Daha önce Gazze Bölümü'ne liderlik eden Ziv, savaşın Netanyahu ve rejimi için siyasi istikrar kaynağı haline geldiğini ileri sürdü. Netanyahu'nun siyasi konumunu korumak ve yolsuzluk davasını geciktirmek için savaşı uzatıyor olabileceğini, aksi tadirde bu davanın hapse yol açabileceğini öne sürdü.
Ziv, katliamla dolu İsrail tarihinin en uzun ve en yorucu savaşı olarak nitelendirdiği savaşın bir yıl sürmesinin ardından ülkenin, sonu görünmeyen sürekli bir güvenlik krizinin içinde bulduğunu sözlerine ekledi.
Durumun düzelmediğini ve çözüme giden net bir yolun bulunmadığını belirtti. Netanyahu'nun altı ay önce zaferin eşiğinde olduğunu iddia ettiği savaşın artık bitmeyecek gibi göründüğünü vurguladı.
Bebek katili İsrail, BM Güvenlik Konseyi'nin derhal ateşkes talep eden kararına rağmen Hamas'ın geçen ekim ayında gerçekleştirdiği saldırıdan bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Yerel sağlık yetkililerine göre, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 41 bin 100'den fazla kişi yaşamını yitirdi ve 95 bin 100'den fazla kişi de yaralandı.
İsrail saldırıları, bölgedeki nüfusun neredeyse tamamının yerinden edilmesine yol açarken, devam eden abluka, ciddi gıda, temiz su ve ilaç sıkıntısına yol açtı.
İşgal rejiminin kendi kayıpları üzerine verdiği rakamların gerçeği yansıtmadığı ve gerçek sayıların sunulan rakamların çok daha üzerinde olduğu biliniyor.
Siyonist kanallar ölü sayılarını yüksek rütbeli siyonist askerleri baz alarak yeniliyor ve bu durum yaşanan kaybın çok daha az görünmesine sebep oluyor.
Hamas'ın yaptığı açıklamalarda ve yayınladığı videolarda hergün onlarca siyonist askerin ve teçhizatın yok edildiği açıkça görülebiliyor.
İşgal rejimi kendi yasadışı vatandaşları ve askerlerinin tepkilerinden çekindiği için kayıp sayılarını kasıtlı olarak yayınlamaktan kaçınıyor.