Middle East Monitor yazarı Rebecca Stead, Siyonist İsrail’in “Büyük Geri Dönüş Yürüyüş”ünde kullandığı silahları yorumladı:
30 Mart'ta başlayan Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde 115 Filistinli öldürüldü ve 13 binden fazlası yaralandı. Birçoğu Gazze-İsrail sınırının arkasında İsrail mevzilerinden gelen gerçek mermilerle vuruldu. Gökyüzünde uçan insansız dronelardan gaz bombaları yağdı. Kelebek mermiler Filistinlilerin uzuvlarını paramparça etti.
Bu, protestocuların adeta uzaktan kumanda ile bastırılmasıydı. Yıkıcı sonuçları ile soğuk, klinik ve hesaplanmıştı. İsrail, dünyanın önde gelen yüksek teknolojili silah ve mühimmat geliştiricilerinden biridir ve Büyük Dönüş Yürüyüşü, en son ürünlerini denemeleri için ideal bir fırsat sundu. İsrail, Gazze'de kuşatma altında tutulan neredeyse iki milyon kobay Filistinli nüfusuyla, etikle ilgili bir derdi olmayan dünyada teknolojisi ve cephaneleriyle iftihar edebilir.
İlk resimde normal merminin, ikinci resimde kelebek mermisinin etkisi görülüyor
İsrail'in Filistinli protestoculara ve protestoyu görüntüleyen gazetecilere dronelarla gaz bombası atması çok dikkat çekti. Dronelar ilk defa Mart ayında Lübnan merkezli Al-Mayadeen TV kanalında görülmüştü. The Times of Israel gazetesi İsrail Savunma Güçleri sözcüsünün insansız hava aracını ordunun değil İsrail Sınır Polisinin kullandığı söylediğini aktardı. İsrail Sınır Polisi ise yorum yapmayı reddetti. İsrail’in dronları bu şekilde kullanmasıyla ilgili bir araştırmada, Middle East Eye (MEE) gazı atmak için 3 tip droneun olduğunu açıkladı. Birincisi “Kargaşa Kontrolü Drone Sistemi” olarak bilinir ve İsrail şirketi ISPRA tarafından geliştirilmiştir. Diğerlerinin ise Büyük Dönüş Yürüyüşü'nde ilk kez kullanıldığı düşünülüyor. MEE bir tanesinde droneun aerosol gibi direkt olarak havaya gaz saldığını ve diğerinde düştüklerinde gazı patlatan kauçuk bombalar taşıyan helikopter tarzı bir droneun olduğunu açıklamıştı.
Yine de dronelar bütün hikaye değil. İsrail göstericilere karşı yalnızca gerçek mermiler kullanmadı. Raporlar "kelebek mermisi" denilen mühimmatların da kullanıldığını gösterdi. El-Cezire bu ayın başlarında şöyle bir yazı yayınladı:
"Sahadaki sağlık görevlileri İsrail güçlerinin göstericilere "kelebek mermisi" olarak adlandırılan, darbe anında patlayan, atardamar ve kemiklerde şiddetli iç yaralanmalara neden olan daha önce hiç görülmemiş yeni tip bir mermiyle ateş ettiklerini söylüyor."
Gazze'de muhabirlik yaptıkları esnada açıkça basın olarak işaretli olmalarına rağmen vurulan gazetecilerden Ahmet Ebu Hüseyin ve Yasir Murtaza'nın bu "kelebek mermiler" ile öldürüldükleri düşünülüyor. Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el-Kedra'ya göre ikisi de karnından vurulan gazetecilerin "bütün iç organları tamamen parçalanmış, un ufak olmuş". Ayrıca mermilerin İsrail güçleri tarafından şimdiye kadar kullanılan en ölümcül mühimmat olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrail bu mermileri geniş ölçüde kullandı. Sınır Tanımayan Doktorlar'dan (MSF) Médecins Sans Frontières tarafından hazırlanan bir raporda şu ifadeler geçiyor: "Tedavi ettiğimiz 500'den fazla hastanın yarısında merminin kemiği yok ettiğini ve girdiği yeri un ufak ettiğini gördük." Raporda ayrıca Büyük Dönüş Yürüyüşünün ilk 3 haftasında MSF kliniklerinde tedavi olan insan sayısının "2014 yılında İsrail ordusunun Gazze sınırında başlattığı operasyonda tüm olaylar boyunca tedavi edilen insan sayısından fazla" olduğu belirtildi.
Kelebek mermisinin aldığı şekil parçalanmayı kolaylaştırıyor
İsrail'in Filistinliler üzerinde son teknolojilerini kullanması yeni bir şey değil. 2006 yılında yaşanan olaylar sonrası yazan Chicago Üniversitesinden Darrly Li, Gazze'yi "laboratuvar" olarak nitelemişti. Li'ye göre Gazze, "İsrail'in çeşitli yönetim tekniklerini test ettiği ve iyileştirdiği, bölgedeki maksimum kontrol ve Yahudi olmayan nüfus için minimum sorumluluk arasında en uygun dengeyi bulmak için sürekli deneme yaptığı bir alan". İsrail askeri istihbaratının başkanı Amos Yadlin'in de şöyle söylediğinden söz etti: "Hava kontrolündeki vizyonumuz kontrol kavramını sıfırlar. Artık bir bölgenin ya da şehrin işgal edilmesinin ya da tutulmasının meşru olmadığı zaman o bölgeyi havadan nasıl kontrol edeceğimizi inceliyoruz."
İsrail'in yeni teknolojileri kullanma sebebinin Büyük Dönüş Yürüyüşünü bastırmak olduğu açık. Bu Gazze ve kuşatılmış nüfusu üzerinde kontrol sağlamak için devam eden arayışının sadece bir bölümünü oluşturuyor. Dronelar, İsrail'in kendi güçleri için asgari risk gerektiren kontrol yöntemlerinden bağımsız olmasını sağlıyor ve uluslararası arenada “ellerinin temiz” olduğunu iddia edecekleri bir alan yaratıyor. İsrail'in yeni teknolojilerini “minimum sorumluluk” almaya çalıştığı esir bir nüfus üzerinde test etmesiyle eş zamanlı olarak yeni ortaya koyulan “kelebek mermisinin” yıkıcı etkisi, Filistinlilerin yaşamının göz ardı edilmesine yeni bir seviye getiriyor.
Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterileri İsrail'in son teknolojilerini gerçek hayatta denemeleri için adeta bir laboratuvar görevi gördü. Bu esnada daha sonra uluslararası silah ticareti anlaşmaları için kullanılabilecek teknolojinin etkinliğine dair somut kanıtlar sağlanmış oldu. Yukarıda bahsedilen ISPRA şirketi, web sitesinde “saha deneyimi ile teknik bilgi birikimi” temelinde “kalabalık kontrolü için akıllı çözümler” önerdiğini iddia ediyor. “ABD, Kanada, Avrupa, Asya, Orta ve Güney Amerika ve Afrika da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki polis ve savunma güçlerinin önde gelen global tedarikçisi” olarak ISPRA ve onun gibi başkaları da Büyük Dönüş Yürüyüşü'nde Filistinli göstericiler üzerinde kullanılan "başarılı" ürünleriyle mali ve itibari açıdan hiç şüphesiz faydalanacaktır. Dünya çapında uluslararası savunma ve polis güçleri bu ürünleri satın almaya devam ettiği sürece Filistinliler bunu canlarıyla ödemeye devam edecektir.
Kaynak: Mepa News