja başlamadığını söyledi.
Lübnan sondaj çalışmalarına devam etmek isterken ABD öncülüğündeki BAE ve İsrail, Lübnan’ı masaya oturtmak istiyor. Lübnan şimdilik masadan çok uzak değil ancak İsrail’e olan mesafesini korumak isteyen Lübnan’ı dost bildiği BAE sıkıştırmaya devam edecek gibi görünüyor. BAE Akdeniz’de ben de varım demek için uluslararası koşulları sağlarken, Türkiye’nin doğalgaz çalışmaları şu an için daha çok Karadeniz’de devam ediyor.
*Bu yazıda Mustafa Abu Sneineh ve Adam Chamseddine’nin makalelerinden yararlanılmıştır.