Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Biz aşiret değil, koca bir cihan devletiyiz. Gücümüzün niçin farkında olmuyoruz? Kendimize uygun bir anayasa yapacağız ve yeni Türkiye'ye de öyle ulaşacağız." dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğünde, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliğince (AYBİR) düzenlenen Yeni Türkiye Konferansları kapsamındaki "Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa" başlıklı toplantıda konuşan Kahraman, yeni Türkiye'nin adil bir Türkiye olması gerektiğini, bunun için de yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kahraman, anayasaların devletin şeklini ortaya koyan belgeler olduğunu ifade ederek, devletin amacının da millete hizmet etmek olduğunu ve devletin ceberrut olamayacağını anlattı.
Yeni anayasada devletle milletin kaynaşmasının ve yeni anayasanın "önce insan" demesinin büyük önem taşıdığını kaydeden Kahraman, devletin vatandaşa hizmet eden bir örgüt olması gerektiğini dile getirdi.
Kahraman, Türkiye'de anayasaların devleti koruduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Anayasanın gözlerde büyütülmesi çok yanlıştır. 'Anayasa değişir mi değişmez mi?' gibi tartışmalar var. Tabii ki değişir, nihayetinde bu bir yasa. Anayasayı millet istediği gibi yazar, kaleme alır ve yayınlar. Çünkü kendini yönetecek noktaları, o tespit edecek. 'Kurucu irade şöyle dedi, böyle dedi' denmez. Kurucu irade, milletin ta kendisidir. Millet bunu yapmalıdır. Bunu milleti temsil eden Meclisimiz, milletvekillerimiz yapacak. İçinde bulunduğumuz 26. dönem, güzel bir anayasa yapacak. Millet bunu istiyor çünkü. Siyasi partilerin tamamı, seçim beyannamelerinde anayasanın değiştirilmesi konusunda hemfikirler. O halde gelin, yeniden masaya oturun. Tüm partilerin katıldığı yeni anayasa hazırlama komisyonu kuruldu ama ilerleyemedik. Ama bu anayasa değiştirilmeli. Ayrıca mevcut anayasanın dili de imlası da düzgün değil."
"Anayasayı toplumla kaynaşarak yapacaksınız"
İsmail Kahraman, 1982 Anayasası'nın yamalı bir bohça olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin, bütünlüğünü kaybeden bir anayasa ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Anayasa yapılırken toplumun farkında olunması ve dikte edilmemesi gerektiğinin altını çizen Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasayı toplumla kaynaşarak yapacaksınız. Bizdeki anayasa çalışmaları daha çok tepeden inme şeklinde yapılmıştır. 1982 Anayasası'nı hazırlayan heyette Şener Akyol da vardı. Kendisine, 'Müslüman bir ülkedeyiz, neden anayasa Allah ismi ile başlamadı?' diye sordum. O da 'Biz Allah ile başlattık ama konsey kaldırdı.' dedi. Yeni anayasa ferde ehemmiyet vermeli. Devlet, kendini ferdin hizmetinde bilmeli. Hürriyeti verdikten sonra tahdit olmamalı. Mevcut anayasanın herhangi yerinde Allah lafzı yok ama 1982 ve 1961 anayasaları dindar anayasalardandır. Neden? Diyanet İşleri Başkanı idare içinde vardır. Dini bayramlar, resmi bayramdır. Din dersi zorunludur ve inanca dayalı bir yapısı vardır. Yani seküler değildir, dindar bir anayasadır. Yeni anayasada laiklik tarifi bir kere olmamalıdır. Dünyada laiklik tarifinin olduğu anayasalar Fransa, İrlanda ve Türkiye'de var. Tarifi de yoktur. İsteyen bunu istediği gibi yorumluyor. Böyle bir şey olmamalı. Anayasamızın dinden kaçınmaması lazım. Müslüman bir ülke olarak neden kendimizi dinden arındırma, geri çekme durumunda olacağız? Bir İslam ülkesiyiz. Bu nedenle dindar bir anayasa yapmalıyız."
"Kendimize uygun bir anayasa yapacağız"
Gereken incelemeleri yaptıklarını aktaran Kahraman, "Yarı başkanlık diye düşünüyordum sonra baktık ki başkanlık sistemi lazım. Niye? İki başlılık olduğu takdirde istikrar olmaz. İki şoförlü bir araba kazasız gidemez mutlaka kaza yapar. Dolayısıyla başkanlık sistemi iskeletli bir anayasa metni hazırladık. Sistemin iyiliği nerede? Tek kişinin yönetiminde. İki adam, biri Cumhurbaşkanı diğeri Başbakan. Farklı partilerden ise anayasa fırlatma olayını ve Türkiye'ye neye mal olduğunu hatırlayınız. Sıkıntıya gireriz, gelişmemiz durur. Zaten gelişmemizi istemeyen dış dünya bu propagandayı yapmaktadır. 'Başkanılık diktatörlük' deniyor. Ne münasebet. Şimdi Obama diktatör mü? Gayet güzel işleyecek istikrar ve gelişme olacak. Bunu Türkiye'nin ilerlemesini istemeyenler istemiyor. İnşallah yeni bir anayasa olur, olmalıdır. Hukukta anarşi olmamalı ve yanlışlıklar yapılmamalıdır. En güzel kanun bile kötü tatbik edicinin elinde bir işkence aracıdır. Hukuk içimize sinmelidir. Kendimize güvenmeliyiz. Biz aşiret değil, koca bir cihan devletiyiz. Gücümüzün niçin farkında olmuyoruz? Kendimize uygun bir anayasa yapacağız ve yeni Türkiye'ye de öyle ulaşacağız." ifadelerini kullandı.
AA