Ne zaman İsrail hakkında (dolayısıyla aleyhinde) yazı yazsam, kendilerini Yahudi olarak tanıtan bazı okurlardan acayip tehdit mesajları alıyorum.
Böyle devam ettiğim takdirde ocağımın sönebileceğini filan bile yazıyorlar.
Mangalda kül bırakmıyorlar.
Ama gerçek isimlerini verebilecek kadar cesur değiller.
Siyonizm çağrışımlı tuhaf tuhaf isimler kullanıyorlar.
Neyse işte…
O zevattan rica ediyorum, bu sefer e-posta mesajlarını İsrail Vatandaşlık Hakları Derneği'ne göndersinler, beni meşgul etmesinler.
Mezkûr derneğin iki hafta kadar önce yayınladığı bir rapora göre "Arap vatandaşlar İsrail Devleti'nin 1948'deki kuruluşundan bu yana sistematik ve kurumsal bir şekilde ayrımcılık görüyorlar."
İşgal altındaki Batı Şeria topraklarında görülen manzaranın Güney Afrika'daki Apartheid (ırk ayrımı) dönemini hatırlattığını belirten raportörler, İsrail'de 1948'den beri 600 Yahudi yerleşim birimi kurulurken, nüfusları sürekli artan Arap vatandaşların yaşayabileceği bir tek yeni yerleşim biriminin bile kurulmadığına dikkat çekiyorlar.
Araplar İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyorlarmış; fakat Arap yerleşim birimlerinin toplamı İsrail yüzölçümünün yüzde 2.5'ini geçmeyen bir alana tekabül ediyormuş.
Rapordan bir kesit:
"Ayrımcı zihniyet yasal düzenlemelere ve kamu hizmetlerine de yansıyor. Arap vatandaşların ifade hürriyetleri ve siyasi faaliyetleri üzerindeki kısıtlamalar demokrasi için bir tehlike teşkil ediyor. Öte yandan Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler ve Filistinliler için birbirine zıt iki ayrı hukuk ve altyapı sistemi uygulanıyor. Yerleşimciler bütün vatandaşlık haklarından yararlanırken, Filistinlilerin hiçbir hakkı yok. Uluslararası hukuka aykırı olan bu durum eşitlik ilkesinin ağır bir şekilde ihlalidir ve birçok yönüyle Güney Afrika'da bir zamanlar hüküm süren Apartheid rejimini hatırlatmaktadır."
"Bunlar bildiğimiz şeyler. Bize yeni bir şey söyle" diyeceksiniz…
Yeni bir şey değil, ama üzerinde fazla durulmadığı için daha önce duymamış olabilirsiniz:
İsrail Vatandaş Hakları Derneği, sadece Arapların değil, Doğulu (Yemenli, Faslı, Iraklı, Eritreli, hatta Rusyalı) Yahudilerin de ayrımcılık gördüğünü bildiriyor.
Engin Noyan'ın kulakları çınlasın; o anlatmıştı:
Tel Aviv'de bir Almanya Yahudisi, balkonuna çamaşır asan Yemenli bir Yahudiye bakarken "Pis Arap" diye söyleniyormuş…
Yemenli Yahudiyi bile bir kaşık suda boğmak için yanıp tutuşan 'İsrail Eşkenaz Oligarşisi'nin Gazze'deki Filistinliye merhamet etmesi ne mümkün?
İsrail ve onun ağa babasından merhamet dilenmeyi zulmün ayyuka çıktığı günlerde bile aklının ucundan geçirmeyip direniş bayrağını yükselttikçe yükselten HAMAS'ın 21. kuruluş yıldönümü kutlu olsun.
YENİ ŞAFAK